Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen 3’üncü Kültür Yolu Festivali kapsamında Antalya’da 67 noktada 517 etkinlik gerçekleştirildi. Bu etkinliklerin en dikkat çekici adreslerinden biri ise Bülent Ecevit Kültür Merkezi oldu. Bu yıl gerçekleşen kültür yolu yerelde yer alan Antalya’nın kendi sanatçılarını Antalya’ya tanıtmayı hedefledi. Bülent Ecevit Kültür Merkezi’ndeki 3 ayrı sergide doğal mozaikten eserleriyle Süleyman Sarı, Antalya’nın Çoban Ressamı olarak anılan Sinan Demir’in eserlerinin yer aldığı salon ve ilk girişte ziyaretçileri karşılayan, müzeye ya da antik kente gelmiş hissi yaratan seramik sanatçısı Selma Gençel’in ‘Antik İzler Göbeklitepe’ seramik sergisi sanatseverlerden tam not aldı.
Antik kent gezisi hissi
Antalyalı seramik sanatçısı Selma Gençel, neolitik dönem yerleşimi Göbeklitepe’deki tarihi objeleri seramikten yorumlayarak kopyalarını üreterek sanatseverlerle buluşturdu. Büyükşehir Belediyesi Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde açılan ‘Antik İzler Göbeklitepe’ sergisi, ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekti. Gençel’in, dünyanın bilinen en eski anıtsal yapısı olarak kabul edilen ve neolitik dönemin en önemli arkeolojik keşiflerinden biri olan Göbeklitepe buluntularını modern seramik teknikleriyle yeniden yorumladığı eserlerin yer aldığı sergi dikkat çekiciydi. ‘Göbeklitepe Dikili Taşlarının Görsel Olarak İncelenmesi ve Seramik Formlara Uygulanması’ başlıklı sanatta yeterlilik tez çalışması kapsamında hazırladığı gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar detaylı oluşturulan seramik formları izleyenler, müzeye ya da antik kent gezisine geldikleri hissine kapıldıklarını belirtti.
Tez konusu oldu
Göbeklitepe’yi tez konusu yapan ve aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Turizm Şube Müdürü olarak görev yapan Gençel, bölgeyi günlerce inceleyerek çalışmasını şekillendirdi. Edindiği bulguları kendi atölyesinde seramik temsillere dönüştüren sanatçı, dikili taşlardaki semboller ve ritüel alanlarının atmosferini modern seramik teknikleriyle yeniden yorumladı. Sanatçı, Göbeklitepe’nin gizemini seramikle görünür kıldı. Gençel, çalışmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Binlerce yıl önce yaşayan insanların yarattığı sembollerle dolu bu gizemli mekânı anlamak ve geçmişi geleceğe taşıyan bir sanat dili kurmak istedim. Dikili taşlar üzerindeki sembolleri farklı seramik formlarına uygulayarak Göbeklitepe’nin ritüel merkezine dair gizemi görünür kılmayı amaçladım” dedi.
Yeniden hayat buldu
Gençel, seramik işleri anlatırken, Göbeklitepe’de gördüğü sembolleri yüksek lisans tez çalışması olan dövmelerle bağlantılarını da keşfettiğini belirterek pek çok eski kavimlerde hatta kutup bölgelerinde aynı sembollere rastlandığını, bunun tesadüf olamayacağını da sözlerine ekledi. Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Örencik Köyü’nde yer alan Göbeklitepe, dünyanın bilinen en eski anıtsal yapısı olarak kabul ediliyor ve neolitik dönemin en önemli arkeolojik keşifleri arasında gösteriliyor. Göbeklitepe’nin binlerce yıl öncesinden taşıdığı semboller, Gençel’in seramik yorumlarıyla Antalya’da yeniden hayat buldu. Sergi hem arkeolojik mirasın önemini hatırlattı hem de çağdaş sanatın bu mirası nasıl görünür kılabileceğini gösterdi.
