Antalya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Döşemealtı Sosyal Tesisleri'nde Antalya yerel basınına bir kahvaltı toplantısı düzenlendi. Toplantının amacının yerel basınla tanışma ve kaynaşma olduğunu ifade eden Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, "Bu davetimizde bizi kırmayıp icabet ettiğiniz için, buraya kadar gelen ve zahmet eden tüm basın mensuplarına ve özellikle basının arka tarafında görünmez kahraman olan basın emekçisi kardeşlerimizin hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Amacımız sadece birbirimizi yüz yüze tanımak ve öğrenmekti. Bu amaçla bir araya geldik" diye konuştu.
'Basın ve emniyet birbirini tamamlıyor’
Göreve geleli henüz 3 aylık bir zaman dilimi olduğunu belirten İl Emniyet Müdürü İlker Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu 3 aylık zaman dilimi içerisinde herhalde Türkiye’nin hiçbir şehrinde olmayacak şekilde bir yerel basın yoğunluğu, ağırlığı ve işlevselliği olduğunu Antalya'da müşahede ettik. Bu sevindirici bir şey. Aynı zamanda Emniyet Müdürlüğü ile basın birbiriyle tamamen kamu görevi olması sebebiyle, basının da içinde olduğu bu kamu görevi olmasından dolayı tamamlayıcı nitelikte. Birbirini tamamlayan ve iki ayrı görev olduğunun bilincinde hareketle bunu hiçbir zaman göz ardı etmeden ve görev boyunca daima şeffaf, açık ve doğru bir iletişim halinde olmak amacıyla özellikle toplumun genel sorunlarıyla ilgili Emniyet Müdürlüğü arkadaşlarımızla birlikte birbirimize daha yakından tanışma vesilesiyle bir araya geldik. Aynı zamanda da İl Emniyet Müdürlüğü’nün alana başına verdiğiniz değeri ve kıymeti, özellikle yerel basına verdiğiniz özeni ve önemi bizzat benim ağzımdan duymanızı arzu ettik. Dolayısıyla bu niyetle bir araya geldik."
'Kaotik bir şehir olduğunu bilmiyordum'
Kahvaltı sonrası basın mensuplarının sorularına yanıt veren İlker Arslan, vatandaşın büyük sorunlarından biri haline gelen Antalya'nın yoğun trafiğine yönelik şöyle konuştu: “Biz Avrupa'nın trafiği gibi o tam yoğun saatlerdeki büyük araçların şehir trafiğine girmelerini biraz daha erteleyebilirsek trafik daha akıcı olur diye düşünüyorum. Tabii Antalya’mız trafiğiyle çok şeyi hak ediyor. 'Bu belediyenin görevi' deyip işin içinden sıyrılmayacağız. Tabii herkes kendi sorumluluk alanındaki sorunları yerine getiriyor. Bizim sadece trafik düzenleme ve denetleme görevimiz var ama biz hiçbir zaman 'Bu bizi ilgilendirmiyor bize niye söylüyorsun ki? Bu işi de Karayolları düşünsün. O belediyenin işi falan' vesaire de demiyoruz. Bütün meselelerde olduğu gibi bu meseleyi de öyle değerlendiriyoruz. Dolayısıyla Ulaştırma Daire Başkanlığı, UKOME ile Büyükşehir Belediyesi, Karayolları'yla her zaman birlikte bir aradayız. Şunu itiraf etmeliyim ki ben bu şehre gelene kadar Antalya'nın bu kadar kaotik bir trafik problemi olduğunu bilmiyordum. Yani senede birkaç defa Antalya'ya tatil amacıyla geliyorduk. O zaman o yoğunluğu görüyorduk ama devamlı yaşamadığım için bu kadar fazla bir trafik yoğunluğu olduğunu bilmiyordum."
'Valiye öneriler sunuldu'
"Trafiğe ben de önem veriyorum ama burada anladığım benim o kontroller sırasında sizin de biraz önce tespit ettiğiniz gibi bir altyapı yetersizliği var mı yollardan kaynaklı? Bu tabii bizi aşan bir şey ama biz polis olarak 'Acaba ne yapabiliriz?'i düşünüyoruz. Bu anlamda UKOME ve Ulaştırma Daire Başkanı olan belediyedeki arkadaşlarla zaman zaman bir araya da geliyoruz. Önümüzdeki yaz dönemine yönelik özellikle oteller bölgesindeki ve mümkünse okulların ve birtakım yerlerle ilgili vali beye de arz edildi ama henüz daha şu anda çok olgunlaşmamış bir aşamada. Mesai saatlerinin düzenlemesiyle ilgili ve oteller bölgesine göre özellikle saatlerle alakalı bir çalışmada devam ettiklerini biliyorum ama yolların kalitesi anlamındaki tespitinize bunu muhataplarımıza yaptığımız toplantılarda dile getirip onların dikkatlerini çekeriz."
'Devamlı diyalogda olmak zorundayız'
"İş birliği ve diyaloglarla daha iyi bir noktaya veya en azından daha hızlı ve kolaylaştırıcı bir noktada çözüme ulaştırılabileceğinin umudu içerisindeyiz. Bu anlamda zaten en çok yaptığımız, sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, paydaşlar ve bu tür devamlı ilişki içerisinde oluyoruz. Yani sizlerle 3 ay sonra bir araya gelebildik ancak çok şükür devamlı bir arada olmak, karşılıklı fikir alışverişi içerisinde bulunmak ve devamlı diyalog içerisinde olmak arzusundayız. Bu vesileyle siz buradayken zaten kendi aramızda söylemiş olduğumuz, bunu biz kendi içimizde yaptığımız toplantıda da arkadaşlara talimat olarak iletiyorum. Lütfen muhataplarımızla, ilişki içerisinde olduğumuz kişilerle tabii ki bir de emniyetçi olduğumuz için bir şey mutlaka koymamız gerekiyor. Bazı çalışmalarımız var. Aslında da bazı haberlerde çıkıyor. Özellikle kriminal olaylarda çalışmalar devam ettiği için bazen yeterli açıklama veyahut da bilgilendirme yapamayabiliyoruz. Çünkü çalışmanın selametini ve başarısını etkileme ihtimali olduğundan dolayı biz bu açıklamayı yapmadığımız süre içerisinde sanki bazı konularda zafiyet algısı gibi bir görüntü oluşabiliyor. Onun farkındayım ama iyi kötüden birini tercih etmek zorunda kalıyoruz. Yaptığımız çalışmanın sekteye uğramadan başarıyla sonuçlanmasını istiyoruz. Yoksa kamuoyunu bilgilendirme anlamında çalışmanın sonuca ermeden nihayete ermeden bir yerde bırakılmasıdır. Biz birinciyi tercih ediyoruz. Buradaki devlet aklımız da bunu gerektiriyor."
