Antalya'da Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) öncülüğünde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Belek Turizm Yatırımcıları Birliği'nin (BETUYAB) desteğiyle 27 yıldır Akdeniz'de nesli tehlike altındaki deniz kaplumbağalarının korunması için başlatılan 'Deniz Kaplumbağalarını Araştırma, İzleme ve Koruma Projesi' sürdürülüyor. 1999 yılından bugüne her yıl 4,5 ay kumsalda görev yapan EKAD ekibi ve gönüllüler, bu yıl 1 Mayıs'tan itibaren çalışmalarına başladı. 2025 sezonunda 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece ilk yuvanın oluştuğu kumsallarda ilk yuva çıkışları da 10 Temmuz'da başladı. Ekipler, bu yıl Muratpaşa ilçesine bağlı Lara kumsalından başlayıp, Aksu ilçesi Kemerağzı-Kundu kumsalları, Serik ilçesi Kadriye-Belek-Boğazkent kumsalları ile Manavgat ilçesi Denizkent ve Kızılot olmak üzere toplam 65 kilometrelik sahada çalışma yapıyor.
'YUVA SAYISI 7 BİNİ BULABİLECEK'
EKAD Başkanı Hacettepe Üniversitesi'nden öğretim üyesi Dr. Ali Fuat Canbolat, "27 yıl önce BETUYAB ile başladığımız maceramız hala devam ediyor. Bu süreçte Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yaptığımız protokoller, sözleşmeler dahilinde bakanlıklarımız da bu işin içerisine dahil oluyor. Sadece Belek değil, geçen yıl başladığımız Lara-Kundu bölgesi, Manavgat-Kızılot ile birlikte toplam 65 kilometrelik sahilde çalışma yapıyoruz. 65 kilometrelik alanda şu ana kadar 6 bin civarında yuvamız var. Bu muhtemelen biraz daha artacaktır. 7 bini bulabilecek" dedi.
YURT DIŞINDAN BİLE GÖNÜLLÜ GELİYOR
65 kilometrelik sahilde çalışmanın kolay olmadığını dile getiren Dr. Canbolat, "Bunların hepsini fazla sayıda gönüllüyle yapabiliyoruz. Ekiplerin başında bu işi bilen, tecrübeli arkadaşlarımız var. Gönüllü arkadaşlarımız geldiğinde teorik ve pratik eğitimler veriliyor. Şu anda Belek kampımızda 30 gönüllü var. 2-3 gün önce bu 55 kişiydi. Yurt dışından gelen 30 gönüllümüz vardı. Kızılot kampında 25 kişi, orada da 16 yabancı gönüllümüz var. Bu kadar uzun kumsal ve yoğun yuvalamanın olduğu alanlarda çalışmak, büyük bir ekip organizasyonu gerektiriyor" diye konuştu.
5 BİNİ AŞKIN YAVRU DENİZE ULAŞTI
Bu yıl ilk yuvanın mayıs başında oluştuğunu hatırlatan Dr. Canbolat, "Geçen yıl mayısta çok erken ve yoğun yuvalamalar oldu. Bu mayısta yuvalamalar çok değildi. Biraz gecikme oldu. Ama halihazırda devam ediyor. Bu yıl ilk yavru çıkışı 10 Temmuz'da oldu. Şu ana kadar 200 civarında yuvadan yavru çıkışı oldu. Her yuvadan 50'şer yavru denize gitti desek, 5 bin yapıyor. Aslında bu dönemler daha yüksek yoğunlukta yavru çıkış zamanı. Ağustosun sonuna kadar böyle gider. Eylülün ortasına kadar yavaş yavaş azalır. Eylülün sonunda da az çıkışlar olur. Her yıl zaten bu bölgede 100 bin üzerinde yavru denizle buluşuyor. Bu yıl da 100-150 bin arası olacağını tahmin ediyoruz" dedi.
1000 YAVRUDAN 2-3'Ü HAYATTA KALABİLİYOR
100-150 bin yavru denildiğinde çok gibi algılandığına dikkati çeken Dr. Canbolat, "100-150 bin denince 'maşallah' diyesi geliyor insanın. Ama bu sadece karadan denize ulaşan yavru sayısı. Denizde de büyük oranda ölümler var. Çünkü yavruların en güçsüz olduğu dönemleri. Deniz avcılarının çok yoğun olduğu alan ve orada da büyük oranda ölümler var. 1000 yavrudan sadece 2 ya da 3'ü ergin birey olabiliyor. 100 bin yavrudan belki 1000'i ergin birey olarak hayatta kalabilecek" dile konuştu.
OTELLERİN IŞIK SORUNU
Caretta yuvalama kumsallarındaki en önemli sorunlardan biri olan 'ışık' konusunda turizm işletmecileriyle çalışma yaptıklarını belirten Dr. Canbolat, "Örnek uygulamalar yapmaya çalışıyoruz otellerde. Bunun da son aşamasına doğru geldik. Eğer başarılı olursak, yayılmasını bekliyoruz. Çünkü yavru çıkışında ışık kaynağı varsa, maalesef ışığa yöneliyorlar. Bu, turizm tesislerinin olduğu her alanda büyük sorun. Biz de ışık mevzusu üzerine yoğunlaşıyoruz, çözmeye çalışıyoruz. Aşama da kaydettik. Onların sonucunu bu yıl göreceğiz. Başarırsak diğer turizm tesislerine de yaymayı planlıyoruz" dedi.