‘Her yeni günümüz bir önceki günü aratır oldu’ diyen Veli- Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, “Derinleşen yoksulluktan daha fazlasını yaşıyoruz artık. Açıkçası derin bir çıkmazdayız. Ülkemiz Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşamakta deniyor. Temel tüketim maddelerinden kiralara, soframızdaki ekmeğimizden tüm ihtiyaçlara inanılmaz zam kasırgası sürüyor. Dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı Ağustos 2023 için 37 bin 974 TL, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama yani açlık sınırı tutarı Ağustos 2023 için 11 bin 658 TL fakat asgari ücret 11 bin 402 TL. Bu rakamlarla yoksulluğun değil açlığın çıkmazını yaşıyoruz. Biz velilerin yaşamış olduğu bu durum tabii ki çocuklarımızın eğitim masraflarını karşılayamaz hale getirmekte. Herkes artık şunu çok iyi bilmektedir; eğitim sistemi her geçen yıl daha da fazla paralı hale getirilmekte. Milyonlarca öğrenci velisi çocuklarını okutabilmek için çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakılmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Masraflar cep yakıyor’
Eğitim masraflarının cep yaktığını aktaran Koç, “Bugün okula başlayan bir çocuğun eğitim masraflarını en basit şekilde hesaplarsak; kıyafet, kırtasiye olarak ele aldığımızda 5-6 bin liraya kadar yükselmektedir. Servis ücretleri ise devlet okullarında yüzde 70, özel okullarda yüzde 80 zamla velinin ödeyemeyeceği miktara yükselmiştir. Beslenme, su, fotokopi, belirli gün ve hafta kutlamaları vb. harcamalar bu harcamaların dışında. En temel hak olan eğitim hakkı, artık biz veliler için lüks haline geldi. Bu, eğitim hakkının fiilen engellenmesidir. Eğitim masraflarının artmasının yanı sıra, çocuklarımızın okula kaydını yaptırırken bağış adı altında fahiş ücretler talep edilerek bizlere yaşatabilecekleri en sıkıntılı anları reva görüyorlar. Yoksulluğun görece yüksek olduğu semtlerde okula kayıt için istenen bağış miktarı 5-10 bin lira arası olurken, görece daha varsıl kesimlerde 100-120 bin liralara kadar bu ücretlerin çıktığını görmekteyiz. Biz veliler şunu da çok iyi bilmekteyiz; okullara yeteri kadar verilmeyen eğitim ödeneği yüzünden biz velilerden zorunlu olarak bağış toplanarak kaynak oluşturulmaktadır. Okullara yeterli ödenek göndermeyen Bakan, tavşana kaç tazıya tut misali, bir taraftan okul yönetimlerine “kendi kaynağınızı kendiniz bulun, kendi yağınızla kavrulun” derken diğer taraftan velilere “bağış yapmak zorunda değilsiniz” diyerek okul idareleriyle velileri karşı karşıya getirmektedir” dedi.
‘Ödenekler artmalı’
Eğitim ödeneklerinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Tülin Koç, “Eğitime ayrılan bütçenin büyük bir bölümünün personel giderleri olarak harcandığını da biliyoruz. Bu yüzden mutlak surette okulların eğitim ödenekleri artırılarak velilerden bağış toplama uygulamasına son verilmelidir. Karar alıcılara sesleniyoruz; açlık ve yoksulluk sınırı altında milyonlarca velinin maaşından alınan vergileri amacı dışında değil, amacına uygun olarak, en başta çocuklarımızın nitelikli ve ücretsiz bir şekilde eğitim almaları için kullanılmasını istiyoruz. Ayrıca çocuklarımızın okulda olduğu süre içerisinde beslenme ve sağlıklı suya erişim sorunları ile karşı karşıya kaldıkları da aşikardır. Kantinden beslenme ücretleri geçen yılın en az iki katı olacağını varsayarsak bir öğrencinin günlük harcanması 90-100 liralara çıkması çok olasıdır. Biz velilerin yüzde 50'sine yakını asgari ücretle çalıştığı bu koşullarda bu masrafların karşılanması mümkün değildir. Velilerin yaşadığı işsizlik, yoksulluk, sosyal yardımlara muhtaç olma hali özellikle tam zamanlı okullarımızda eğitim gören çocuklarımızda çok daha ciddi sorunlara yol açmaktadır” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi
HABER MERKEZİ