Dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün hem ekonomik krizi hem de enflasyonu arttırdığına dikkat çeken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, konfederasyon olarak; çarşıda, pazarda ve mutfakta yaşanan gerçek enflasyon ile resmi enflasyon rakamlarının birbirinden çok farklı olduğuna dikkat çekti. Balık, “Koronavirüs salgını nedeniyle halkın büyük bir bölümünün sokağa çıkma yasakları, işsizlik ve diğer nedenlerle evine kapandığı nisan ayında tüketim harcamalarındaki belirgin düşüşe rağmen gıda fiyatlarında artış devam etmektedir. Buna rağmen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Nisan ayında enflasyonun yüzde 10.94 olduğunu açıkladı. Enflasyon Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 0.85; bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 3.16; bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.94 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12.66 artış gerçekleştirmiştir. TÜİK, enflasyon hesaplarında kullandığı parametreleri değiştirerek gerçek enflasyonu düşüremez” dedi.
Salgının etkileri
‘Eriyen maaşlar, artan borçlar, artan işsizlik ve gıda artışları emekçilerin gerçek gündemidir’ diyen Balık, “TÜİK enflasyon hesaplama paketinde gıda, konut ve ulaştırma ile giyimin ağırlıkları düşürülmektedir. Vatandaşı etkileyen ana unsurların dağılımının düşürerek hükümet enflasyonu olduğundan daha düşük göstermektedir. TÜİK’in konut, gıda, içecek gibi kalemlerle derlediği ve enflasyonu hesaplamada kullandığı verilerde, manipülasyon yaptığı açıktır. Emekçiler; temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Hayat pahalılığı yurttaşlarımızın açlık ve yoksullukla boğuşmasına neden olmaktadır. Bugüne kadar temel tüketim maddelerine yapılan zamlar ve vergi artışları, bin bir zorlukla geçimlerini sağlayan yoksul emekçi ailelerin günlük yaşam koşullarını hiç olmadığı kadar zorlaştırmıştır. Bu durum umutsuz ve mutsuz milyonlar yaratmaktadır. Hükümet yaşanan ağır tabloyu ve TÜİK istatistiklerini çarpıtarak, ekonomik koşulları görmezden gelmeyi sürdürmekten vazgeçmelidir. Ekonomik kriz koşullarında günlük yaşam mücadelesi sürdüren emekçiler ve yoksullar koronavirüs nedeniyle daha da zorlu koşullar yaşamaktadır. Vatandaş, ekonomik krizin ve salgının etkisini alışverişin yapıldığı tüm noktalarda yaşamaktadır. TÜİK araştırması, gıda fiyatlarında yaşanan yükselişten en büyük zararı, gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan ve enflasyona karşı herhangi bir koruması bulunmayan ücretlilerin ve yoksulların yaşadığı gerçek enflasyonun boyutunun ortaya koymayı amaçlamalıdır” diye konuştu.
Haber Merkezi
Salgının etkileri
‘Eriyen maaşlar, artan borçlar, artan işsizlik ve gıda artışları emekçilerin gerçek gündemidir’ diyen Balık, “TÜİK enflasyon hesaplama paketinde gıda, konut ve ulaştırma ile giyimin ağırlıkları düşürülmektedir. Vatandaşı etkileyen ana unsurların dağılımının düşürerek hükümet enflasyonu olduğundan daha düşük göstermektedir. TÜİK’in konut, gıda, içecek gibi kalemlerle derlediği ve enflasyonu hesaplamada kullandığı verilerde, manipülasyon yaptığı açıktır. Emekçiler; temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Hayat pahalılığı yurttaşlarımızın açlık ve yoksullukla boğuşmasına neden olmaktadır. Bugüne kadar temel tüketim maddelerine yapılan zamlar ve vergi artışları, bin bir zorlukla geçimlerini sağlayan yoksul emekçi ailelerin günlük yaşam koşullarını hiç olmadığı kadar zorlaştırmıştır. Bu durum umutsuz ve mutsuz milyonlar yaratmaktadır. Hükümet yaşanan ağır tabloyu ve TÜİK istatistiklerini çarpıtarak, ekonomik koşulları görmezden gelmeyi sürdürmekten vazgeçmelidir. Ekonomik kriz koşullarında günlük yaşam mücadelesi sürdüren emekçiler ve yoksullar koronavirüs nedeniyle daha da zorlu koşullar yaşamaktadır. Vatandaş, ekonomik krizin ve salgının etkisini alışverişin yapıldığı tüm noktalarda yaşamaktadır. TÜİK araştırması, gıda fiyatlarında yaşanan yükselişten en büyük zararı, gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan ve enflasyona karşı herhangi bir koruması bulunmayan ücretlilerin ve yoksulların yaşadığı gerçek enflasyonun boyutunun ortaya koymayı amaçlamalıdır” diye konuştu.
Haber Merkezi