Antalya'nın köklü eğitim kurumlarından Akev Koleji’ne Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz hafta cuma günü (10 Mart) "İlçemizden faaliyette bulunan Özel Akev Anaokulu, Özel Akev İlkokulu, Özel Akev Ortaokulu ve Özel Akev Lisesi’nin Milli Eğitim Bakanlığı Özsel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 30.01.2023 tarihli yazısı ile; bahse konu özel okulların deprem güçlendirmesi yapmak için gerekli girişimlerde bulunmadığı ve statik analiz değerlendirmelerinin de belirtildiği teknik raporun gönderilmediği, fiilin üçüncü kez tekrarlanması nedeniyle 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumlarının 7. maddesi hükmüne aykırı davrandığından kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilmiştir. Bahsedilen özel okullarda eğitim gören öğrencilerin nakillerini velilerimiz tarafından ivedilikle resmi okullara yaptırmaları gerekmektedir. Velilerimize saygı ile duyurulur. Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü" yazısının asılmak istenmesi okul yönetiminin sert tepkisine neden oldu. Okul yönetimi, geçtiğimiz hafta cumartesi günü (11 Mart) konuyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Öte yandan Antalya Valiliği'nden, 11 Mart günü yapılan yazılı açıklamada Özel Akev Anaokulu, Özel Akev İlkokulu, Özel Akev Ortaokulu ve Özel Akev Lisesi’nin kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edildiği duyuruldu.
Yönetimden detaylı açıklama
AKEV Koleji Kurucu Müdürü Oğuz Ortanca, okul yönetimi ve aralarında velilerin de bulunduğu toplantıda detaylı açıklamalarda bulundu. Ortanca, süreci anlatarak, “05/10/2021 tarihinde Akev Koleji'nin isim hakkını elinde bulunduran Heka Özel Eğitim Ldt Şti satın alarak Orkas Şirketler bünyesine dahil ettik. 01/11/2021 tarihinde kurum izin belgelerimizi aldık, 11/11/2021 tarihinde Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce tarafımıza okul binamızın 2014 yılında alınan 2019 yılında ruhsat süresi sona eren deprem güçlendirilmesinin yapılmadığı ile alakalı bir yazı gönderilmiştir. Devralma sürecinde konu ile ilgili hiçbir bilgi ve belgeye haiz değildik. İvedilikle Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü ve Kepez Belediyesi'nden deprem performans raporlarına ve güçlendirme projelerinin arşivlerinde olması gerekliliğinden dolayı talep ettik. Sonuç alamadığımızdan dolayı oluşabilecek riskleri göz ardı etmemek adına, Antalya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne 20/12/2021 tarihinde başvurarak okulumuzla alakalı deprem performans ve analiz raporu hazırlanmasını talep ettik. İl Müdürlüğü talebimize cevaben bunu kurumuzla değil, bakanlıkça lisanslandırılmış firmalar ile yapabileceğimizi bildirdi” dedi.
'Elden teslim edildi'
‘Kurum olarak yaptığımız değerlendirmelerde özel firmalar ile çalışmak yerine Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ile çalışma kararı aldık’ diyen Ortanca, “29/03/2022 tarihinde okul binalarımızın Türk Bina Deprem Yönetmeliğine uygun, deprem performans analizlerinin ve gerekli görülmesi halinde güçlendirme projesinin yapılmaları için talepte bulunduk. Sonrasında üniversitemiz ile bir protokol yapıp, döner sermaye harcını yaptık. Çalışmalara başlayan üniversite akademik kadrosu ortadan görünmeye hayali bir rapor resmiyet kazandırıldığını, yeni karot numunesinin mahkeme kararı olmadan alamayacağını, kayıp rapora ilişkin araştırma yapmamızı talep eti. Araştırma çalışmalarımız sırasında 10 yıllık arşiv taramalarında LIBK 53 lisans numaralı Alanya Analiz Ltd. Şti'nin hazırladığı 106- k nolu raporuna ulaştık. 13/01/2011 tarihli 106 no'lu rapordaki çıkan sonuca göre binamızın depreme dayanıklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu rapor, soruşturma için gelen Milli Eğitim müfettişlerine ve İl Milli Eğitim Özel Öğretim Şube Müdürlüğü'ne elden teslim edilmiştir” dedi.
