Gelenek, kalite ve katma değer buluşuyor
Antalya, geçmişi bin yıllara dayanan tarımsal üretim geleneğini, coğrafi işaretle tescillenen ürünlerle geleceğe taşıyor. Antalya Valiliği koordinasyonunda başlatılan Coğrafi İşaret Seferberliği yalnızca üretimi değil, kültürel kimliği ve gastronomi turizmini de destekliyor.

Tescilli ve aday ürün sayısı 200’e yaklaştı
Bugün itibarıyla Antalya’nın 20 ürünü coğrafi işaret tescili almış durumda. Aralarında Antalya Yörük Kebabı ve Döşemealtı Camili Bal Kabağı gibi lezzetlerin de yer aldığı yeni başvurularla birlikte, kentteki tescilli ve aday ürün sayısı 200’e yaklaştı. Antalya, bu zenginliğiyle gastronomi ve coğrafi işaret alanında marka şehir olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Kurumlar arası güçlü iş birliği
Kentin bu başarısının arkasında güçlü bir kurumlar arası iş birliği var. Antalya Valiliği’nin koordinasyonunda; İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) tarafından yürütülen çalışmalar, kentin coğrafi işaret vizyonuna yön veriyor.

Manavgat Altın Susamı parlıyor
Sürece bilimsel katkı sağlayan YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, Türkiye’de coğrafi işaret bilincinin gelişmesine öncülük eden akademisyenlerden biri olarak Antalya’nın marka değerine önemli katkı sunuyor. Bu bütüncül yaklaşımın dikkat çeken örneklerinden biri de kalitesi ve üretim gücüyle öne çıkan Manavgat Altın Susamı.

Türkiye genelinde düşüş, Manavgat’ta yükseliş
Susam, dünyada bilinen en eski yağlı tohumlardan biri. Ancak Türkiye genelinde susam üretimi ciddi bir düşüş gösterdi; 1990’larda 30 bin tonu aşan üretim, 2024 itibarıyla 14 bin 439 tona kadar geriledi. Bu tabloya karşın Manavgat, son 10 yılda tersine bir seyir izledi. Artan üretim, verimlilik ve ürün kalitesi sayesinde bölge, Türkiye’nin susam üretiminde başı çekiyor.

2024 TÜİK verilerine göre:
• Türkiye toplam susam üretimi: 14.439 ton
• Bunun yüzde 35’i Antalya’dan,
• Antalya üretiminin yüzde 81’i ise Manavgat’tan sağlanıyor.
2025 tahminlerine göre, 46 bin 750 dekar alanda 4 bin 115 ton üretim yapılması bekleniyor.

Yağı, aroması ve kalitesiyle fark yaratıyor
Manavgat’ta yetiştirilen susamın en ayırt edici özelliği, yüksek yağ oranı. Diğer bölgelerde ortalama yüzde 40 olan bu oran, Manavgat Altın Susamı’nda yüzde 60 seviyelerine kadar çıkabiliyor. Bu üstün kalite, ürüne ‘altın’ unvanını kazandırdı. Ayrıca bu susam hem ilk ürün (mayıs sonu ekimi) hem de ikinci ürün (haziran sonu ekimi) olarak yetiştirilebiliyor. Hasat ise genellikle eylül ayının ikinci yarısından itibaren başlıyor. Düşük bakım ihtiyacı, uygun iklim ve toprak yapısı sayesinde Manavgat, susam tarımı için büyük avantaja sahip. Dezavantaj ise yüksek işçilik maliyeti; bu nedenle devlet destekleri kritik önemde.

Tohumdan sofraya katma değer
Tescilli Altın Susam yalnızca ham haliyle değil, işlenmiş ürünleriyle de gastronomi turizmine katkı sağlıyor. Bu kapsamda:
• Manavgat Çiğirdik Tatlısı için 2024 yılında,
• Manavgat Altın Tahini ve Manavgat Helvası içinse Coğrafi İşaret Seferberliği kapsamında başvuru yapıldı.
Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, susamın geleceğini güvence altına almak amacıyla Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) projesiyle yüzde 75 hibeli tohum desteği sağlıyor.

Foto safariyle tanıtım etkinliği
Antalya’da başlatılan Coğrafi İşaret Seferberliği kapsamında, Manavgat Altın Susamı’nın tanıtımı için kurumlar iş birliği yaptı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, TRT Antalya Muhabirleri ve Fotoğrafçılık Kulüpleri, Manavgat’ta susamın izini süren özel bir foto safari etkinliği düzenledi. Etkinlikte susam tarlaları, kurutma alanları ve tahin değirmenlerinde çekimler yapıldı; susamın üretim süreci belgelenirken, aynı zamanda yerel lezzetler ve üretim kültürü de katılımcılara tanıtıldı.

Antalya’nın marka kimliğini güçlendiriyor
Manavgat Altın Susamı, sadece üreticiye gelir sağlayan bir ürün değil; aynı zamanda Antalya’nın kültürel mirasının yaşayan temsilcisi. Coğrafi işaretli her ürün, turizme, gastronomiye ve kırsal kalkınmaya yeni bir pencere açıyor. Antalya Valiliği’nin öncülüğünde yürütülen çalışmalarla bu pencere her geçen gün biraz daha aralanıyor; yerel ürünlerimiz, global değere dönüşüyor.