Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı “Ailenin Zorunlu Harcamalarından Tahsil Edilen Vergi Raporu” nu değerlendiren Türk Büro- Sen Kamu- Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, “Yapılan bu araştırma ülkenin vergi yükünü dar ve sabit gelirlilerin çektiğini ortaya koydu.Vergi politikalarındaki bu adaletsizlik nedeniyle, zaten düşük ücret alan ve büyük ölçüde ülkenin en fakir kesimini oluşturan kamu görevlileri, KİT çalışanları ve işçiler kısa sürede bir üst vergi dilimine tabi olmakta, maaşları düşmekte ve aldıkları maaş zammının büyük bölümü, artan gelir vergisi ödemesine gitmektedir.Araştırmada Konfederasyon Ar-Ge Merkezi’nin her ay düzenli olarak yaptığı asgari geçim çalışmalarından yola çıkılarak bir ailenin zorunlu harcama kalemleri üzerindeki dolaylı vergi oranları tespit edildi. Hazırlanan raporda güncel vergi oranları ve kesintiler baz alındı. Her bir harcama kalıbı üzerindeki KDV, ÖTV ile diğer vergi ve kesintilerin ayrı ayrı incelendiği araştırmada, belirlenen yoksulluk sınırında maaş alan bir çalışanın gelirinden yüzde 11,9 oranında dolaylı vergi alındığı ortaya çıktı. Henüz eline bile geçmeyen maaştan yapılan ve gelir arttıkça oranı da yükselen gelir vergisi kesintisiyle birlikte bir ailenin gelirinin en az yüzde 25,31’inin vergiye gittiği tespit edildi” dedi.
‘Aileler mağduriyet yaşıyor’
Vergi kesintisi nedeniyle dar ve sabit gelirli ailelerin mağduriyet yaşadığını aktaran Danabaşoğulları, “Raporda gelir vergisi kesintisi yoluyla zaten vergilendirilmiş olan bir kazancın ayrıca harcama esnasında bir kere daha vergiye tabi tutulması nedeniyle dar ve sabit gelirli ailelerin büyük bir mağduriyet yaşadığı ortaya konuldu. Asıl amacının kişilerin gelirleriyle orantılı kesintiye tabi tutulması olması gereken vergi sisteminin, ülkemizde harcamalar üzerinden değerlendirilmesinin, gelir dağılımında adaletsizlikler yarattığı ve vergi yükünün tam anlamıyla ücretli kesimin, dar ve sabit gelirlilerin omuzlarına yüklendiği ifade edildi. Maaşları zaten düşük olduğu için gelirinin tamamını harcamak zorunda kalan çalışanların maaşlarının dörtte birinden fazlası vergi olarak alınırken, yüksek gelirli ve tasarruf etme imkânı olan kimselerin dolaylı vergilerden daha az etkilendiği bir durum ortaya çıkıyor. Bu da düşük gelirlilerin yüksek gelirlilerden daha fazla vergi yüküyle karşı karşıya kalmasına ve adaletsiz bir yapının ortaya çıkmasına neden oluyor. Gelir vergisi taslağına ücretli kesimin daha adil vergilendirilmesi için hüküm eklenmelidir” şeklinde konuştu.
‘Adil gelir dağılımı olmalı’
Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır bu sorunun giderilmesi için çeşitli çözüm yolları önerdiklerini aktaran Danabaşoğulları, “Bugüne kadar çalışanların gelir vergisi mağduriyetine yönelik herhangi bir adım atılmaması düşündürücüdür. Bu durum ülkemizde toplam gelir vergisi tahsilatının yaklaşık yüzde 50’sinin GSYİH’nın yalnızca yüzde 7’sini alabilen çalışan kesim tarafından ödenmesi sonucunu doğurmaktadır. Zaten artan enflasyon karşısında maaşları sürekli eriyen kamu görevlileri, bir darbe de gelir vergisi nedeniyle yemektedir. Bu nedenle çalışanlarımız üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Dolaylı vergilendirme sisteminden vaz geçilerek gelirle orantılı bir vergilendirme sistemi oluşturulması sosyal adaletin sağlanması için olmazsa olmaz bir unsurdur. Adil bir gelir dağılımı sağlamak, sosyal devlet ilkesini benimsemiş olan ülkemiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle gelir dağılımının daha adaletli bir şekilde gerçekleşmesinin ana unsuru olan vergi politikalarının çalışanlar lehine düzenlenmesini istemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anayasal hakkıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır çalışanların üzerinde ağır bir yük olan vergi sorununun bir an önce çözülmesini istiyor ve bu konunun ülkemizi idare edenlerin yükümlülüğünde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi.
Esra ALTUNKES