Aile sağlığı çalışanları, temmuzda yürürlüğe giren ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı dün iş bıraktı. Türkiye genelinde basın toplantıları düzenlendi, sağlık çalışanları mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü önündeki basın açıklamalarını Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, Aile Hekimleri Çalışanları Sendika Başkanı Hülya Uçan ve Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Naci İşoğlu okudu. ANTAHED adına açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün, aile hekimlerinin yaşadıkları sıkıntılara değinerek, “Aile hekimliği çalışanları tüm olumsuz şartlara rağmen kendi başarı hikayesine sürekli yenilerini eklemekte ve yeni başarılarla adından söz ettirmektedir. Bu başarı tamamen aile hekimliği çalışanlarının gayret ve emeklerinin sonucudur. Gerek anne bebek ölümlerinin azaltılması, gerek bebeklik dönemi aşılarındaki yüzde 98’in üzerinde başarıları ile halkımızın sağlığını, geleceğini güvence altına almaya devam etmektedir. Pandemi döneminde aile hekimliği çalışanları kaderine terk edilmiş, kendilerine yeterince kişisel koruyucu malzeme verilmemesine, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden aile hekimliği çalışanlarına, mesleğini yaparken hayatını kaybeden asker, polis, itfaiye, öğretmen gibi çalışanlara sağlanan şehitlik payesi hakları verilmemesi ve meslek hastalığıyla ilgili illiyet bağı aranmasına, Covid-19 olan arkadaşlarından hasta oldukları günler için ücret kesilmesine, polikliniklerini hiçbir şekilde kapatmadan, esnek çalışma sistemine dahil olmadan, il idarelerinin bütün mobbing ve baskılarına rağmen mesleklerine olan sadakat nedeniyle bütün bu süreci yeterince yönetemeyen yöneticilerin tersine büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışmışlardır” dedi.

Yeni yönetmelik tepkisi
Yönetmeliğin içeriğine değinen Güntürkün, “Salgın döneminde sağlık çalışanlarının motivasyonu daha ne kadar düşürülebilir derken çıkan yönetmelik aile hekimliği çalışanlarının aklıyla alay etmektir. Yönetmelik değişikliği ile aile hekimliği çalışanlarının statüsünü il sağlık müdürlüklerine bağlı işçi noktasına getirmiş, kölelik sistemine taşımıştır. Yeni yönetmelik aynı zamanda aile hekimlerinin haklarını savunan tüm aile hekimliği çalışanlarına basına demeç ve sosyal medyada ceza verme tehdidinde bulunmuştur. Hukuk devletinde bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Aile hekimliği uygulamasında iş güvencesi bu yönetmelikle sona ermiştir. Zaten yıllarca en büyük sorunlardan biri olan 81 ilde farklı aile hekimliği uygulaması, 81 ilde farklı keyfi uygulamalar olsun diye il sağlık müdürlüklerine sözleşme feshi, açığa alma, sözleşme yenilememe gibi olağanüstü yetkiler, tüm hukuk kuralları çiğnenerek verilmiştir. Sağlık Bakanlığında çalışan ama ülkemiz geleceğine ve sağlık sistemine dinamit koyan aile hekimliği çalışanı düşmanı bazı bürokratlar, tüm sivil toplum kuruluşlarına aile hekimliği mevzuatı açısından kaybettikleri her dava için bir madde ekleyerek kendi beceriksizliklerinin sözleşmesini yazmıştır ki bu maddelerin bazıları insan haklarına ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Örneğin, süt iznine çıkan bir anne aile sağlığı çalışanının yerine o saatlerde görevlendirme yapmayacağını yazarak iş barışını bozmuş, anne çocuk sağlığını korumak için çalışan bizlerin, annelik hakkının dahi önüne engel koymaya çalışılmıştır” ifadelerini kullandı.

