İnisiyatif, 2015’te Ankara Garı’nda yaşanan ve 100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği katliamda yaşamını yitirenleri anarak başladı. Açıklamada, “Barış mücadelesinde kaybettiğimiz canlarımızı anıyoruz. Onların yarım kalan düşlerini sahipleniyor, barış talebini büyütüyoruz,” denildi. Barış İçin LGBTİ+ İnisiyatifi, Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair umutların arttığı bu dönemde LGBTİ+’ların da sürecin öznesi olduğunu vurguladı. Açıklamada, “ Barış, herkesin hakkıdır. Ancak biz biliyoruz ki LGBTİ+'lar savaş politikalarının, şiddetin, yoksulluğun ve nefretin en ağır yükünü taşımaktadır. Barışın olmadığı bir ülkede eşitlik de, özgürlük de, demokrasi de mümkün değildir” ifadelerine yer verildi. Adana, Amed, Ankara, Antalya, Çanakkale, İstanbul, İzmir, Mersin ve Wan’da eş zamanlı yapılan açıklamalarla, inisiyatifin kuruluşu resmen duyuruldu. Barışın toplumsal ve kapsayıcı olabilmesi için tanınma, özgürlük ve adil eşitliğin şart olduğu vurgulandı. Ahmet Çevik, LGBTİ+’ların barış sürecine dahil edilmesinin, sürecin gerçek bir demokratik dönüşüm yaratabilmesinin ölçütü olduğu ifade ederek, “LGBTİ+ hareketinin en büyük gücü, kendi deneyimiyle bunu göstermiş olmasıdır. Biz yıllardır yok sayıldık, kriminalize edildik, hedef gösterildik. Ama tüm bunlara rağmen toplumsal varlığımızı savunduk, kamusal alana çıktık, dayanışma ağları kurduk. Bu deneyim, barış sürecinin de temel ihtiyacıdır” diye konuştu.
‘Barışçıl toplumun inşası’
Barış mücadelesi kendimizi de yeniden inşa etmektir’ diyen Çevik, barışın sadece silahların susması değil, aynı zamanda barışçıl bir toplumun yeniden inşası anlamına geldiğini belirtti. Bu nedenle Kürt LGBTİ+’ların savaştan nasıl etkilendiğini görünür kılmak ve toplumun tüm kesimlerinde barış mücadelesini yaygınlaştırmak için mücadele edeceklerini vurguladı. Çevik, “Hareketin barışa katkısı, sadece kendi alanını açmakla sınırlı kalmadı. Milliyetçiliğin, militarizmin, heteroseksizmin ve ikili cinsiyet rejiminin tasfiyesini; herkes için onurlu yaşamın mümkün kılınmasını savunuyoruz. Barış için mücadele etmek, sadece silahların susmasını değil; barışçıl bir toplumun inşası için kendimizi de yeniden inşa etmeyi içeriyor. Ve biz LGBTİ+'lar, tam da bu yeniden kurma iradesiyle, barışın toplumsal temellerini büyütmeye devam ediyoruz. Yaşasın barış, yaşasın tüm halkların özgürlük mücadelesi, yaşasın LGBTİ+’lar” diyerek konuşmasını tamamladı.