Köyde arazisi olan 85 yaşında olan Oğuz Soral ise 1945 yılında babasının satın aldığı toprakları bugüne dek işlediklerini söyledi. Topraklarının olduğu bölgeden yol geçmesiyle birlikte arazinin değerlendiğine dikkat çeken Soral, "Burası kıymetlenince, muhtar bu yerleri 'Orman' diyerek bize yazdırmadı. Şimdi de kendisi bu yerleri işine geldiği gibi satmış. İmzayı atan kendileri, alan da satan da bilirkişiler. Bu yerde benim babamın en az 500 dönüm yeri vardı şimdi
Pasta gibi paylaştılar
2011 yılında arazilerin tapu kadastro geçtiğini ve parsel başına Bin TL para yatırdıklarını belirten Adnan Çıralı da 2B arazi konusunda devletten yana rahatsızlıklarını olmadığını ancak arazi bölmesini yapan bilirkişi ve dönemin muhtarı tarafından kandırılarak mağdur olduklarını söyledi. Çıralı şunları söyledi: "Köylünün bir dönüm tapusu yok. Alamadı. Dışarıdan gelen kişiler hep tapu aldı. Nerede değerli bir arazi varsa kendilerine güzel manzaraları yerleri paylaşmışlar. Doğum günü pastasını yemişlerdir. Bizim rahatsızlığımız devletten yana değil, buradaki bilirkişiler ve eski muhtar." Hak sahibi diğer vatandaş Tevfik Nalbant ise "Devlet bize gereken kolaylıkları sağladı ama bizi bulmadı. Bu kişiler bu işi yaptı. Devletin bundan haberi yok. Bu kişilerin soruşturulmasını istiyoruz. Bizim devletten istediğimiz, kendi yerlerimizi düzenleyip bizlere satması. " şeklinde konuştu.
Muhtar suçlamaları kabul etmedi
Dönemin muhtarı A.K ise kendisine yapılan suçlamaları kabul etmedi. Söz konusu kişilerin kendi muhtarlık döneminde o köyde ikamet etmediğini söyleyen A.K, "İddia sahiplerinin yerleri sit olduğundan dolayı, başkalarına fatura kesmeye çalışıyorlar. Benim zaten öyle bir şey yapmaya yetkim yok. 6 bilirkişi ve kadastro ekibinden 2 kişi geldi. Bu konu zaten araştırmadaydı. Gerekli yerlere savunmamı verdim" diye konuştu.