‘Ceza gibi yönetmelik’
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Başkanı Hülya Uçan ise, yönetmeliğin beklentileri karşılamadığını aktararak, “1 Temmuz itibariyle yürürlüğe giren aile hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliği ne yazık ki aile hekimliği çalışanlarının beklentilerini karşılayamamıştır. Yıllardır hakediş kaybı yaşamamıza, eksik personelle çalışmamıza rağmen pandemi döneminde en ön saflarda aşılama, koruyucu ve tedavi edici hizmet ile mücadelemize devam ediyoruz. Bizlere tüm bu emeklerimizin karşılığında ceza gibi yönetmelik şartları dayatılıyor. Ödül vermediğini gördük ancak bu cezadan farksız yönetmeliği hak etmiyoruz ve kabul etmiyoruz. Pandemi başladığından bu yana, yeterince kişisel koruyucu ekipman verilmeden, kısa mesai ya da esnetilmiş mesaiye dahil edilmeden, yıllık izin kullanmamıza izin verilmeden çalıştık. Yüzlerce iş arkadaşımızı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Covid-19 ‘un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini, vefat edenlere şehitlik payesi verilmesini istedik. Ancak hala olumlu bir açıklama duyamadık” dedi.

‘Ek görevleri de üstlendik’
‘Salgınla birlikte kendi görevlerimiz yanında pek çok ek görevleri de üstlendik’ diyen Uçan, “Özellikli izlemler, okul tarama ve aşılarının ardından Covid-19 aşılamalarına başladık. Ülkemizde bir günde yapılan Covid aşılarının yüzde 70‘inden fazlası aile sağlığı merkezlerinde yapılmaktadır. Aile hekimliğine geçtiğimiz son 11 yıllık süreçte hak edişlerimizde yüzde 60’dan fazla kayıp yaşadık. 6 yıldır çıkmasını beklediğimiz bu yönetmelikle eriyen maaşlarımızda iyileştirme, vekaletsiz ücretli izin hakkı gibi özlük haklarımızın iyileştirilmesini beklerken yönetmelikle; valilik makamının aile hekimliği ile ilgili yetkileri il sağlık müdürlüklerine devredilmiş; denetleyen, ceza veren, sözleşme feshine giden ve fesih itirazlarını değerlendiren aynı kurum olmuş, iş güvencemiz ortadan kalkmıştır. Entegre aile sağlığı merkezlerinde mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın 5 kez nöbete gelmemek sözleşme fesih nedeni olmuştur. Basında ya da sosyal medyada demeç veren aile hekimliği çalışanına 50 ceza puanı verilecek, aynı cezayı ikinci kez alırsa katlanarak yani 100 ceza puanı ile cezalandırılacaktır. Görevi başında saldırıya uğrayan sağlık çalışanı, saldırgana karşılık verdiğinde 50 ceza puanı ile cezalandırılacaktır. Bir sözleşme dönemi boyunca 5 kez ceza alındığında ya da ceza puanı 150 olduğunda sözleşmesinin yenilenmesine müdürlük kurulları karar verecektir. Kronik hastalık takibi yaparak pozitif performans yani ücret artışı vaat edilmiş ancak aile sağlığı merkezi şartlarında yapılması mümkün olmayan izlem programı ile maaşlarımızdan yüzde 10 kesinti yapılmıştır” şeklinde konuştu.

Tabip Odası: Kölelik düzeni
Antalya Tabip Odası adına açıklamalarda bulunan Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Naci İşoğlu ise, yönetmeliğin adeta bir pranga olduğunu,  aile hekimliğinde kölelik düzenini kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “30.06.2021 tarihinde yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği cezalarla donatılmış ve  ‘Baskı ve Ceza Yönetmeliği’ oluşturulmuştur. Hakkınız ödenmez derken, bunu mu kastediyordunuz. Kanuni dayanağı bulunmayan, kurulacağı belirtilen komisyonun verebileceği keyfi kararlarla sözleşme fesihleri kolaylaşarak, iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılmıştır. Her gün acaba hangi hatayı yaptım kaygısıyla hizmet üretmeye çalışan bizlerin tükenmişliği bir kat daha artmıştır. Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken; kişisel haklarımızın ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirmiştir. Toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamaya çalışan, görüş ve çözüm önerilerimizi, taleplerimizi paylaşmanın karşılığı ceza puanıdır. Haklarımız ve toplum sağlığı için susmayacağız. Akıl ve bilim dışı, baskı ve ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz. Yönetmelik iptal edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi, bu konuda yapılacak etkinliklere desteğimizi sürdüreceğimizi kamuoyuna ve basına saygı ile duyuruyoruz” şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES
Kaynak: Haber Merkezi