Bir dönem iplikten süte, tarım makinelerinden et üretimine kadar birçok alanda faaliyet gösteren Antalya’daki sanayi tesisleri artık yok. 20. yüzyılın ikinci yarısında küçük ve orta ölçekli sanayi atılımlarıyla dikkat çeken şehir, bugün bu fabrikaların neredeyse hiçbirinden üretim sesi duymuyor. Pamuklu dokuma alanında Türkiye’nin ilk yerli sermayeli sanayi kuruluşlarından biri olan Antalya Pamuklu Dokuma Fabrikası, 2003’te üretimi sonlandırdı. Ancak bu yapı, şimdilerde DokumaPark adıyla kültürel etkinliklere ev sahipliği yaparak farklı bir amaçla yaşamını sürdürüyor. Üretim kültüründen uzaklaşan şehir Turizm sektöründe Türkiye’nin önde gelenleri arasında.
Sanayi tesislerinden alışveriş merkezlerine
Antalya Zirai Donatım Kurumu (ZDK), SEK Süt Fabrikası, Et ve Balık Kurumu Kombinası ve Antalya Pil Fabrikası gibi üretim odaklı önemli tesisler yıllar içinde özelleştirme politikaları ve kentleşme nedeniyle işlevsiz hale geldi. Özellikle 1990’lardan sonra hız kazanan bu dönüşüm sürecinde fabrikaların bir kısmı tamamen yıkılarak yerine konutlar, AVM’ler ya da park alanları yapıldı. Muratpaşa’daki iplik ve mensucat fabrikasından limandaki buz üretim tesisine kadar birçok fabrika ya tamamen kapandı ya da günümüzde izleri dahi zor bulunur hale geldi. Cam fabrikası gibi bazı tesislerin küçük çaplı atölyelere evrildiği düşünülse de, büyük ölçekli üretim faaliyeti hiçbirinde kalmadı.
Sanayiden turizme yönelen şehir
Antalya’nın ekonomik yapısı sanayiden çok tarım, hizmet ve turizm sektörüne dayanıyor. Özellikle 2000’li yıllardan sonra turizmin lokomotif sektör haline gelmesiyle sanayi yatırımları daha da geriledi. Küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgeleri ise daha çok tarıma dayalı üretime odaklanmış durumda. Bugün gelinen noktada, Antalya’da geçmişte aktif olan sanayi fabrikalarının tamamı üretimi durdurmuş, yalnızca biri kültürel amaçla kullanılmaya devam etmektedir. Antalya, üretim merkezlerinden ziyade artık kültürel, turistik ve hizmet temelli bir şehir profili çiziyor.
Tarım ve turizm bir arada
Antalya sadece turizme yönelmiyor. 2023 sonrası dönemde tarımsal üretimde sürdürülebilirliği ve verimliliği esas alan bir dönüşüm de yaşıyor. Büyükşehir Belediyesi'nin kırsal kalkınma politikaları çerçevesinde çiftçilere sağlanan fide, tohum, sera naylonu, zararlı mücadelesine yönelik ekipman ve sensör destekleriyle tarımsal üretim hem modernleşiyor hem de afetlere karşı daha dirençli hale geliyor. Artan ihracat rakamları da Antalya'nın sadece turizm değil, tarım alanında da dış pazarlarda güçlü bir aktör olmaya devam ettiğini gösteriyor.