Eylem, 7527 sayılı yasanın getirdiği "vahşete karşı" ortak mücadele amacıyla Ulusal Hayvan Hakları Birlik Hareketi tarafından organize edildi. Zorluoğulları, çıkan bu kanunla hayvanların açlığa, susuzluğa, işkenceye maruz kaldığını ve yaşam alanları olarak adlandırılan barınaklarda "çürümeye" terk edildiğini belirtti. "Bu yasanın insani ve vicdani bir tarafı olmadığını defalarca söyledik. Şimdi geldiğimiz nokta çok daha kötü" dedi.
‘Katliama hayır diyoruz’
Zorluoğulları, bu yasa karşısında ses çıkarmaya ve direnmeye devam edeceklerini vurguladı. "Bizler susmuyor, katliama hayır diyoruz. Bu oluşumda sadece hayvan seven insanları değil, vicdanı olan herkesi birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Bizlere katılıp onların sesi olmalarını istiyoruz" diyerek toplumun tüm kesimlerini eyleme katılmaya çağırdı. Doğanın bir parçası olan hayvanların eksilmesi durumunda dünyanın eski haline dönemeyeceğini dile getiren Zorluoğulları, "Doğa unutmaz, doğa affetmez. Biz birlikte varız, birlikte var olmaya da devam edeceğiz" dedi. Mücadelelerinin barışçıl, kararlı ve bütüncül olduğunu, her türlü şiddete karşı durduklarını ve yaşam hakkından asla ödün vermeyeceklerini ifade etti.
Belediyelere ‘Dur’ çağrısı
Eylemde, valilik emirleriyle yasaya karşı hayvan toplayan, eziyet eden, aç bırakan ve öldüren tüm belediyelerin karşısında durulacağı belirtildi. Zorluoğulları, barınakları düzeltmek için 2028 yılına kadar verilen sürenin göz ardı edildiğini ve hayvanların gereksiz yere "istiflendiğini" söyledi. "Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin" diyerek belediyelere net bir mesaj verdi. Hayvan hakları savunucularının görev ilkeleri arasında, kurumların görevlerini yerine getirmesini sağlamak, hukuki ihlalleri kamuoyuyla paylaşmak, barınakları düzenli ziyaret edip raporlamak ve resmi kurumlarla iletişim kurarak toplumu bilgilendirmek yer alıyor. Son olarak Zorluoğulları, "Biz varız, siz de var mısınız?" diyerek vicdanlı tüm insanlara tekrar seslendi.
