Hayvan hakları savunucuları, ülkenin 81 ilinde eş zamanlı olarak düzenledikleri basın açıklamalarıyla seslerini yetkililere duyurdu. Antalya'da Attalos Heykeli önünde toplanan Attalos Pati Gönüllüleri adına açıklamayı okuyan Eda Zorluoğulları, mevcut yasanın ve genelgelerin hayvanlar için katliam ve zulüm anlamına geldiğini vurguladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya çağrı niteliği taşıyan açıklamada Eda Zorluoğulları, yurdun dört bir yanından gelen bu çağrıda, mevcut kanunun yetersizliğine ve bakanlık genelgelerinin yarattığı vahşete dikkat çekti.

Kışın donuyor, yazın yanıyor

Zorluoğulları, yasanın belediyelerin bakım evi kurmasını ve kısırlaştırılan hayvanların doğal yaşam alanlarına bırakılmasını emretmesine rağmen, genelgelerin ‘yer çevirin, hayvanları doldurun’ gibi talimatlarla ‘ara toplama istasyonu’ adı altında yasadışı alanlar oluşturulmasına neden olduğunu belirtti. Bu durumun, hayvanların kışın donarak, yazın yanarak veya canlı canlı gömülerek ölüme terk edilmesine zemin hazırladığını söyledi. Zorluoğulları, “İçişleri Müfettişleri belediyelere 'kulübe korunak koymanıza gerek yok, yer çevirip köpekleri doldurun' diye talimatlar verdiler” diyerek bu vahşetin boyutlarını gözler önüne serdi. Bakanlığın, hala bin civarında belediyeye bakımevi kurduramadığını, ancak merhametli insanların hayvanlara uzattığı bir lokma ekmeği bile çok gördüğünü ifade etti.

Antalya'da nöbetçi eczaneler - 22 Eylül
Antalya'da nöbetçi eczaneler - 22 Eylül
İçeriği Görüntüle

‘Sahiplendirme değil, engelleyici’

Basın açıklamasında, kanunun "sahiplendirme kanunu" olarak lanse edilmesine rağmen, uygulamada sahiplenmenin imkânsız hale getirildiği vurgulandı. Hayvan Hakları Birlik Hareketi, İl Hayvanları Koruma Kurulları'nda sahiplendirilecek hayvan sayısına sınırlama getirilmesini, yöneticiden onay istenerek sahiplendirmenin zorlaştırılmasını ve hatta evlerdeki sahipli hayvanların bile hedef alınmasını eleştirdi. Sokak hayvanlarının beslenmesinin yasaklanması da tepki çeken bir diğer konu oldu. Zorluoğulları, valilerin sokak hayvanlarını "güvenlik sorunu" olarak nitelemelerine sert bir yanıt verildi. Son iki yılda yaşanan binlerce silahlı şiddet olayı ve cinayet istatistikleri paylaşılarak, “Bunlar sokakların güvenlik sorunu değil, masum hayvanlar mı güvenlik sorunu?” sorusu yöneltildi. Valilerin görevlerini yerine getirerek bakımevi kurdurması ve kısırlaştırma yapması halinde bu sorunların bugün yaşanmayacağı belirtildi. Açıklamanın sonunda, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V.) hayvanlara olan merhametine atıfta bulunularak valilere Unutmayınız” denildi.

Bakan ve milletvekillerine çağrı

Tarım ve Orman Bakanlığı ile milletvekillerine de seslenilen açıklamada, bakanlık bürokratlarının masalarından kalkıp görevlerini yapmaları, belediyelerin yasa dışı ölüm ve zulüm koşullarındaki alanlarına göz yummamaları istendi. “Bugün sokaklarda gördüğünüz her kedi köpek, siz görev yapmadığınız için üreyip, çoğaldı” denilerek tüm partilerin vekillerine sorumlulukları hatırlatıldı. Açıklama, tüm partilerden milletvekillerine TBMM'de bir Hayvan Hakları Komisyonu kurma ve üremeyi kontrol altına alacak, üretimi durduracak gerçek çözümler için acilen harekete geçme çağrısıyla son buldu. "Bilin ki bir gün tarih bu zulümleri yazacak" sözleriyle yetkililer uyarıldı.

Muhabir: Esra ALTUNKES