Türk Eğitim-Sen Antalya şube binasındaki basın toplantısından konuşan Başkan Oğuz Öztürk, üniversitelerde görev yapan idari personelin nakil durumları açısından diğer memurlardan farklı uygulamalara maruz kaldığını, üniversitelerde görev yapan idari personele bu yönüyle büyük bir haksızlık yapıldığını aktardı. Öztürk konuyla ilgili olarak, “Üniversitede çalışan idari personel 657 Sayılı DMK hükümlerine tabi olarak çalışan kamu personeli olmasına rağmen üniversitelerin kendilerine özgü durumları nedeniyle eş, sağlık v.b. özür durumu tayin hakkından yararlanamamaktadır. Nakil durumları açısından diğer memurlardan farklı uygulamalara maruz kalan üniversitelerde görev yapan idari personel bu yönüyle büyük bir haksızlık yaşamaktadır” dedi.
‘Aile bütünlükleri de bozuluyor’
Mobbinge de maruz kalan üniversite çalışanlarının verimli ve kaliteli iş üretemediğinden yakınan Öztürk, “Düşünebiliyor musunuz; üniversitelerde görev yapan idari personel, sağlıkla ilgili bir sorun dahi yaşasa tayin isteyememektedir. Bu da var olan sağlık sorunlarının düzenli tedavi imkânı olmadığı için daha da artmasına ve ilerlemesine neden olmaktadır. Ayrıca eş ve çocuklarından ayrı kalan idari personelin eşleri arasında huzursuzluk yaşanmakta, bazıları boşanma aşamasına gelmekte, dolayısıyla aile bütünlükleri bozulmaktadır. Yer değiştirme talebi olan ve muvafakat için kurumu ile sorun yaşayan personele yapılan keyfi uygulamalar da çalışanlar üzerinde psikolojik baskı oluşmasına neden olabilmektedir” diye konuştu.
‘Mücadelemiz devam edecek’
‘Türk Eğitim-Sen olarak bu hak mahrumiyetlerine kayıtsız kalmamız mümkün değildir’ diyen Öztürk, “Dolayısıyla YÖK’e gönderilmek üzere bir dilekçe kampanyası başlattık. Bu kampanya kapsamında; YÖK’ün, üniversitelerde görev yapan personelin, 3 yıl görev yapmak kaydıyla isteğe bağlı olarak, özürleri varsa bu özür durumlarına binaen diğer üniversitelere geçişine imkân sağlayacak ve karşılıklı yer değiştirme (becayiş) hakkını da kapsayacak şekilde bir yönetmelik çıkarmasını talep ediyoruz. YÖK bu talebimizi hayata geçirirse, üniversite personeli daha huzurlu, verimli ve mutlu olarak çalışacaktır. Dolayısıyla YÖK’ün konuyu bir an önce gündeme almasını ve çözüm üretmesini bekliyoruz. Mücadelemiz sonuç alınıncaya kadar devam edecektir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Süheyla GÜRÜN
‘Aile bütünlükleri de bozuluyor’
Mobbinge de maruz kalan üniversite çalışanlarının verimli ve kaliteli iş üretemediğinden yakınan Öztürk, “Düşünebiliyor musunuz; üniversitelerde görev yapan idari personel, sağlıkla ilgili bir sorun dahi yaşasa tayin isteyememektedir. Bu da var olan sağlık sorunlarının düzenli tedavi imkânı olmadığı için daha da artmasına ve ilerlemesine neden olmaktadır. Ayrıca eş ve çocuklarından ayrı kalan idari personelin eşleri arasında huzursuzluk yaşanmakta, bazıları boşanma aşamasına gelmekte, dolayısıyla aile bütünlükleri bozulmaktadır. Yer değiştirme talebi olan ve muvafakat için kurumu ile sorun yaşayan personele yapılan keyfi uygulamalar da çalışanlar üzerinde psikolojik baskı oluşmasına neden olabilmektedir” diye konuştu.
‘Mücadelemiz devam edecek’
‘Türk Eğitim-Sen olarak bu hak mahrumiyetlerine kayıtsız kalmamız mümkün değildir’ diyen Öztürk, “Dolayısıyla YÖK’e gönderilmek üzere bir dilekçe kampanyası başlattık. Bu kampanya kapsamında; YÖK’ün, üniversitelerde görev yapan personelin, 3 yıl görev yapmak kaydıyla isteğe bağlı olarak, özürleri varsa bu özür durumlarına binaen diğer üniversitelere geçişine imkân sağlayacak ve karşılıklı yer değiştirme (becayiş) hakkını da kapsayacak şekilde bir yönetmelik çıkarmasını talep ediyoruz. YÖK bu talebimizi hayata geçirirse, üniversite personeli daha huzurlu, verimli ve mutlu olarak çalışacaktır. Dolayısıyla YÖK’ün konuyu bir an önce gündeme almasını ve çözüm üretmesini bekliyoruz. Mücadelemiz sonuç alınıncaya kadar devam edecektir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Süheyla GÜRÜN