Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD) 7’nci Olağan Toplantısı Akra Otel’de gerçekleştirildi. ‘İş Yerinde ve Yaşamda Motivasyon’ konu başlıklı toplantının konuğu ise Franklin Covey Eğitmeni ve Tiyatro Oyuncusu Osman Karakoç oldu. Karakoç, ANSİAD üyelerine ‘Kelimelerin Gücü’ Workshop’u gerçekleştirdi. Antalya Büyükşehir Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz’un katılımıyla sağlanan etkinlikte ANSİAD kurucu üyesi Himmet Öcal toplantının moderatörlüğünü üstlendi. Tiyatro Oyuncusu Osman Karakoç, motivasyonun kişiye verilen bir deneyim olduğunu belirterek, motivasyonun aslında hareket olduğunu dile getirdi. Karakoç, “Motivasyon harekettir. Harekette bereket vardır. Hepimizin hayatta bir hevesi vardır. Tutkulu olduğumuz, heyecanlı olduğumuz bazı konular vardır. Motivasyon benim için o heves ile hayallerimiz arasında bulunduğumuz bağlantıda bana verilen hediye” diye konuştu.
‘O yoksa irade vardır’
Motivasyonun olmadığı yerde kullanılan şeyin irade olduğunu ifade eden Osman Karakoç, motivasyon üzerine şunları kaydetti: “İrade de maalesef motivasyon kadar da heves kadar güçlü bir kavram değil. İrademizi bir yere kadar yukarıda yüksekte tutabiliyoruz. Franklin Covey’in kurgusu stabil. Benim çok sevdiğim bir söz var; ‘Liderlik bir pozisyon değildir bir seçimdir’ diyor. Liderliğimin seçim olması ne demek? Aslında ben geleceğimle ilgili o vizyonuma yürürken, geleceğimle ilgili hedeflerime ilerlerken, koşar adım girerken bugünle bağlantı kurabiliyor muyum? Tıp okuyan öğrencileri düşünün mesela. Bugünkü mecburiyetleri ile gelecekteki menfaatleri arasında bağ kurabilir; yani bugünkü hevesleriyle gelecekteki hayalleri arasında daha kolay olabilir. O sektördeki insanları da anlamak lazım. Yani kolay iş değil. Bunu beceriyorlar ve nasıl yapıyorlar? Peki bir insan sürekli motivasyonu yüksek tutabilir mi? Evet ben bir insanın sürekli motivasyonunu yüksek tutabileceğini düşünüyorum. Bazen azalır, bazen artar, bazen kendimizi çok güçlü hissederiz, çok iyi hissederiz ama eğer benim hayallerim ve heveslerim arasında bağlantı kurabiliyorsam zaten dışarıdan gelecek motivasyon kaynaklarına ihtiyacım yok. Ben kendi motivasyonumu yaratmışım gibi.”
‘En büyük yatırım kendine yatırım’
Sunumunu çeşitli görsellerle destekleyen Karakoç, liderlik modellerinden bahsederek, “Şu an ekranda gördüğünüz bu liderlik modeli bize neyi anlatıyor? Bir liderlik modeli önce bizim kişisel yolculuğumuzla hayatın başladığını sonra ilişkilerimize yansıdığını ve sonra da organizasyonumuza yansıdığını söylüyor. Eğer senin kendi motivasyonun yoksa ilişkilerinde de motivasyonunu nasıl sağlarsın? ’İlişkilerinde motivasyonun yoksa organizasyonuna da o şirketine de çalıştığın duruma da o motivasyonu yayamazsın, o motivasyonu veremezsin’ diyor. Motivasyonumuzu nasıl sağlayacağız?‘7 Alışkanlık; Baltayı bile’, ‘Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı’ kitabı da hala dünyada en çok konuşulan en çok satılan liderlik kitaplarından ve liderlik eğitimlerinden biridir ki geçen sene de sizlerle birlikte bu eğitimi paylaşma fırsatım olmuştu. Bir insanın yapabileceği en güçlü yatırım kendine yapacağı yatırımdır. Hayatın zorluklarıyla hayatın sıkıntılarıyla başa çıkabilmek için elimizdeki yegane güç her gün vazgeçmeden, tükenmeden, bitmeden kendimize yapacağımız yatırımdır” diye konuştu.
Yasaklı sözcükler
Karakoç, iş ve özel yaşamımızda kullanılmaması gereken bazı sözcüklerin tehlikeli olduğundan söz ederek, o kelimelerin neler olduğunu şöyle aktardı: “Bir içeriği paylaşırken, birini dinlerken, karşı tarafta konuşan insanı dinlerken kullanılmaması gereken bazı sözcükler var. Çünkü çatıştığımız farklı düşünceler zenginleştiriliyor. Eğer ilk defa birileriyle tanışıyorsanız örneğin ‘Arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz’ diye başta hitap etsem nasıl hissederdiniz? Rahatsız olursunuz değil mi? Çünkü ‘arkadaşlar’ kelimesi samimiyet göstergesidir. İlk defa girilen bir ortamda mesafeli olunmalıdır. Örneğin, ‘yaklaşık’ kelimesi kullanılmamalıdır. Bunun yerine bize ‘civarında’ kelimesinin kullanılması öneriliyor. İlk konuşmacılara baktığımızda yaklaşık kelimesini çok fazla kullanmazlar ve ‘civarında’ kullanılan, onun yerine ‘aşağı yukarı’ kelimesini kullanmayı tercih ederler. Bir başka yasaklı kelimelerimizden biri ‘çabalayacağım.’ Örneğin, ‘Bugün size iş yerinde ve yaşamda motivasyonu anlatmaya çabalayacağım’ dediğimde bu bizi rahatsız eder. Yine, ‘sıkmamak için, aynen, ama, fakat, lakin, yanılıyorsun gibi ve benzeri’ örnekleri çoğaltabiliriz.”
