İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda yeni dönem başlıyor
İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nda yeni dönem başlıyor
İçeriği Görüntüle

'Kamusal Alanda Sanat ve Mimari Hafıza' başlığı altında AKS'de gerçekleşen etkinlikte, Antalya’nın kentsel hafızasına katkı sunan erken dönem yapılar ve sanat objeleri mercek altına alındı. Atölyenin ilk bölümünde, katılımcılar Erken Cumhuriyet Dönemi’nden başlayarak 1970’li yıllara kadar uzanan süreçte kamusal alanlarda yer bulan seramik ve mozaik panoları inceledi. Bu eserlerin kent estetiği, kimliği ve toplumsal bellekteki yeri üzerine kapsamlı bir tartışma yürütüldü. Özellikle kamu binalarına, okullara ve meydanlara entegre edilen sanat eserlerinin modern mimariyle kurduğu ilişki, sanatın toplumla buluştuğu noktalar olarak ele alındı.

Kendi 'sanat güneşleri’

Sanatçı Tufan Dağıstanlı’nın Akdeniz Üniversitesi için tasarladığı 'Sanat Güneşi' adlı seramik pano da atölyenin ilham kaynaklarından biri oldu. Katılımcılar, bu ikonik eserden esinlenerek kendi özgün 'Sanat Güneşleri' ni tasarladı. Renkler, motifler ve biçimlerle Antalya'nın ruhunu yansıtan kişisel çalışmalar ortaya çıktı. Atölyenin yaratıcı uygulama kısmında ise Antalya’nın simge yapıları ve hafıza noktaları yeniden yorumlandı. Katılımcılar, Kaleiçi evlerinin cumbalı cephelerini, Saat Kulesi’nin siluetini ve Hadrian Kapısı’nın görkemli kemerlerini seramik panolarda yeniden canlandırarak kentin tarihsel katmanlarını sanatsal bir dile dönüştürdü. Program sonunda ortaya çıkan eserler hem bireysel yaratıcılığın hem de ortak kent bilincinin bir yansıması oldu. Atölyeye katılanlar, Antalya’nın mimari kimliğini ve sanatla iç içe geçmiş kamusal alanlarını daha yakından tanımanın heyecanını yaşadı ve geçmişle gelecek arasında kurulan bu estetik köprünün parçası olmaktan büyük mutluluk duydu.

Muhabir: Serpil METİN