Antalya Muratpaşa Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Rusya-Ukrayna krizinin enerjiye etkilerinin yanı sıra Türkiye-Rusya arasında büyük ticaret hacmine sahip olan tarımı da etkilediğini hatırlatarak ithalat, ihracat, girdi maliyetleri ve tarımla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Rusya-Ukrayna krizinin siyasi ve ekonomik açıdan en fazla etkileyeceği ülkelerin başında Türkiye'nin geleceğine dikkat çeken Alp, “Bu durum önümüzdeki günlerde Türkiye açısından bir felaket etkisi yaratır. Dolayısıyla söz konusu gerilimin Türkiye'yi tarımsal alanda da olumsuz etkileme ihtimali çok yüksek. Bizim desteklenmemiz lazım, tarım çok önemli. Bizler ürünü yetiştirmediğiniz zaman, gelecekte hangi parayla ithal edeceğiz? Önceden biz Türkiye olarak kendi kendimize yeten ülke iken yiten ülke haline geldi. Şimdi baktığımız zaman her şey ithal, nereye kadar ithal edeceğiz?” diye sordu.
 
Çiftçi perişan
Tarımdaki girdilerin yüksekliğine dikkat çeken Nazif Alp, “Girdiler 4-5 kat arttı. Sıvı gübrelere, katkılı gübrelere hiçbir indirim gelmedi. Şu anda domateste, sebzede rekolte düşüklüğü olacaktır. Şimdi fidanın tanesi 8 ila 10 lira arasındadır. Yayla seracıları nasıl fidan ekecek bu pahalılıkta? Bu kiriz devam ederse ne olacak? Şu anda domates halde 5 ila 7 lira arasında satılıyor. Girdilere bakın içinden çıkamazsınız. Çiftçimin ürettiği mal dayanıklı tüketim malı mı; değil, mahsulün toplanıp tüketiciye ulaşması lazım yoksa çürür. Ürün yetiştiği zaman bekletemeyiz. Kesinlikle tüketiciye ürünü iletmek zorundayız. Günü geldiğinde olgunlaştığında toplayıp arz etmek zorunda olduğumuz ürünlerdir. İhracat ve iç piyasaya ürünü vermek zorundayız. Salatalıktan örnek verelim; salatalığı gün aşırı toplarız. Üçüncü gün toplarsak pazar payı olmaz. Satamayız alıcı bulmaz. Kabak da öyle aynı salatalık gibi. Nasıl sürdürülebilir bu durum?” diye konuştu.
 
Ekmezsek açız
‘O kadar arazimiz var. İnanın; biz yeter ki desteklenelim, Türkiye’yi omuzlar götürürüz’ diyen Başkan Alp, “Rusya’dan 15 milyon ton buğday ithal edilecek gibi görünüyor. Veriler onu gösteriyor. Ülkemizde uzun zamandır buğday ekim alanları azalırken, üretim miktarlarında da düşüşler oldu. Türkiye’de iç üretimle karşılaması gereken buğday açığının yurtdışından alınması bir zorunluluk haline geldi. Orada da en büyük alıcısı olduğumuz ülke Rusya, sonra da Ukrayna’dır. Buğday ve arpa en temel ihtiyaçtır. Neden diye soracak olursanız biri ekmek, diğeri hayvan yemi için. Rusya ve Ukrayna dünyaya da en fazla hububat satan ülkeler. Dünya ticareti de olumsuz etkilenecek. Ama bu durumdan Türkiye çok daha fazla olumsuz etkilenecek. Kendimize yeterliliğimizi artıracak somut politikalara dönmediğimiz, yurtdışına bağımlılığımız devam ettiği sürece bu durum devam eder. Orta ve uzun vadede hatta kısa vadede dışa bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor. Gübrenin fiyatı 6 ayda artı. Elektrik fiyatı çok yüksek. Çiftçinin elektriğine yüze 50 indirime gidilmesi lazım. Biz tarlayı ekmek, yetiştirmek istiyoruz. Ekmezsek açız. Tüketici aç, çocuklarımız aç” diyerek konuşmasını tamamladı. 

Esra ALTUNKES
Kaynak: Haber Merkezi