Döşemealtı ilçesi Çıplaklı Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi'ndeki ASAT terfi istasyonuna 14 Temmuz 2023'te arıza ve bakım için gelen işçiler Fırat Çiçek ile Emin Akyüz, istasyona indi. Fenalaşan işçileri fark eden Mahmut Yıldız adlı kişi de istasyona indi. İşçiler Çiçek ile Akyüz ve Yıldız, yaşamlarını yitirdi. İhbarla bölgeye sevk edilen itfaiye ve sağlık ekiplerinin çalışmasıyla çıkarılan 3 kişinin cansız bedeni, otopsi için morga götürüldü.
Olayla ilgili hazırlanan iddianame, Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. İddianamede, tutuksuz sanıklar Hurma Atıksu Arıtma Tesisi Sorumlusu Ahmet G., Batı İşletme Şube Müdür Vekili Münevver A., personel sorumlusu Selahattin T. hakkında 'Taksirle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
BİLİRKİŞİ RAPORU
İddianamede, Fırat Çiçek ve Emin Akyüz'ün kanalizasyon terfi pompa istasyonundaki tıkanıklığı gidermek için istasyona girdiği, sessiz kalmaları üzerine, olayı görüp yardım etmek isteyen Mahmut Yıldız'ın çukura inip öldüğü anlatıldı. Yaklaşık 7 metre derinliğinde, 6 metre civarı çapında, içerisinde 2 metre kadar lağım, su ve atık birikintisi bulunan çukura merdivenle inilebildiğinin tespitinin yer aldığı iddianamede, Adli Tıp Kurumu raporunda ölümlerin elektrik dışında travmatik bir tesirle olduğuna dair tıbbi delillerin bulunmadığı, elektrik akımının geçmesi sonucu olduğunun kabulü gerektiği şekilde rapor verildiği belirtildi. İddianamede, elektrik bilirkişi raporunda ise ölümlerin elektrik kaçağından meydana gelme olasılığının çok düşük olduğunun belirlendiği ve hidrojen sülfür, karbonmonoksit zehirlenme sonucu ölüm ihtimalinin yüksekliği vurgulandı. İddianamedeki raporda iş verenin asli kusurlu, ölenlerin tali kusurlu olduğu aktarıldı.
Savcılık tarafından atanan 5 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda, ölümlerin, hidrojen sülfür gazından meydana geldiği, elektrik kaynaklı olmadığı tespit edilip Ahmet G. ile Selahattin T.'nin olayda kusurlu olduğu, Münevver A.'nın kusurunun bulunmadığı kaydedildi.
SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA
Tutuksuz sanıklar Ahmet G., Münevver A. ve Selahattin T., 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Hurma su arıtma tesisinde sorumlu olarak çalıştığını kaydeden Ahmet G., “Olayın gerçekleştiği yer Döşemealtı ilçesi. Olay günü yıllık izindeydim, kurum işlerinin aksamaması için haberleşme uygulamasından yine de takip ediyordum. İstasyonda sorun olduğuna dair bilgi aldık. Fırat yukarıdan bir fotoğraf çekti ve attı. Atık suyun giriş çıkışını sağlayan vanayı biraz daha açtı ve oradan bir kaynağın yerinden koptuğunu söyledi. Ben de sorunun giderilmesini istedim ve 'Tamam' dedi. Rahmetli Fırat ve Emin'le başka yazışmam olmadı" dedi.
'KUYUYA İNMEMELERİ GEREKİYORDU'
İstasyonda bir sorunla karşılaşıldığını belirten Ahmet G. “İstasyonda kaza olduğunu öğrendikten sonra hemen olay yerine gittim. Polis ve AFAD ekipleri vardı. 3 kişinin vefat ettiğini öğrendim. Fırat ve Emin'e ne olduğu bilmiyorum. Kuyuya inmemeleri gerekiyordu, bu yazılı ve açık bir talimattı. Gaz dedektörünü araçta bırakmışlar, maskeleri vardı ama olay günü bunu ne yanlarına ne de araçlarına almışlar. Gaz olduğu tespit edilirse tek yapabilecekleri olay yerinden uzaklaşmak" diye konuştu.
'BANA VERİLEN HABERDE KAZA OLDUĞUNU SÖYLENMİŞTİ'
Sanık Münevver A. ise ölüm olayını sonradan öğrendiğini kaydederek, “Burada bir kusurum yok. ASAT Daire Başkanlığı'na bağlı batı işletme müdürü olarak çalışıyorum. 11 atık tesis sorumlusuyum. TOKİ terfi istasyonunda olay olduktan sora öğrendim, bana verilen haberde kaza olduğu söylenmişti, bir ölüm olayını bilmiyordum. Beni olay yerine almadılar. Biz bu konuda eğitimler verdik. Arkadaşlarımız bütün eğitim ve tatbikatlarını aldı. Kamu kurumu olduğumuzdan dolayı bunun için ayrı bir birimimiz dahi var. Onların iş güvenliği eğitimi alıp almadığı konusunda takipleri yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
'İLK DEFA BÖYLE BİR ŞEY YAŞADIK'
Savunmasında ekipman zorunluluğundan bahseden Münevver A., “Rahmetlilerin bütün ekipmanlarını yanlarında taşıması gerekiyordu ve tutanakla onlara verildi. Arkadaşlar kontrol personeli, orada hava akış yeri var. Biz kaza öncesi ve sonrasında ilk defa böyle bir şey yaşadık. Orada arkadaşların hazneye girmesini gerektirecek hiçbir durum yoktu. Haznedeki 1. kapağı açtığında 2. kapağı açmaması gerektiğini biliyorlar ama neden açtıklarını bilmiyoruz. Fırat ve Emin'e gaz maskeleri teslim edilmiştir" dedi.
Sanık Selahattin T. ise “Ben olaydan bir süre önce yıllık izne çıkmıştım, ancak yazılı bir görevlendirme yoktu. Vardiyaları genelde Ahmet Bey ile yapıyorduk. Personelin eğitimlerinden ve iş güvenliğinden ben sorumlu değilim" diye konuştu.
Maktul Emin Akyüz'ün eşi Fatma Akyüz, sanıklardan şikayetçi olduğunu, eşinin çalışma şartlarını sık sık eleştirdiğini belirtti. Mahkeme heyeti, yeni bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyip, duruşmayı erteledi.