Giyilebilir teknolojinin hayatımızdaki yeri artarken, akıllı saatlerin yaydığı düşük frekanslı elektromanyetik radyasyonun (EMR) potansiyel uzun vadeli etkileri bilim dünyasında tartışma konusu olmaya devam ediyor. Araştırmalar, 7 gün 24 saat bilekte duran bu cihazların özellikle bazı hassas sistemler üzerindeki kümülatif etkisine dikkat çekiyor. Akıllı saatler, telefonlarla sürekli veri alışverişi yapmak için Bluetooth, bazen de hücresel bağlantı (4G/5G) veya Wi-Fi kullanır. Bu bağlantılar, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayar. Cep telefonlarının yaydığı radyasyon gücü daha yüksek olsa da, akıllı saatler için asıl sorun, vücutla sürekli temasta olmalarıdır. Çalışmalar, düşük seviyeli EMR'ye uzun süre maruz kalmanın hücre zarı geçirgenliğini etkileyebileceğini ve oksidatif stresi artırabileceğini öne sürmektedir.
En çok etkilenen bölgeler
Vücudun radyasyonu emme oranı (SAR değeri) düşük olsa bile, maruziyetin sürekli ve lokalize olması, belirli organ sistemlerini daha fazla risk altına sokmaktadır. Akıllı saat, doğrudan bilekteki sinirler ve kan damarları üzerinde bulunur. Sürekli EMR maruziyeti, el ve bilek bölgesindeki periferik sinirler üzerinde kronik bir stres yaratabilir. Bazı bilim insanları, bu durumun el parmaklarında uyuşma, karıncalanma veya sinir iletim hızında yavaşlamaya neden olabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, bilekteki kan akışının ve cilt sıcaklığının saatin varlığından etkilenebileceği de gözlemlenmiştir. Akıllı saatler genellikle gece uyku takibi için de kullanılır. Vücudun biyolojik ritmini düzenleyen en önemli hormonlardan biri olan melatonin, ışığa ve elektromanyetik alanlara karşı son derece hassastır. Saatten gelen sürekli bildirimler, parlak ışık veya düşük düzeyli radyasyon yayılımı, özellikle karanlıkta, melatonin salınımını baskılayarak uyku kalitesini ve uzun vadede hormonal dengeyi olumsuz etkileyebilir. Radyasyonun doğrudan etkisi olmasa da, uzun süreli ve havasız temas sonucu saat kayışlarında ve kasasında biriken nikel gibi metaller, ciltte kontakt dermatit (alerjik reaksiyon) oluşumuna yol açar. Bu, akıllı saat kullanıcılarında en sık görülen şikayetler arasındadır. Sağlık risklerini en aza indirmek için kullanıcıların dikkat etmesi gereken kritik noktalar şunlardır: Uyku takibi gerekli değilse saati gece yatmadan önce çıkarın. Gerekliyse bile, hücresel ve Wi-Fi bağlantısını kapatarak cihazı uçak moduna alın. Maruziyeti dengelemek amacıyla, saati düzenli aralıklarla (gün aşırı veya haftalık) diğer bileğinize takın. Gereksiz tüm bildirimleri kapatarak cihazın sinyal yayma sıklığını ve titreşim süresini en aza indirin. Cilt reaksiyonlarını önlemek için saati ve kayışı düzenli olarak temizleyin ve cildi tahriş etmeyecek, nefes alan (kumaş veya silikon) kayışları tercih edin. Mümkünse, yasal sınırların altında ve en düşük SAR değerine sahip akıllı saat modellerini tercih edin.