Sergen Yalçın: Beşiktaş bir an önce toparlanmalı
Sergen Yalçın: Beşiktaş bir an önce toparlanmalı
İçeriği Görüntüle

Antalyaspor’un Karagümrük karşısında yaşadığı kaybı sadece son dakika golüyle açıklamak doğru olmaz; asıl mesele takımın savunma organizasyonundaki zaafların artık belirginleşmiş olmasıdır. Ceza sahası çevresinde rakibe tanınan geniş boşluklar, rakibin özellikle ikinci topları çok kolay toplamasına yol açtı. Markajda yaşanan kopmalar ve birebir eşleşmelerdeki gecikmeler, Karagümrük’ün hem ilk yarının sonunda hem de uzatma dakikalarında kolay pozisyon bulmasına neden oldu. Bu zaaf aslında sezonun genel bir sorunu haline gelmiş durumda. Trabzonspor maçında duran toptan yenilen gol, aynı problemin farklı bir versiyonuydu. Antalyaspor savunmada bireysel olarak mücadeleci oyunculara sahip olsa da, takım halinde hareket edemiyor. Hat çizgisi bozulduğunda, geriye yaslanıldığında veya kanatlar savunma görevini aksattığında rakipler bir anda tehlikeli hale geliyor. Süper Lig seviyesinde böylesine basit hataların affı yok; nitekim Karagümrük de son dakikalarda bu açığı affetmedi.

Hücumdaki tekdüzelik
Takımın ofansif üretkenliği de en az savunma kadar sıkıntılı bir tablo çiziyor. İlk 4 haftada atılan toplam dört golün tamamının Storm ve Güray’dan gelmiş olması, hücum planlarının ne kadar dar bir alana sıkıştığını gösteriyor. Karagümrük maçında da görüldü ki, bu iki oyuncu savunma tarafından kilitlendiğinde Antalyaspor’un gol şansı ciddi biçimde azalıyor. Orta saha oyuncularının skor katkısının olmaması, Cvancara’nın ceza sahasında doğru toplarla buluşturulamaması, takımın öngörülebilir hale gelmesine yol açıyor. Özellikle ikinci yarılarda oyunun sıkıştığı anlarda Antalyaspor’un alternatif üretme kabiliyeti neredeyse sıfıra iniyor. Takım kanatlara bağımlı oynuyor, merkezden dikine paslarla veya ara koşularla tehdit yaratamıyor. Bu da rakip savunmalar için Antalyaspor’u çözmeyi kolaylaştırıyor. Bugün Karagümrük’ün uyguladığı baskı, yarın diğer takımlar tarafından da uygulanacak ve bu kısır döngü kırılmadığı sürece kırmızı-beyazlıların gol yollarında sıkıntısı devam edecek.

Zamanın önemi
Her ne kadar savunmadaki zaaflar ve hücumdaki tekdüzelik göze çarpıyor olsa da, bu tabloyu tamamen karamsarlıkla okumak doğru değil. Sezonun henüz başında olduğumuzu ve yeni transferlerin takıma tam olarak uyum sağlamasının zaman alacağını unutmamak gerekiyor. Cvancara gibi kilit bir forvetin sisteme entegre olması, orta saha oyuncularının sorumluluk alarak hücuma daha çok katkı vermesi birkaç hafta gerektirebilir. Savunma hattının birlikte oynamaya alışması, duran toplarda ve açık oyunlarda daha doğru pozisyon alabilmesi için de tekrar ve disiplinli antrenman şart. Taraftarın burada göstereceği sabır çok önemli. Erken yargılar, aceleci yorumlar veya hocaya güvensizlik, bu sürecin olumsuz şekilde uzamasına yol açar. Antalyaspor’un potansiyeli mevcut; bu potansiyelin sahaya yansıması için sadece zamana ihtiyaç var. Doğru dokunuşlarla birkaç hafta içinde bambaşka bir tablo izlemek mümkün olabilir.

Tek çare güvenmek
Bugün gelinen noktada yapılabilecek en önemli şey, teknik direktör Emre Belözoğlu’na güvenmek ve bu süreci onun yönetiminde sabırla takip etmektir. Sonuçlar kısa vadede tatmin edici olmayabilir, ancak uzun vadede Belözoğlu’nun oyun disiplini ve taktik vizyonu, Antalyaspor’u çok daha sağlam bir kimliğe kavuşturacaktır. Sürekli hoca değişiklikleriyle vakit kaybetmek yerine, mevcut teknik kadroya zaman tanımak en doğru yoldur. Taraftarın da bu noktada desteğini sürdürmesi, oyuncuların üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Antalyaspor’un bugünkü eksiklerini gidermesi, savunmadaki kırılganlığı toparlaması, hücumdaki çeşitliliği artırması tamamen mümkün. Ama bunun için tek çare, Emre hocaya güvenmek, planlarına sadık kalmak ve zamana inanmak. Kırmızı-beyazlılar bu inançla yoluna devam ettiği sürece, önümüzdeki haftalarda çok daha dirençli, üretken ve kimliği net bir Antalyaspor sahada olacaktır.

Muhabir: GÜRKAN BALCI