Süper Lig’deki ilk sezonunu geçiren Eyüpspor, alışma sürecini sancılı yaşıyor olabilir; ancak bu, onların tehlike arz etmediği anlamına gelmiyor. Antalyaspor’un 11’inci hafta deplasmanındaki rakibi, teknik direktör değişikliği sonrası kimlik arayışını tamamlamaya çalışan bir takım. Selçuk Şahin döneminde ilk 8 haftada yalnızca 1 galibiyet alabilen Eyüpspor, 13 Ekim’de takımın başına Orhan Ak’ı getirerek hem saha içi enerjisini hem de taktik anlayışını yenilemeyi hedefledi. Orhan Ak’ın gelişiyle birlikte takım, hemen ardından çıktığı Kasımpaşa maçını 2-0 kazanarak sezonun en net galibiyetini aldı. Eyüpspor’un yeni döneminde, topu daha bilinçli kullanan ama bir yandan da rakibi hataya zorlayan bir yapıya yöneldiği açık. Antalyaspor’un, rakibin bu geçiş sürecindeki motivasyon dalgasını küçümsemeden oyuna hazırlanması gerekiyor.

Trendyol Süper Lig’de 11. haftanın hakemleri açıklandı
Trendyol Süper Lig’de 11. haftanın hakemleri açıklandı
İçeriği Görüntüle

Yıldızlar altında kolektif zayıflık
Eyüpspor kadrosuna bakıldığında, Süper Lig için fazlasıyla tanıdık ve güçlü isimler dikkat çekiyor. Orta sahada Kerem Demirbay, ileri hatta Serdar Gürler, kanatta Halil Akbunar ve en uçta Mame Thiam gibi oyuncular, her biri bireysel anlamda maçın kaderini değiştirebilecek kalitede. Ancak takım olma yönünde halen sancılar yaşayan bir yapı var. 10 maçta sadece 6 gol atabilmiş bir hücum hattı, bireysel kaliteye rağmen üretkenlik sorunu yaşandığını gösteriyor. Aynı süreçte 13 gol yiyerek -7 averajla ligin en kırılgan savunmalarından biri haline gelmiş olmaları, özellikle savunma organizasyonunun halen oturmadığını kanıtlıyor. Bu kırılganlık, özellikle son Trabzonspor maçında daha da görünür hale geldi; stoper Luccas Claro’nun henüz maçın başında sakatlanmasının ardından Eyüpspor savunması ciddi boşluklar verdi. Claro’nun yokluğunda hava topu mücadelelerinde yaşanan belirgin düşüş, savunma merkezindeki kaybın yalnızca fiziksel değil, yapısal da olduğunu ortaya koyuyor.

Takım enerjisi ve pres oyunu
Orhan Ak’ın oyun planının temelini, yüksek tempolu pres, topu çabuk geri kazanma ve geçiş oyunlarında dikine çıkışlar oluşturuyor. Kasımpaşa karşısında bu plan işledi; Eyüpspor topu kazandıktan sonra 8.6 saniye içinde rakip ceza sahasına ulaşarak sezonun en hızlı dikine geçiş ortalamasını yakaladı. Antalyaspor için bu, karşılaşacağı tempolu bir oyunun işaretidir. Bu gibi maçlarda orta sahadaki direnç, sadece top kapmakla değil aynı zamanda oyun yönünü değiştirme becerisiyle de sınanır. Antalyaspor’un Ramzi Safuri gibi pas kalitesi yüksek oyuncularla tempoyu kontrol etmesi, Eyüpspor’un kaos ortamına çekme çabasına karşı en etkili önlem olabilir. Öte yandan, Eyüpspor’un pres kırıldığında pozisyon alma refleksleri halen zayıf. Kasımpaşa maçında rakip 5 kez ceza sahasına ikinci toplarla girdi.

Duygusal kırılma noktası
Antalyaspor için Eyüpspor deplasmanı, bir fikstür karşılaşmasından çok daha fazlasını temsil ediyor. Üst üste dört mağlubiyet, toplamda 14 gol yenmiş bir savunma hattı ve giderek özgüven kaybeden bir takım yapısı... Bu düşüşün içinde Eyüpspor karşısında alınacak bir sonuç, sadece puan tablosundaki konumu değil, oyuncu grubunun zihinsel direncini ve teknik ekibin kontrolünü de doğrudan etkileyecek. Eyüpspor, ligin istikrarsız ama dirençli takımlarından biri; bireysel kalitesi yüksek, maçın temposunu istediği an değiştirebilen bir yapıya sahip. Antalyaspor’un bu maçta önce kendi dengesini bulması, ardından da rakibin zaman zaman dağılan savunma yapısını sabırlı oyunla aşması gerekiyor. Çünkü bu maç, reaksiyon gösterme gücünün test edileceği bir eşik. Sahaya sadece ayak değil, baş koymak gereken bir karşılaşma olacak.

Muhabir: GÜRKAN BALCI