Hacizli bir taşınmazın satışı mümkün ancak bazı şartlarla gerçekleşebiliyor. Öncelikle taşınmaz üzerindeki haczin türü önem taşıyor. Eğer gayrimenkul üzerindeki haciz kamu haczi (örneğin; vergi borcundan doğan) ise satış işlemi farklı bir sürece bağlanıyor. Bu durumda ilgili kurumun onayı, borcun ödenmesi ya da haczin kaldırılması gibi şartlar devreye giriyor. Ancak haciz kamu haczi değilse, yani özel kişiler veya kurumlar lehine konulmuş haciz söz konusuysa satış işlemi tarafların anlaşmasıyla yapılabiliyor. Burada önemli olan nokta ise alıcı kişinin haczin doğmuş ve doğacak tüm hukuki sonuçlarını kabul etmesi.
Alıcının yükümlülüğü
Tapu devri sırasında alıcı, taşınmaz üzerinde haciz bulunduğunu bilerek ve kabul ederek alım yapıyor. Bu durumda haciz kalkmadığı sürece taşınmaz üzerinde icra işlemleri devam edebiliyor. Dolayısıyla alıcının, satın aldığı taşınmaz üzerindeki riskleri göze alması gerekiyor. Hacizli taşınmaz satın almak isteyen vatandaşların ise, Tapu Müdürlüğü’nden taşınmazın güncel takyidat belgesi alması gerekiyor. Haczin sebebi ve alacaklı kurum ya da kişi mutlaka öğrenilmeli. Mümkünse haczin kaldırılması için borcun ödenmesi ya da yapılandırılması yoluna gidilmeli. Hukuki riskleri önlemek adına bir avukat veya uzman danışman desteği alınmalı. Hacizli gayrimenkul satışı, tarafların karşılıklı anlaşmasıyla mümkün olsa da alıcı açısından ciddi hukuki riskler barındırıyor. Bu nedenle işlem öncesi detaylı araştırma yapılması, borcun durumu ve haczin niteliğinin öğrenilmesi büyük önem taşıyor.