Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararıyla mücadele eden Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği müze önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Antalya Müzesi’nin yıkım sürecine ilişkin yürütülen uygulamaların hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu belirtilirken, ‘yangından mal kaçırır gibi’ bir hızla sürecin ilerletildiğine dikkat çekildi. Dernek adına konuşan Prof. Dr. Gül Işın, sözcüsü olduğu çalışma grubunun eylem tarihlerine ilişkin şunları kaydetti: “20 Mart 2025’te Antalya Müzesi'nin yıkım kararının duyurulmasının ardından başlayan tepkilerin, yalnızca bir kültürel mirasın korunmasına değil, aynı zamanda Cumhuriyet döneminin kamusal değerlerinin savunulmasına yönelik ülke çapında bir farkındalık hareketine dönüştüğü vurgulandı. Bu kapsamda; 5 Temmuz’da kamuoyunun dikkatini çeken ilk kitlesel eylem yapılmış, süreç içinde birçok meslek örgütü ve kurum harekete geçmişti. Özellikle ANKA Derneği’nin tescil başvurusu, Serbest Mimarlar Derneği çatısındaki panel etkinliği, ANKA’nın Yüksek Kurula yaptığı itiraz ve Mimarlar Odası'nın açtığı dava, müze için verilen çok yönlü mücadelenin bir kültür varlığı adına verilmiş mücadelenin hukuk zemini olarak tanımlandı”

‘Kamu zararı göz ardı ediliyor’

Prof. Dr. Gül Işın’ın açıklamasında öne çıkan bir diğer önemli başlık ise müze yıkımının yaratacağı kamu zararına dair hesaplamalardı. Mevcut müze binasının güçlendirilmesi için yaklaşık 200 milyon TL yeterli görülürken, yeni müze inşaatı için öngörülen 2,5 milyar TL'lik bütçe ‘anlamsız ve savurgan’ olarak değerlendirildi. Bu durumun kamu kaynaklarının etkin ve şeffaf kullanılmadığına dair ciddi soru işaretleri doğurduğu belirtildi.

‘Bilimsel çalışma yapılmalı’

Açıklamada, Antalya Valiliği ile 22 Temmuz’da yapılan görüşmede bir çalıştay düzenlenmesi teklif edilmiş, uzman akademisyenler, mimarlar, mühendisler ve hukukçuların katkısıyla yeni bir yol haritası çizilmesi önerilmişti. Ancak bu görüşmelere ve çağrılara rağmen, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin Antalya’ya ziyaretinde görüşme taleplerine yanıt verilmemesi ve müze önünde levhaların sökülüp taşıma araçlarının sahaya girmesi, sürecin diyalogdan uzak yürütüldüğünü ortaya koydu.

Eser güvenliği tehlikede

Ağustos itibarıyla müze içerisindeki eserlerin hızla boşaltıldığı belirtildi ve deneyimsiz taşeron çalışanların sahaya sürülmesinin ciddi güvenlik riskleri taşıdığına işaret edildi. Müze personelinin yerine getirilen bu kişilerin iş güvenliği eğitimi alıp almadığı ve eserlerin sigortalanıp sigortalanmadığı ise belirsizliğini koruyor.

Prof. Dr. Işın, yetkili kurumlara yöneltilen 13 soruyla hem sürecin şeffaf olmaması hem de kamuoyunun bilgilendirilmemesi sert bir şekilde eleştirdi. Müze için hazırlanan projelerin neden paylaşılmadığı, deprem performans analizinin durumu, taşınma ve yıkım ihale şartnamelerinin neden kamuya açık olmadığı gibi sorulara dikkat çekti.

Yazın yıldızı yine Antalya: Günlük ziyaretçi rekoru tazelendi
Yazın yıldızı yine Antalya: Günlük ziyaretçi rekoru tazelendi
İçeriği Görüntüle

‘Yıkım kararı geri alınmalı’

Prof. Dr. Gül Işın ve beraberindeki Müze Çalışma Grubu, yıkım kararının acilen iptal edilmesini, müzenin yeniden ziyarete açılmasını ve bilimsel, uzman görüşlerine dayalı yeni bir restorasyon sürecinin başlatılmasını talep etti. Açıklamada şu çağrıya yer verildi: “Antalya Müzesinin taşıma ve yıkım faaliyetleri durdurulmalı, bakım ve gerekiyorsa güçlendirme çalışmaları konusunda uzman bilim insanlarının rehberliğinde yeni bir yol haritası çizilmelidir.”

Muhabir: Arzu YAVUZ