Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi, Antalya Defterdarlığı önünde toplanarak, ‘Sağlıklı ve İnsanca Yaşam Hakkı’ diyerek basın açıklaması yaptı. BES üyeleri adına açıklamayı, BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol okudu. Yaşanılan ekonomik krize dikkat çeken Mol, “2020 yılı bir kabus gibi üzerimize çöktü, yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde Covid-19 salgınının ikinci dalgasını yaşamaya devam ediyoruz. Tüm ülkelerin birinci gündemi pandemi iken ülkemizde çok öncesinde başlayıp, pandemi ile birlikte derinleşen bir ekonomik krizi de yaşamaya devam ediyoruz” dedi. ‘Emekçilerin açlıkla ölüm arasında bir tercihle karşı karşıya kaldıkları dramatik bir süreci hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz’ diyen Mol, “İşsizler, açlık sınırı altında, asgari ücretle çalışanlar, kısa çalışma ödeneği adı altında evde açlığa mahkûm edilenler, evde erkek şiddetinin her biçimiyle daha çok yüz yüze kalan ve yoksulluğu, eşitsizliği çok daha derinleşen kadınlar, emeklilikte yaşa takılanlar, kapısına kilit vurmak zorunda kalan küçük esnaf, mahsulü para etmeyen çiftçiler, önümüzdeki yılı yüzde 3 zamla karşılamaya hazırlanan kamu emekçileri başta olmak üzere pandemi ve ekonomik krizden en üst seviyede etkilenen toplumsal kesimler olarak öne çıkıyor. Yıllardır ödediği vergiler karşılığında devletten destek bekleyen emekçiler, küçük esnaf ve çiftçiler 2021 bütçesinde de yok sayılarak hayal kırıklığı yaşamaya devam ediyor. İşsizlik fonunu böylesi bir süreçte bile işçi ve işsizlerden ziyade işveren lehine kullanan siyasi iktidar yine koruma kalkanını sermayeden yana kullanıyor. 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı bütçesini yüzde 28,1 oranında artıranlar ''Millet aç, midesine kuru ekmek dışında bir şey girmiyor'' gerçeğine “Kuru ekmek yiyorlarsa o zaman aç değiller” diyebilecek kadar yoksulluk gerçeğimizle dalga geçiyorlar. Sofralarında ejder meyveleri eksik olmayanları, bu ülkenin tüm değerlerini, kaynaklarını, güzelliklerini üreten emekçileri ve halkları yok saymaktan vazgeçmeye davet ediyor, yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz” diye konuştu.
‘Vaka artışı sürüyor’
İş kollarında sosyal güvenlik, İş-Kur, maliye, adliye ve nüfus müdürlükleri olmak üzere, iş yerlerinde vakaların hızla arttığına dikkat çeken Devdim Mol, “Kamu alacaklarına ilişkin yapılandırma süreci bahane edilerek esnek ve dönüşümlü çalışmaya son verildi ve 60 yaş üstü çalışanlar idari izinli oldukları halde iş yerlerine çağrıldı. SGK işi daha da ilerleterek, sokağa çıkma yasağı olduğu halde hafta sonu çalışma için İçişleri Bakanlığı’na başvurmuş durumda. Tüm bunlar da yetmezmiş gibi kurumlarımızın kapı önlerinde sağlığımız hiçe sayılarak, görev tanımlarımızla hiç bağdaşmayan, tamamen keyfi talimatlarla HES Kodu sorgulaması yapmak zorunda bırakılıyoruz. Salgın döneminde bile patronların, sermayenin yüzünü güldürmeye devam eden, milyonlarca işçinin, emekçinin, dar gelirlinin kırıntılarla yetinmesini salık verenler, küçük bir bütçe ayırarak iki bilgisayar, bir programla çözüm üretmek yerine biz emekçileri ölümle burun buruna çalıştırmayı tercih ediyor. İş yerlerimizde vakaların her geçen gün arttığı bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Antalya’da iş yerlerimizde vakalar 200‘lü sayıları aşmış durumda. Bunun yanında birçok kurum temaslı karantina sürecini de işletmiyor, risk ve bulaşın artmasının önünü açıyor. İdarecilerin keyfi tutumları devam ediyor ve biz emekçiler çalışırken hasta oluyoruz, ölüyoruz. Bursa’dan, Şırnak'tan, İstanbul'dan, Kayseri'den ve birçok kurumdan arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyoruz” ifadelerini kullandı. İş kollarında salgına karşı önlemlerin alınmasını istediklerini vurgulayan Mol, “İnsanların açlıkla, ölüm seçeneği ile karşı karşıya bırakıldıkları bir süreçte devletin kamu alacaklarının peşine düşmesini anlamakta zorlanıyoruz. Testi çatlamaya başladı, testi kırılmadan son defa siyasi iktidarı ve kurum idarecilerini uyarıyor ve sürecin en başından itibaren ifade ettiğimiz gibi, biz haklı çıktık demek istemiyoruz. Kamu alacaklarına ilişkin yapılandırmanın bir an önce haziran ayına kadar ertelemesini ve iş kolumuzda salgına karşı önlemlerin bilimsel ve taleplerimizi kapsar şekilde tekrar başlatılmasının gerekliliğinin tekrar altını çiziyoruz. Aksi takdirde genelgelere uymayan kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmak dahil, her türlü eylem ve etkinliklere devam edeceğimizi buradan duyuruyor, her bulaşın, hastalığın, ölümün sorumluluğu sizdedir diyoruz. Kaybettiğimiz kamu emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyor, yaşam hakkımız ve halktan emekten yana bir bütçe, insanca yaşam için mücadele etmeye devam edeceğimizi siz basın emekçileri aracılığı ile kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz. Tüm emekçileri hepimizin olan mücadelede omuz omuza vermeye, yan yana olmaya çağırıyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın BES, yaşasın KESK” dedi.
Esra ALTUNKES