'İtirazımızı yaptık'
Ortanca, "Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 3 kere tarafımıza gönderdiği yazılara cevaben sunduğumuz raporlarımız, çalışmalarımız ve son olarak Akdeniz Üniversitesi ile protokol, üniversitenin kurumlarına bildirdiği çalışmalar hiç yokmuş gibi hareket edilerek ve sunduğumuz belgeler sümen altı edilerek herhangi bir işlem yapmadığımız algısı yaratılmıştır. Yaratılan algı çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı'na da hiçbir evrak iletilmemiştir. Bakanlık da bunun üzerine Özel Eğitim Kurumlar Kanunu 7. Maddesine aykırı davrandığından kurum açma izni iptal edilir maddesini uygulamıştır. Kurum 2. Dönemin başlamasına 1 gün kala yazıyı tebliğ edip, pazartesi okulu açamayacağımızı bildirmiştir. Biz de 02/02/2023 tarihinde alınan bu idari karara itiraz ettik ve 06/02/2023 tarihinde yürütmenin durdurulmasına dair karar Milli Eğitim ile paylaştık. Mahkeme gerekçeli kararında Milli Eğitim Müdürlüğü'nden 10 günlük süre içerisinde bilgi ve belgelerini sunmaları istenmiştir. Ancak Milli Eğitim hiçbir somut belge sunamamış, sadece ülkemizde yaşanan elim deprem faciasını genelleme yaparak savunma yapmıştır. Biz Yüce Türk mahkemelerinin kararına saygılıyız. Ancak, ülkemizin geçtiği su süreçten dolayı mahkemenin konuya hassasiyetle yaklaşıp karar verdiği kanaatindeyiz. Milli Eğitim'in mahkemeye itiraz sonucu 23/12/2023 tarihinde yürütmeyi durdurma iptal kararını Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafımıza 03/03/2023 tarihinde yapmıştır. Geç de olsa bize tebliğ edilen karar üzerine bir üst mahkeme olan Konya İdare Mahkemesi'ne itirazımızı yaptık, sonucunu bekliyoruz” dedi.
'İmzasız, mühürsüz'
Mahkeme kararının kendilerinden saklandığını öne süren Ortanca, “10/03/2023 Cuma günü okulun kapanış saatinde veliler arasında infial yaratmak maksadıyla alelacele bildiri asmaya gelen İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı 10 gün boyunca mahkeme kararını bizden saklamıştır. 3 Şubat'tan beri yaptığımız yüz yüze görüşmelerde ısrarla öğrencilerimizin başka okullara nakil yapmamızı, öğretmenlerinizi işten çıkarmamızı telkin ederek baskı kurmaya çalışmışlardır. Bizim üst mahkemeye itiraz ettiğimizi öğrenince Cuma akşam operasyonu ile yasal haklarımız kullanmamıza bile müsaade etmeden eğitim öğretim döneminin ortasında okulu telaşla kapatmaya çalışmışlardır. Sadece CİMER şikayeti ile hiçbir bilgi ve belge olmadan hareket edip 59 yıllık AKEV Koleji'ni hangi düşünce ve amaçla kapatmaya çalıştıklarına şaşkınlıkla takip ediyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bu konuya olan hassasiyetlerine inandığımız ve tanık olduğumuzdan dolayı, hiç şüphe duymuyoruz ki, pazartesi gününden itibaren Antalya'daki tüm kamu özel okullarda deprem taraması yapıp aynı hassasiyet ve hızla ilerleyeceklerine inancımız tamdır. Sadece Milli Eğitimin değil, aldığımız duyumlara göre birkaç kamu lojmanının binalarının çürük olduğu ve bu bilginin lojmanlarda kalanlardan ve kamuoyundan gizlendiği duyulmuştur. Orada yaşayan insanların da can ve mal güvenliği için ivedikle bilgilendirilmeleri gerekliliğine inanıyoruz. Nasıl ki bizleri kurum olarak cuma günü okul çıkış saatinde, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlilerince emlakçi edası ile imzasız, mühürsüz, ilgi yazsı olmadan bir A3 kağıdı ile trajikomik bir şekilde, usule aykırı uyarıldıysak aynı hassas davranışlarını diğer kurumlara da gösterilmesini rica ediyoruz” dedi.
