Antalya Haberleri

Uzmanından umut veren açıklama: Böbrek nakliyle sağlıklı yaşam mümkün

Uzman Dr. Ümit Çakmak, böbrek nakli sonrasında yaşam kalitesi ve süresinin arttığını, hastaların günlük hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam edebildiğini söyledi.

Abone Ol

Memorial Antalya Hastanesi Nefroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ümit Çakmak, böbrek nakli ve nakil sonrasında dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Son dönem böbrek yetmezliğinin, böbreklerin görevini yapamadığı ve bu durumun en az üç ay süreyle devam ettiği durumlar olarak tanımlandığını aktaran Ümit Çakmak, "Bir başka deyişle Glomerüler Filtrasyon Hızı (GFH), dakikada böbrek süzme hızının 15 ml’nin altında olduğu durumlar olarak ifade edilir. Bu durumda böbrek nakline başvurulur. Nakil, son dönem böbrek yetmezliği tanısı kesinleştikten sonra canlı vericinden veya kadavradan yapılır. Canlı vericilerden yapılan böbrek nakillerinde hasta ve vericiler ayrıntılı olarak değerlendirilip hazırlanır ve nakil en uygun şartlarda yapılır. Nakil ameliyatı öncesinde çoğu zaman hastanın kendi böbrekleri yerinde bırakılır ve yeni böbrek kasığın hemen üzerinde sağ ve sol tarafa yerleştirilir. Özetle böbrek nakilli hastada kendine ait çalışmayan 2 böbrek ve nakledilmiş 1 böbrek olmak üzere üç böbrek bulunur" dedi.

NAKİL SONRASI İLAÇ KULLANIMINA DİKKAT

Böbrek nakli ameliyatından sonra her şeyin normal geliştiği koşullarda hastanede kalma süresinin 1-2 hafta olduğunu kaydeden Ümit Çakmak, "Ameliyatın üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra ise hasta iş ve sosyal yaşantısına dönebilir. Nakil ameliyatından sonra uzun süreli genellikle ömür boyu hastalar bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmaktadırlar. Bu ilaçlar nakil olan böbreğin reddedilmesini engelleyici ilaçlardır ve hastaların ilaçlarını doktorlarının söylediği şekilde ve aynı saatlerde alması önerilmektedir. Kendi kendilerine ilaç dozunu ve miktarını değiştirmemeleri ve doktorunun bilgisi dışında hiçbir ilaç almamaları önemle vurgulanmalıdır" diye konuştu.

'NAKİL SONRASI BU ŞİKAYETLERİ ÖNEMSEYİN'

Ameliyat sonrasında nakledilmiş böbreğin çalışmasını ve genel sağlık durumunu gözden geçirmek üzere düzenli aralıklarla poliklinik kontrollerine gidilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Ümit Çakmak, "Poliklinik kontrolleri birinci yılın sonuna kadar sıklıkla yapılırken sonrasında sıklık azalmaktadır. Ancak hastada yüksek ateş, nefes darlığı, öksürük, balgam, bulantı, kusma, ishal, idrar yaparken yanma ve sızlama, idrar miktarında azalma, bacaklarda ödem, kilo alma, idrarın kanlı gelmesi gibi belirtiler görülmesi durumunda doktora başvurulmalıdır" dedi.

DENGELİ BESLENME VE SPOR İLE SAĞLIKLI BİR YAŞAM

Nakil sonrası dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin de beslenme olduğunu kaydeden Ümit Çakmak, şöyle devam etti:

"Böbrek nakli sonrasında sağlığın geri gelmesi, kullanılan ilaçlardan biri olan kortizonun su ve tuz tutucu etkisi ve iştahı artırması gibi nedenlerle kilo artışı sık görülür. Yemeklerin az tuzlu olmasına ve mümkün olduğu kadar iştahı azaltacak öğünler hazırlamaya ve basitçe kalori hesabı yapmaya özen gösterilmelidir. Böbrek nakilli hastalar için ilk dönemde hareketli bir yaşam önemlidir. Bunun için yürüyüş en iyi ve güvenilir egzersizdir. Haftada en az 3 kez 30-40 dakikalık tempolu yürüyüşlerle hastalar kalp, kemik ve psikolojik sağlıkları üzerinde faydalı olur. Böbrek naklinin üzerinden 3 ay geçtikten sonra tenis, bisiklete binmek ve yüzmek gibi sporlara başlanabilir. Vücuda ani darbeler getirebilecek veya düşmeye sebep olabilecek futbol, voleybol, basketbol ve judo benzeri sporlardan ve ağırlık kaldırmalı egzersizlerden kaçınmaları uygun olacaktır."

Böbrek nakilli hastalarda gözlemlenen ve hastalar için endişe kaynağı olan bir diğer durumun da nakledilen böbreğin reddi olduğunu söyleyen Ümit Çakmak, "Ancak uygulanan yeni tedavi yöntemleri ile ret atakları daha nadir gelişmekte ve ortaya çıktığı anda da etkin olarak tedavi edilebilmektedir. Ret geliştiği için tekrar diyaliz tedavisine dönen hastalarda da ikinci, üçüncü veya daha fazla böbrek nakilleri yapılabilmektedir. Son dönem böbrek yetersizliği farklı tedavi yöntemleri ile artık hayatı tehdit eden bir problem olmaktan çıkmıştır" dedi.