Tütün kullanımı ile mücadelenin en kesin çözümünün tütün üretiminin olmaması olduğunu ifade eden Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman, “Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (FCTC, TKÇS) kapsamında da yürürlüğe girdiği 2005 yılından bu yana benzer öneriler sunulmaktadır. Sözleşmenin 17. maddesinde net bir şekilde alternatif politikalar önerilmektedir. Bununla birlikte, çok doğru ve temel bu önerinin gerçekleşmesinin önünde engeller bulunmaktadır. Engellerin başında tütün endüstrisinin kendisi gelmektedir. Tütün endüstrisinin oyunları nedeniyle dünya, tütün ekiminin olmaması şeklindeki en akılcı bu öneriyi gerçekleştirememektedir” diye konuştu.
'Tütüne değil gıdaya ihtiyaç var'
2023 yılı tütün ekiminin yapıldığı tarım alanlarının en temel gereksinim olan sağlıklı beslenme kaynaklarına ayrılması önerisinin son derece yerinde bir yaklaşım olduğunu söyleyen Karaman, şöyle devam etti: “Bu konuda sayısız gerekçe vardır. Gerekçelerin en başında tütün kullanımının toplumda yaşayan herkesin sağlığını tehdit etmesi vardır. Tütün kullanan kişiler kullanmayanlarla karşılaştırıldığında en az 10 yıl erken ölmektedirler. Tütün arazileri, tütün tarımı yapan çiftçilerin sağlığını tehdit etmektedir. Tütün küresel düzeyde 124’ten fazla sayıda ülkede yetiştirilmektedir. Bu alanın büyüklüğü 3,2 milyon hektardır. Tütün ekilen tarım toprakları verimsiz hale gelmektedir. Pestisit kullanımı, ormansızlaştırma, biyo çeşitliliğin kaybolması gibi sorunlar başlıca çevre sorunları arasındadır. Günümüzde, en temel insan hakkı olan sağlıklı beslenmenin sağlanabilmesi için gıda kaynakları yetersizdir. Dünyada sağlıklı gıda üretimine, gıdanın eşit ve hakça dağıtımına ihtiyaç vardır. Halen küresel düzeyde 828 milyon kişi yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır. Kıtlık yaşayan bireyler dünya genelinde 43,3 milyondur.”
'Sağlıklı bir çevre için de öncelikli'
Kısıtlı olan tarım arazilerinin bireylerin, toplumların, gezegenin sağlığı için kullanılması gerektiğini vurgulayan Karaman, “Arazilerin verimsizliği, tohum çeşitliliğinin azalması, toprağın bozulması ve tütün mahsulünün yoğun ve uzun sürmesi nedeniyle sağlıklı gıda üretim seçenekleri oluşamamaktadır. Kısıtlı olan tarım arazilerinin bireylerin, toplumların, gezegenin sağlığı için kullanılması gerekmektedir. Bu tercih, aynı zamanda etik açısından da bir sorumluluktur. Tütün ekiminden gıda ekimine doğru olması önerilen bu dönüşüm aynı zamanda sağlıklı bir çevre için de önceliklidir. Tütün ekimi için kullanılan arazilerde gıda üretiminin yapılması ekonominin de iyileşmesine katkı sağlayabilecektir. Bütün bu nedenler, tütün ekimi yapılan arazilerin ivedi bir şekilde sağlıklı seçeneklere dönüştürülme zorunluluğunu çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Hükümetler, sivil toplum örgütleri, toplum, çiftçiler başta olmak üzere ilgili bütün bileşenlerin birey ve toplumun sağlık hakkı için tütün kontrolü açısından bu temel çözümünün yanında olmaları gerekmektedir” dedi.
YEŞİM AYDIN