Suç duyurusu
Ortanca, sözlerine şöyle devam etti: "Okulların kapatılması ve tahliye edilmesi ile ilgili Antalya Valiliğince tarafımıza herhangi bir yazı gönderilmemiştir. Şayet böyle bir durum oluşması halinde verilen süre zarfında okulun taşınması da dahil olmak üzere gerekli mm önlemler alınarak hiçbir öğrenci, velimiz mağdur edilmeyecektir. Takdir edersiniz ki eğitim öğretim dönemi içinde bir günde 500 öğrencinin tahliyesi mümkün değildir. Okulunuzu taşıyın baskısı hayatın olağan akışına ters olduğunu takdirlerinize sunuyoruz. Cuma akşam üzeri polisleri "kavga var" diye yanıltarak okulu basıp bildiri asmışlardır. Olay günü 4 saat önce okulumuzda ağırladığımız, çay ikram ettiğimiz kişi sanki zor kullanacakmışız gibi polis marifetiyle sansasyonel olay yaratmaya çalmış ancak başarı olamamış ve velilerimizin tepkisi üzerine İlçe Milli Eğitim Müdür yardımcıları polisleri de orda bırakarak kaçar gibi uzaklaşmıştır. Ticari itibarımızı zedeleyecek şekilde, altında mühür ve imza dahi bulunmayan yazıyı hangi niyetle astıkları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. 500 öğrenciyi düşünmeden kişisel hırsları ve planlar ile okulumuza gelen ve bu saldırıyı gerçekleştirenlerden yaptıkları usulsüzlükten dolayı ilgililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı beyan ederiz. Depremle ülkece sarsıldığımız süreçte İl Milli Eğitim ve Kepez İlçe Milli Eğitim müdürlüklerince yönlendirilen 63 depremzede yavrumuzu kitap, kıyafet, servis ve yemek de dahil olmak üzere hiçbir ücret talep etmeden zorlu süreçte arkadaşları arasına aldık. Gururluyuz çünkü en çok depremzede öğrenciyi alan özel okul biziz. Şimdi bu soruyu sorabilirsiniz, madem belgeleri ve bilgileri saklayarak okulu kapatma kararı aldırdınız, neden o yavrularımızı sizin okulunuza yönlendirdiler? Biz bu soruyu sizin adınıza sorduk, ama cevap alamadık. Özetle sunduğumuz belgelerin ve depreme dayanıklılık raporunun sümen altı edilmesi, yaptığımız çalmamalar görmezden gelinerek üst makamların yanlış yönlendirmesi ile bu noktaya gelinmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı okulumuzu depreme dayanıksız olduğu için değil, özel öğretim kurumları 7. Maddesine istinaden kapatma kararı alınmıştır."
'Aba altından sopa'
"Bu süreç içerisinde yaşadığımız bazı olayları sizlerle paylaşmak istiyoruz. Niyetlerinin herkesçe bilindiği ama mızrağın artık çuvala sağmadığı, kanun ve kurallara uymak sosu ile sunulan olaylar şöyle başlıyor; Okulu devralma sürecinden başlayarak oluşan memnuniyetsizlikler ve tehditlerin ardından, yakın çevremiz aracılığıyla okulu devretmemiz telkin edilmiştir. Telkinlerde her zaman aba altından sopa gösterildi ama korkmak, yılmadık ve teslim olmadık. Son dönemde, hırslarını azıya alan özel okul sahibi bazı holding ceoları Milli Eğitimde yetkili kamu görevlisinin selamıyla tehditvari bir konuşmayla kurumumuza talip olmuştur, ne tesadüf ki bu arama sayesinde okulumuzun kapatılacağını arayan kişiden öğrendik. Okulumuza neden devralmak isteğini sorduğumuzda, alaycı bir tavırla, bugüne kadar nasıl geldiyse, bundan sonra da bu konuyu kendilerinin çözebileceğini söylediler. Yakın bir süreçte, bu konular çerçevesinde ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunup, yasal işlem başlatacağımızı kamuoyuma duyurunuz. Biz bu süreçleri yaşarken sorunlarımı anlattığımızda bize destek olan, çözüm üreten ve hassasiyet gösteren kamu görevlilerimize teşekkürü bir borç biliyoruz. Kanun ve mevzuatı kılıf yaparak, nereye varmak istediklerini bildiğimiz kişilerden ne korkuyoruz ne de teslim olacağız. Çünkü biz kurum olarak, dün de devlet dedik, bugün de devlet diyoruz. Yarın da devlet diyeceğiz. Devletin üzerinde hiçbir gücün olduğuna inanmıyoruz. Asıl olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet’inin gücüdür. Devletimizin kanunlarının her türlü doğru ve adil işleyeceğinden hiç şüphemiz yoktur. Yapılan olayların, kamu kurumlarında görevli bazı art niyetli görevlilerin kendi şahsi emellerinin olduğuna ve bunun devletimizle uzaktan yakından alakalı olamayacağının farkında olan bir kurumuz. Sonuç olarak biz Türk’üz, Atatürkçüyüz, Cumhuriyetçiyiz. Bu yoldan ve çizgiden, Atatürk ilkelerinden ve devlete olan sadakatimizden bir milim sapmadan yolumuza devam edeceğiz. Herkes görecek ki yarın açılış yapacağımız AKEV KIDS VIP okulumuzdan sonra, önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu kurum düşüncesi ile birçok ilde faaliyet göstereceğiz. Bu fikir ve ideolojide olan şahsım ve kurumum olarak birilerinin kurban edebilecekleri kadar zayıf ve çaresiz değiliz. Türk kurttur, kurttan kurban olmaz. Ne mutlu Türk’üm diyene." Açıklamada okulun deprem raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazısı ve Akdeniz Üniversitesi yazıları da kamuoyuna duyuruldu.
Esra ALTUNKES