Antalyaspor, Süper Lig’in 2’nci haftasında deplasmanda karşılaşacağı Gençlerbirliği’ne hazırlanırken, rakibin yaz transfer döneminde yaptığı köklü değişim teknik heyet ve oyuncular açısından dikkatle incelenmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor. 4 yıl aradan sonra Süper Lig’e dönen Ankara ekibi, transfer döneminde adeta yeniden yapılanmaya giderek kadrosunu baştan aşağı yeniledi. Henry Onyekuru, Gökhan Akkan, Dimitrios Goutas, Pedro Pereira gibi hem üst seviye tecrübeye sahip hem de farklı liglerde kendini kanıtlamış isimlerin takıma katılması, Gençlerbirliği’ne kağıt üzerinde ciddi bir güç kattı. Bu isimler arasında özellikle Onyekuru, Süper Lig geçmişi ve hızıyla fark yaratabilecek bir oyuncu. Ancak öte yandan, Joca, Amilton, Alperen Babacan gibi saha içinde liderlik rolü üstlenen isimlerin ayrılması, takımın uyum sürecini uzatabilecek bir faktör. Antalyaspor açısından bakıldığında bu durum, maçın özellikle ilk bölümlerinde rakibin oturmamış pas bağlantılarından yararlanma ve hataya zorlama fırsatı sunabilir. Ancak bireysel kalitesi yüksek oyuncuların bir anda oyunun kaderini değiştirebilme ihtimali de göz ardı edilmemeli.
Sistem odaklı oyun
Teknik direktör Hüseyin Eroğlu’nun futbol anlayışı, bireysel yetenekleri parlatmaktan çok, her oyuncuyu belirli bir görev tanımı içinde maksimum verimle oynatmak üzerine kurulu. Altınordu döneminde yakaladığı başarıları takım disiplini ve oyuncu gelişimiyle sağlamış olan Eroğlu, Gençlerbirliği’ni 4-2-3-1 düzeninde sahaya yerleştirerek hem topa sahip olmayı hem de alan daraltmayı öncelikli hale getiriyor. Orta sahada Etebo–Kyabou ikilisi bu sistemin temel direkleriydi; ancak Samsunspor maçında sakatlanan Etebo’nun uzun süre sahalardan uzak kalacak olması, Gençlerbirliği’nin oyun dengesini ciddi anlamda etkileyebilir. Bu eksik, Antalyaspor’un orta sahada daha rahat alan bulmasını sağlayabilir. Hücumda Metehan Mimaroğlu’nun oyun görüşü ve pas yeteneği, Onyekuru’nun hızlı koşularıyla birleştiğinde tehlike yaratabiliyor. Popa ise ceza sahasında fırsatları değerlendirmeye hazır güçlü bir forvet.
İlk haftadan çıkan dersler
Gençlerbirliği, Süper Lig’e dönüş maçında Samsunspor deplasmanında 2-1 mağlup olsa da sahada sergilediği mücadeleci duruş, Antalyaspor için uyarıcı nitelikte. Özellikle maçın son dakikalarına kadar oyundan kopmamaları, fiziksel dayanıklılıklarının yüksek seviyede olduğunu kanıtladı. Kaleci Gökhan Akkan’ın kritik kurtarışları, Metehan Mimaroğlu’nun goldeki sakin ve isabetli vuruşu ve kanatlarda sergilenen hızlı hücum girişimleri, kırmızı-beyazlıların karşılaşacağı en büyük tehditlerden bazıları olacak. Ancak bu maçta dikkat çeken eksikler de vardı; penaltıya sebep olan el hatası ve Holse’nin şut golünde savunmada bırakılan boş alan, yeni kadronun henüz tam anlamıyla organize olamadığını gösterdi. Antalyaspor, bu zaafları değerlendirmek için özellikle savunma ile orta saha arasındaki boşluklara yapacağı derin koşularla rakibi dengesiz yakalayabilir. Ayrıca topun kazanıldığı anlarda hızlı hücumlarla Gençlerbirliği savunmasının yerleşmesini engellemek, skor anlamında avantaj getirebilir. İlk 20 dakikalık bölüm, hem rakibin baskı gücünü test etmek hem de savunma konsantrasyonunu zorlamak açısından kritik olabilir.
Eryaman’da zorlu atmosfer
Bu karşılaşmada Gençlerbirliği’nin en önemli kozu, evinde taraftar desteğiyle yaratacağı yüksek enerji ve maçın ilk dakikalarındaki tempolu başlangıç olacak. Hüseyin Eroğlu’nun öğrencileri, kendi sahalarında özellikle Antalyaspor’un pas bağlantılarını bozmak ve oyunu dar alanlara sıkıştırmak için önde baskı uygulamaya çalışacaktır. Bu noktada Antalyaspor’un baskıyı kırabilmesi için oyunun yönünü hızlı şekilde değiştirmesi, topu çabuk ve doğru paslarla üçüncü bölgeye taşıması ve savunma arkasına yapılacak koşularla pozisyon üretmesi kritik önem taşıyor. Duran toplarda Goutas’ın hava hakimiyeti, kanatlarda Onyekuru’nun patlayıcı sürati ve Metehan’ın ceza sahası çevresindeki şut tehdidi, Antalyaspor’un özel olarak çalışması gereken konular arasında. Gençlerbirliği’nin fizik gücü yüksek yapısı, ikili mücadelelerde avantaj sağlamasına neden olacağından, Antalyaspor’un hem toplu hem de topsuz oyunda çabuk karar verip hızlı uygulama yapması gerekecek. Bu yüzden Eryaman’da oynanacak karşılaşma yalnızca taktik anlamda değil, mental dayanıklılık açısından da Antalyaspor’un sezon başındaki en zorlu sınavlarından biri olmaya aday görünüyor.