Yeni sezonun açılış haftasında kendi sahasında Kasımpaşa’yı ağırlayacak olan Antalyaspor’u, sadece bireysel kalitesiyle değil, sistemsel yapısıyla da dikkat çeken bir rakip bekliyor. İstanbul ekibi, yaz transfer döneminde kadrosuna kattığı isimlerle neredeyse her hattını yeniden şekillendirdi. Savunmada Hoffenheim’dan kiralanan Macar stoper Attila Szalai, liderlik vasfı ve tecrübesiyle arka alanı toparlayacak bir rol üstlenecek. Hücumda ise Yusuf Barası, Pape Habib Guèye ve Kubilay Kanatsızkuş gibi üç farklı stilde santrfor transfer edildi. Bunlara ek olarak orta alana Andri Fannar Baldursson gibi pres gücü yüksek, ayağı düzgün genç bir orta saha oyuncusu eklendi. Bu yapı, Antalyaspor için birçok farklı tehdidi aynı anda barındıran, farklı varyasyonlara sahip bir takımla karşılaşmak anlamına geliyor. Özellikle ikinci bölgede pas bağlantılarını kesmek, hem Szalai’den başlayan oyun kurulumunu hem de Hajradinovic’in merkeze yön verdiği akışı bozmak açısından kritik olacak. Antalyaspor’un bu karşılaşmadaki en önemli sınavı, Kasımpaşa’nın merkez yoğunluğuna ve değişken hücum yapısına karşı ayakta kalabilmek olacak.
Shota’dan yeni nesil Kasımpaşa
Kasımpaşa’nın başına yeniden getirilen Shota Arveladze, Türk futbolunu ve Kasımpaşa’yı yakından tanıyan, hücum merkezli ancak aynı zamanda oyunu okuyabilen pragmatik bir teknik adam. Geçmiş yıllarda hem Süper Lig hem de Avrupa tecrübesi edinmiş olan Gürcü çalıştırıcı, sistem esnekliği ve oyuncu odaklı futbol anlayışıyla biliniyor. Özellikle çift forvetli 4-4-2 sistemini sıkça deneyen Arveladze, gerektiğinde 4-2-3-1’e geçebilen, maçın gidişatına göre dizilişten çok oyunun merkezindeki pas dengesine odaklanan bir teknik direktör profili çiziyor. Bu doğrultuda, Antalyaspor karşısında sahada yalnızca alan kapatan değil, topa sahip olmak isteyen, oyunu yönlendirmeyi hedefleyen bir Kasımpaşa göreceğiz. Orta alanda Sadiku’nun savunma güvenliği sağladığı, Hajradinovic’in ise topu yönlendirdiği bir düzende, kanatlardan Ouanes ve Fall’un bindirmeleriyle desteklenen bir hücum dalgası oluşturuluyor. Bu yapı, bek ve kanat savunması açısından Antalyaspor’u oldukça zorlayacak. Özellikle geride bırakılan boşluklar ve bireysel hatalar, Kasımpaşa’nın merkezi hızlı geçişlerle değerlendireceği fırsatlara dönüşebilir.
Hazırlık süreci ve diziliş deneyleri
Kasımpaşa, yeni sezon öncesi oynadığı üç hazırlık maçında skora yansıyan güçlü bir oyun sergileyememiş olsa da, bu karşılaşmalarda teknik heyetin farklı dizilişleri ve oyuncu uyumlarını denemesi açısından önemli sonuçlar elde etti. Hull City ve Pyramids karşısında alınan 1-0’lık mağlubiyetler ve İstanbulspor ile oynanan 1-1’lik beraberlik, takımın hücum hattında hâlâ tam bir ritim bulamadığını gösterse de, sahadaki dizilişlerde gözlemlenen esneklik dikkat çekiciydi. Hull City maçında kullanılan çift santrforlu sistemde, Gueye ve Kubilay gibi iki kule oyuncuyla rakip ceza sahasında kalabalıklaşan bir yapı gözlemlendi. Bunun yanı sıra, Baldursson ve Sadiku gibi iki ön liberoyla oynanan düzende, orta saha merkezde sertleşirken, kenar oyuncularının iç koridorlara yönelerek hücumda dar alanda üretim yapması hedeflendi. Antalyaspor açısından bu varyasyonların hepsi birer risk anlamına geliyor. Çünkü Kasımpaşa artık yalnızca kontraya dayalı oynayan değil, topa sahip olma ve alan açma becerisiyle rakibini yıpratmayı hedefleyen bir takım profiline dönüşmüş durumda. Bu noktada, Antalyaspor’un orta sahadaki ikili mücadele başarısı, bloklar arası mesafeyi dar tutma becerisi ve geçişlerdeki soğukkanlılığı, maçın kırılma anlarını belirleyecek.
Güçlü yönler, açık kalan alanlar
Kasımpaşa’nın geçtiğimiz sezonki verilerine baktığımızda, ligin en fazla gol atan takımlarından biri olmasına rağmen en çok gol yiyen ekipler arasında da yer aldığını görüyoruz. Bu durum, takımın ofansif üretkenliğinin savunmadaki istikrarsızlıkla dengelenemediğini gösteriyor. Yeni sezonda bu tabloyu değiştirmek adına savunmaya Szalai gibi bir lider eklense de, beklerin hücuma yatkın yapısı ve orta saha önündeki geniş alanlar hâlâ zaaf noktaları arasında. Özellikle Ouanes’in sol çizgiden sıkça hücuma çıkması, onun arkasında kalan boşlukların Antalyaspor gibi hızlı kanatlara sahip takımlar için fırsata dönüşmesine neden olabilir. Sağ bekte görev alan Winck’in zamanlama hataları ve merkeze yardımda yavaş kalması da Antalyaspor’un ters toplarla kullanabileceği bir diğer bölge. Buna karşılık, hücum hattında Gueye’nin fiziksel gücü, Yusuf Barası’nın derin koşuları ve Fall’un bire birdeki etkinliği ciddi tehditler yaratıyor. Özellikle Hajradinović’in duran toplardaki etkisi, ceza sahası içinde Kubilay ve Szalai gibi hava hakimiyeti yüksek oyuncuların da devreye girmesini sağlıyor. Dolayısıyla Antalyaspor’un yalnızca rakibin zaaflarını kollayan değil, rakibin güçlü yanlarına karşı da planlı bir savunma kurgusuna ihtiyacı olacak.