Rumble Medya, NBU Gold A.Ş. ve Dijital Sanatlar’ın ortak yapımcılığında hayata geçirilen, yönetmenliğini Gökhan Arı’nın üstlendiği ‘Bi Umut’ filminin çekimleri Antalya’da tüm hızıyla devam ediyor. Kimliği belirsiz, felçli bir Rus gence 10 yıl boyunca annelik yapan Gülsüm Kabadayı’nın sınırsız sevgisini ve fedakarlığını anlatan gerçek hayat hikayesi beyazperdeye taşınıyor. Film ekibinin yanı sıra Gülsüm Anne ve oğullarının da katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Mustafa Uslu (Ortak Yapımcı/ Dijital Sanatlar), Talha Orhan (Ortak Yapımcı/ Rumble Medya), Bulut Balkis (Ortak Yapımcı/ NBU Gold A.Ş), Aytunç Uygun (Genel Koordinatör), Gülsüm Kabadayı ve oğulları (Tunahan, Mehmet Ali, Alihan), Hülya Duyar (Gülsüm Kabadayı), LeonKemstach (Umut), Arzum Onan (Fatma), Celal Öztürk (Tunahan), Hayat Van Eck (Alihan), Gürberk Polat (Mehmet Ali), Fikret Kuşkan (Zafer), Yüsra Geyik (Dr. Aysun), Mehmet Esen (Zekeriya), Füsun Kostak (Münevver), Necmi Yapıcı (Ramazan), Birce Bircan (Gazeteci Merve) katıldı. Ortak Yapımcı Mustafa Uslu bu projenin kalbine 7-8 yıl öncesinden düştüğünü belirterek, buna inan kalplerin bir araya geldiğini ifade ederek şöyle konuştu: “İnşallah dünyayı iyilik ve güzelliğin kurtaracağının ispatı olarak yine güzel bir filmle huzurlarınıza çıkmaktan gurur duyuyoruz. ‘Bi Umut’ filmi sadece bir film gibi değil, gerçek bir hikayenin birebir sinemaya aktarılması anlamında dünyaya örnek olacak bir insanlık hikayesi. Bu hikayeyi Gülsüm anne ve burada Korkuteli’nde yatmakta olan oğlu Umut aslında bu hikayeyi yazdılar. Bize düşen de bu hikayeyi en güzel, en dokunaklı şekilde gelecek nesillere intikal ettirmek. Bu hikayenin dünyada bir eşinin, benzerinin olduğunu da düşünmüyorum. Çok saygı duyduğum bir tarafı var, bir insani tarafı var. Beni en çok etkileyen de o ve bu hayale inan insanlar şu anda karşınızda. İnşallah Türk sineması için çok faydalı bir film olacak. 2015 yılında ‘Ayla’yı Oscar’a hazırladığımızda benimle dalga geçmişlerdi. Bu hikaye de o kadar güçlü ki Bunu Oscar’a hazırlamazsak hikayeye ihanet etmiş oluruz. Bugün dünyada o kadar hikayeye klip çekiliyor ki böyle bir hikaye bulabilirseniz bu bir kıymettir, değerdir. Elimizden gelenin en fazlasını vereceğiz. Hayatımızdan fedakarlıklar yapıp, muhteşem bir şey çıkartacağız ortaya.”
‘Sevgiyi, merhameti, umudu verecek’
Gülsüm Kabadayı, film yapımcısı Mustafa Uslu’ya övgüler yağdırarak, “İyi ki Mustafa oğlumu tanıdım. ‘Oğlum’ diyorum çünkü 7-8 yıldır onu tanıyorum. Umut vefat ettikten sonra dünyaya bir umut olacak benim oğlum. İnsanlığı, sevgiyi, merhameti, paylaşmayı, vicdanı verecek. Sevgi, güvercinle uçacak dünyada. Barış olacak. Gerçekten ben buna inanıyorum. Buradan herkese çok teşekkür ediyorum. Önce Mustafa Uslu oğluma. Ayrıyeten bütün oyuncularıma, sanatçılarıma, benim güzel Umut’uma. Tıpkı benzetmiş Mustafa oğlum. Çok teşekkür ediyorum İletişim Direktörü Arzu Miltan’a ve siz değerli basın mensuplarına. Siz basınımız olmasaydı, biz ne umut olurduk; ne bir umut olurduk. Çünkü sizler bize yardımcı oldunuz. Beni kim tanırdı ki? Yani düşünün; ‘Ben bir çocuğu aldım’ diyemezdim ki! Dünyaya bir umut olacağını, bir insanlık dersi olacağını, bir merhameti, bir sevgiyi paylaşacağımızı bilemezdik biz. Evlatlarımla, Tunahan’ımla, Mehmet Ali’mle, Alihan’ımla başardık biz bunu. Çok çok teşekkür ediyorum” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
‘Ekibimizle beraber çok iyi hazırlandık’
Filmin Genel Koordinatörü Aytunç Uygun, projeye geçen sene Haziran, Temmuz aylarında dahil olduğunu ifade ederek, “Mustafa Bey, beni ilk aradığında bu proje üzerinden konuşmaya başladık. Kendisine buradan çok teşekkür ederim. Öncesinde uzun bir süre hazırlanılmış ve bizimle beraber bu proje devam etti. O vakitten Nisan’ın 15’ine kadar uzun bir hazırlık sürecimiz oldu. Ekibimizle beraber çok iyi çalışmalar yaptık. Öncelikle Gülsüm Kabadayı’yı oynayan Hülya Hanım ve çocuklarını oynayan oyuncularımızla beraber bir çalışmamız oldu. Ailenin önden birbirine ısınması ve samimi olması adına uzun buluşmalar yaptık. Amacımız şuydu: Hikayenin gerçekçiliği sebebiyle her şeyin gerçek olmasıydı. O sebepten dolayı ekibimize ve oyuncularımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
