Manisa'nın Salihli ilçesinde ikamet eden 31 yaşındaki Ayşenur Öten, 4 yaşındayken okula başladığı sırada sık sık rahatsızlanan oğlu için şifasını keşfettiği yıkanmamış koyun yününden ürünler üretmeye başladığını söyledi. Manisa'dan Antalya'ya ürünleri hakkında iş görüşmesine gelen Öten, eski yün yorganların şifasını sıraladı, koyun yününden ürettiği ürünlerin unutulmaya yüz tutmuş eski mesleklerden olduğunu anlattı. Sosyal Hizmet Uzmanlığı ve Aile Danışmanlığı mesleğini bırakarak, yıkanmamış koyun yününden ürünler üretmeye başladığını anlatan Öten, "Oğlumun 4 yaş döneminde okula gitmeye başlaması ile biz bolca hasta olduk. Okula haftada birkaç gün gittiysek, diğer günler hasta olarak evde geçirdik. Doktora gitmeyle başlayan süreçlerimizde bir anne olarak ne yapabilirim, hastalık süresini nasıl azaltabilirim, 'nasıl destekleyebilirim'in arayışında keşfettiğim bir iş oldu. Oğluma şifa olan ürünleri başka çocukların da faydalanması için benim gibi birçok anne vardır diyerek üretmeye başladım. Yani aslında annelik tecrübem, yeni işim oldu" diye konuştu.
Yün kesimine katılıyorlar
Evli ve bir çocuk annesi Öten, şu anda yıkanmamış koyun yünü dolgulu sırt bezleri, dizlikler, bel kuşakları, natürel yıkama ile hazırlanılan yünlerden kişiye özel oyun minderleri, emzirme yastığı, koltuk minderi, oto koltuğu ya da puset içi için hazırlanılan ürünler, bebek yatak pedleri-yorganı, yatak şilteleri gibi yeni nesil yün dolgulu ürünler ürettiğini kaydetti. Yün mucizesinin unutulmaya yüz tutmuş bir değer olduğuna dikkat çeken Öten, "Koyunların yünleri kesileceği zaman bize haber geliyor. Doğrudan koyunlardan yün kesme işlemine katılıyoruz. Yün tedarikimizi bu şekilde sağlıyoruz" dedi.
Şifa arayan annelere çare oldu
Bu fikrin nasıl ortaya çıktığını anlatan Öten, ailesinin desteğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "İyi ki ailem var. Annem yünü bulmak için bütün dağ köylerindeki tanıdıkları ile tek tek iletişime geçmeseydi, babama 'hadi yola çıkıyoruz' dediğimde 'tamamdır kızım' demeseydi, eşim oğlumuza karşı sorumluluklarımızı üstlenmeseydi, büyük ablam ilk gün arayıp benim böyle bir fikrim var abla yapalım mı birlikte dediğimde kabul etmeseydi, sonrasında küçük ablam bizi psikolojik olarak düştüğümüzde kaldırmasaydı, hala ilk baştaki o fikir bir yerlerde duruyor olacaktı. Yani anlayacağınız önde bir Ayşenur var ama arkada kocaman bir aile."
Yerli yün tercih ediyor
Koyun yünlerinin yıkanmaması gerektiğini, kimyasaldan uzak, hijyenini sağlarken doğala en yakın şekilde kullanılmasını vurgulayan Öten, şöyle devam etti: "Yıkanmış yünlerimiz sadece sabun tozu ve çamaşır sodası ile yıkanmaktadır. Ürünü doğala en yakın hali ile sunmak niyetiyle ilerlemeye çalışıyoruz. Ve tabii ki yerli yün tercih ediyoruz. Sık ve kapalı dikim yapıyoruz ki, yıkama talimatlarına uygun bir şekilde istenildiğinde yıkanabilsin ve toplanma yapmasın."
Faydaları saymakla bitmiyor
Eskiden fabrikasyon battaniyelerin yerine el yapımı doğal koyun yününden yastık ve yorganlar kullanıldığına dikkat çeken Öten, "Eski insanlar hastalandığında gece uyurken koyun yünü yorganları örttükten sonra sabaha bir şeyi kalmazmış. Şimdi her şey sentetik hale geldi ve hastalıklarımız bitmiyor. Koyun yünü sinyal ve radyasyon emicidir. Dinlendiricidir ve rahat uyku sağlar. Öksürüğe karşı çok faydalıdır. Isıyı dengeleyicidir. Ayrıca, uzun ömürlüdür. Yün terletmez, teri emer, ter yapmaz. Özellikle öksürük ve soğuk algınlığına iyi geliyor. Yünden elektrik cereyanı geçmez, yalıtkandır. Bir konu daha var ki oda yıkanmamış koyun yünü; aslında yün tedariki sırasında yıkanmamış koyun yünü olarak ifade etmiyoruz. Çünkü daha çok gittiğimiz yerlerde, koyun sahipleri ile sohbetlerimizde yağlı yün ya da yağdaklı yün ya da yağlı yapağı olarak anlatıyorlar. Aslında bu yöntem olabildiğine eski bir yöntemdir. Makalelerde bazen yün yağı diye ifade edilirken , bazen de kirli yün diyerek geçer. Hatta yün tedariki sırasında ne yapacaksınız bu yünü sorusu ile çok karşılaşıyoruz. Öksürük için dediğimizde, 'zamanında benim annem de bize yaparmış ama bizler unuttuk ya da yapmaz olduk artık' cümleleri sohbet konumuz oluyor."
ZEHRA VARLI