Geçtiğimiz haftalarda Sayıştay denetiminde usulsüz işçi alımıyla ilgili hazırlanan rapor gereği Konyaaltı Belediyesi’nde 67 belediye personelinin iş akdine son verildi. 23 Mayıs Cuma gününden beri belediye önünde çadır kuran işçiler grev yaparak işlerine dönmek için mücadele ediyor. 10 gündür ‘Direniş Çadırı’ kurup emek mücadelesi veren işçiler, basın açıklamasında bulundu. İşçiler adına açıklamayı okuyan Pakize Şahin, “Konyaaltı Belediyesi'nde 5 ile 15 yıl arası sürelerle çalışan emekçileriz. Ancak işçiyi ve emeği tanımayan bir zihniyet tarafından, Sayıştay bulgusu bahane edilerek disiplin kararı adı altında haksız ve usulsüzce işimize son verildi. Bu 10 günlük süreçte tüm iletişim kanallarını kullandık. Genel merkez yöneticilerinden il-ilçe başkanlarına, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan'dan belediye yönetimine ve milletvekillerine kadar herkese sesimizi defalarca duyurmaya çalıştık ve bu yanlıştan dönülmesini istedik. Ancak olumlu hiçbir sonuç elde edemedik. Bu hukuksuzluktan geri adım atmak çok kolayken, neden bu kadar insan aileleriyle birlikte mağdur edilmeye çalışılıyor, anlam vermiş değiliz” diye konuştu.
‘Bu işin altından kalkamazsınız’
İşçilerle birlikte ailelerin de mağdur edildiğini belirten Şahin, şunları kaydetti: “Sonunda, Sayıştay bulgusu diyerek bizleri işimizden eden emek düşmanı bu zihniyeti kınıyoruz. Biz biliyoruz ki Sayıştay asla personel çıkarımıyla ilgili rapor hazırlamaz veya telkinde bulunmaz. İşten çıkışımızı 26'ncı koda dayandırarak bu usulsüzlüğe önayak olan başta Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan olmak üzere, bu hukuksuzluğun altında imzası olan herkese sesleniyoruz; bu yanlıştan dönün. Hukuki olarak bu işin altından kalkamazsınız. Bu hukuksuzluktan doğacak kamu zararından sizler mesul olacaksınız. Bunun yanında, Kurban Bayramı öncesi yapılan bu hukuksuzca işten çıkarma sonucunda işçilerle birlikte aileleri de mağdur edilmiştir. Şunun çok iyi bilinmesini istiyoruz, bizler yıllarca çalışarak emek vererek bu kadroları aldık. Bu yüzden sonu ne olursa olsun emek mücadelemizden asla dönmeyeceğiz. Ve işimizi geri alana kadar direnişimizi büyüterek sürdüreceğiz. Çünkü bu, emek, ekmek ve alın teri mücadelesidir. Hiç kimse bizden bir adım bile geri atmamızı beklemesin.”