‘Bu filmle ayağa kalkacak’
Filmde ‘Gülsüm Anne’ye hayat veren oyuncu Hülya Duyar da Gülsüm Kabadayı’yı temsil etmenin çok heyecanlı, keyifli ve mutlu olduğunu dile getirdi. Filmde ‘Zafer’ karakterini oynayan duayen Fikret Kuşkan ise, “Dünyayı iyilik kurtaracak. ‘Bu filmi tek cümleyle bana özetleyin’ deseydiniz, ‘Dünyayı iyilik kurtaracak’ derim. İyilikten başka çaresi yok. Şu anda yaşadığımız global çöküntü içerisinde ve etrafımızda yaşanan bütün bu zorluklar içerisinde umarım bir şans olur. Hem dünyaya bir şans olur. Bir parça olsun iyiliğin kavramını daha fazla yakalayabilirler. Bu vesileyle bu duygu bu filmle umarım ayağa kalkar. Öncelikle yapımcılarımıza çok teşekkür ediyorum. Pandemi döneminden sonraki hem dünyada hem Türkiye’de yaşanan sıkıntılar bizim ülkemizde sanat, sinema, yapımcılarımız, bütün sektör adına, sinema ve salon sahipleri adına son derece olumsuz bir noktada ilerlemekte. Önümüzdeki geçen son iki ay içerisinde 10 taneye yakın proje iptal kararı aldı. Maliyetlerin bu kadar yüksek olduğu, sinema salonlarının boş olduğu ve çizgi filmlerle, animasyon filmleriyle salonların döndürülebildiği hasbelkader kendini idare edebildiği dönemde sinema sahibi salonlarının inatla hali hazırda bir umutla o salonları yeniden tekrar doldurmanın ve oraya yeniden insanlarımızı, seyircimizi çekmenin yollarını arıyoruz. Bu ancak insana dokunan hikayelerden geçiyor. Umarım bu insana dokunan bu hikaye yeniden sinema salonlarımızı doldurur” diye konuştu.
‘Okuduğumda kalbime dokundu’
Ünlü oyuncu Arzum Onan da filmle ilgili düşüncelerini şöyle ifade etti: “Mustafa Bey senaryoyu gönderdiği zaman, senaryoyu okuduğumda hissettiğim şey, özellikle günümüzde her zaman çok ihtiyacımız olan şeydi. Her zaman ihtiyacımız var ama neyse şu günler daha çok ihtiyacımız var diye hissediyorum. Daha çok sevgi, daha çok merhamet, daha çok vicdan; bunları görmemiz, duymamız gerçekten bizi iyileştirecek olan şeyler bunlar ve bu hikayenin her bir satırında, her bir sahnesinde bunu hissetmem önemli. Belki 10 sene önce okusaydım yine çok beğenirdim ama bu kadar kalbime dokunmayabilirdi. Bugün bu ihtiyaçla daha çok böyle bir projenin içinde olduğum için çok mutluyum. ‘İyi ki olmuş’ diyorum. Tabi çok uzun zaman sonra ben kamera önüne geçtim. Açıkçası gergindim ama o kadar kucaklayıcı, sıcak bir ekibin içindeyim ki bu da başka bir ‘İyiki’m. Fildeki Fatma karakteri bir arkadaşlık ilişkisiyle başlamamış ama zamanla dostluğa gitmiş bir ilişkiyi anlatıyor. Fatma, maddi manevi her yönden Gülsüm’ün yanında olmaya çalışan, ona destek olan, yorulduğu zamanlarda ona el veren biri.”
‘Bir doktorun ötesinde karakter’
Filmde Doktor Aysun’u canlandıran Yüsra Geyik, ise senaryoyu okuduğunda çok heyecanlandığını belirterek şunları kaydetti: “Çok etkilendim ve hikayenin bir parçası olmak çok kıymetli geldi o anda. Hikayenin iyiliğinden ve güzelliğinden ziyade bir hikaye anlatabiliyor olmak, şu anda çok kıymetli geliyor bana. Çünkü hikaye anlatmakta çok zorluk çektiğimiz bir sürece girdik ve ‘Bu kısır döngü umarım bitiyordur’ diye düşünüyorum. Aysun, Umut’un doktoru. Aslında doktor olmasından ziyade o da hikayeden ve durumdan çok etkilenmiş biri. Bu o yüzden benim için de doktorluğunun dışında bir sürü duyguyu da içinde barındıran bir karakter oldu ama en kıymetlisi de bu kadar güçlü bir kadroyla çalışıyor olmak. Bütün oyuncu arkadaşlarıma, yapımcılarımıza, yönetmenimize ve set ekibine çok teşekkür ederim.” ‘Bi Umut’ yüzde 50 Rus-Türk ortak yapımı film olduğu için de Çin’in başkenti Pekin’de vizyona girecek. Film, Avrupa’nın 11 ülkesinde aynı anda vizyona girecek ve Rusya’da Putin’in himayesinde Kremlin Sarayı’nda bir gala olabileceği vurgulandı. Yapımcı Mustafa Uslu, Rusya, Belarus, Pekin, Hollanda ve Berlin’de gala olacağını basın mensupları aracılığıyla duyurdu.