Bilgiç, yaptığı açıklamada Türkiye’nin dört bir yanında çevre katliamlarının sürdüğünü ifade ederek, “Sularımız HES adı altında satılıyor, yaylalarımız GES projeleriyle talan ediliyor, sahillerimiz ise otellere kurban edilmek isteniyor. Bu çevre katliamlarından Gazipaşa da nasibini alıyor” dedi.
Milletvekilleri sessiz
Gazipaşa’da hazineye ait büyük bir fidanlık alanın otel yapılması için hükümete yakın şirketlere tahsis edildiğini belirten Bilgiç, sürece ilişkin iktidar ve muhalefet temsilcilerinin sessizliğini eleştirerek, “Antalya’nın farklı ilçelerinde çevre eylemlerinde boy gösteren bölge milletvekilleri, konu Gazipaşa olunca sus pus oldu. Ne yerel iktidar CHP’den ne de diğer muhalif partilerden bir açıklama geldi” ifadelerini kullandı. Tahsis edilen şirketlerin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) sürecinde de kolaylıkla karşılaştığını belirten Bilgiç, “ÇED olumlu kararı alamayacaklarını bildikleri için dosyayı EK2 kapsamına sokarak ‘ÇED gerekli değildir’ kararı aldırdılar. Bu kararlar siyasi güç kullanılarak onaylandı” dedi.
Eko-Turizm modeli
Gazipaşa Hepimizin Platformu olarak, doğayı ve kamu yararını gözetmeyen bu tür projelere karşı olduklarını vurgulayan Bilgiç, “Sahillerimizin betona boğulmasını, vatandaşın sahillere erişiminin engellenmesini kabul etmiyoruz. Biz çevreyle uyumlu, suyumuzu, toprağımızı, doğamızı koruyacak bir eko-turizm modelinden yanayız. Hazineye ait arazinin rant için yandaşlara peşkeş çekilmesini istemiyoruz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
