Etkinlik Organizatörü İşveren Sendikası Genel Başkanı Cevat Çakır, Türk düğün kültürünün son yıllarda ciddi bir tehdit altında olduğunu belirtti. Butik organizasyonlar, sade nikah törenleri ve kafelerde yapılan ayaküstü evliliklerin giderek yaygınlaşmasının, köklü gelenekleri zayıflattığını ifade eden Çakır, bu durumun kültürel miras açısından kaygı verici olduğunu vurguladı. Çakır, yaptığı açıklamada, “Bir zamanlar üç gün üç gece süren, mahalleleri bir araya getiren Türk düğünleri, yerini artık sade nikah törenlerine ve kafede ayaküstü evliliklere bırakıyor. Türkiye’nin can damarı olan düğün kültürü, artık geçiştirilen bir formaliteye dönüştü. Gençlerimiz ya bütçe kaygısıyla ya da farklı yaşam tarzlarının etkisiyle geleneksel düğünlerden uzaklaşıyor. Eğer bu gidişat durdurulmazsa, gelecek nesillerimiz ne düğün geleneğimizi hatırlayabilecek ne de örf ve adetlerimizi uygulama şansı bulacak” dedi. Çakır, düğünlerin sadece iki kişinin hayatını birleştirdiği değil, aynı zamanda toplumun birlikteliğini ve kültürel değerlerini yaşatan önemli bir gelenek olduğuna dikkat çekerek, “Düğünler bizim hafızamızdır. Davullar, zurnalar, halaylar, takı törenleri. Bunların hepsi toplumumuzu bir araya getirir, aidiyet hissi oluşturur. Bu değerleri kaybetmemek için hem sektör temsilcilerine hem de ailelere büyük görev düşüyor” ifadelerini kullandı.

Belgesel hazırlanıyor

Genel Başkan Çakır, her bölgenin kendine özgü geleneksel düğün süreçlerini; kız isteme, söz, nişan, kına ve düğün-belgesel formatında kayıt altına alacak büyük bir projeye başladıklarını da duyurarak, “Her yörenin orijinal görüntülerini ve düğün kliplerini çekerek ulusal kanallarda yayınlanacak bir belgesel hazırlıyoruz. Bu belgesel, hem kültürel mirasımızın gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak hem de sektöre ivme kazandıracak” ifadelerini kullandı. Çakır, düğünlerin sadece bir eğlence organizasyonu olmadığını, aynı zamanda geniş bir ekonomik ekosistemi besleyen kültürel bir yapı olduğunun altını çizdi. Çakır, “Gelinlikçi, pastacı, beyaz eşya ve mobilya satıcısı, kuaför, kuyumcu, damatlık üreticisi, yemek ve catering hizmeti sunan esnaf bu kültürel zincirin önemli halkalarıdır. Eğer düğün geleneğimizin devamını sağlayamazsak, tüm bu sektörlerdeki esnaf yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır” diye konuştu.

‘Tüm sektörleri doğrudan etkiler’

Düğün organizasyonlarının sahne arkasında birçok emekçinin yer aldığına dikkat çeken Çakır, “Sektörümüzde müzisyenler, piyanistler, DJ’ler, garsonlar, şefler, palyaçolar, fotoğrafçılar, kına organizasyon firmaları, davetiye basımıyla ilgilenen matbaacılar ve daha birçok çalışan bulunuyor. Bu zincirin bir halkasında yaşanacak kopma, tüm sektörleri doğrudan etkiler” ifadelerini kullandı. Çakır, yaşanan bu daralmanın yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal sonuçları olacağını belirterek, “Toplumsal geleneklerimizin sürdürülebilirliği, aynı zamanda birçok insanın geçim kaynağının da garantisi demektir. Düğün kültürümüzün yaşatılması, hem ekonomik hem de kültürel açıdan büyük önem taşıyor” dedi.

Tarımda enflasyon soluklandı
Tarımda enflasyon soluklandı
İçeriği Görüntüle

‘Telif krizi moral bozuyor’

Sendika Başkanı Çakır, sektörde karşılaştıkları bir diğer sorunun da telif hakkı uygulamaları olduğunu belirtti. Düğünlerde kullanılan müzikler için alınan telif ücretlerinin organizasyon sahiplerini ve evlenecek çiftleri mağdur ettiğini söyleyen Çakır, “Şarkılarla, türkülerle büyüyen gençlerimiz bugün telif yüzünden müzik bile dinleyemez hale geldi. Bu moral bozucu uygulamalar sektörü yıpratıyor” diye konuştu. Türkiye Düğün Salonları İşveren Sendikası olarak 81 ilde faaliyet gösteren üyeleriyle birlikte telif hakkı sorununu yetkili mercilere taşıdıklarını ifade eden Çakır, “Bu olayın bir an önce çözüme kavuşmasını ve düğün organizasyonlarında kültürel müziklerin özgürce kullanılabilmesini istiyoruz” dedi. Son olarak Çakır, yürüttükleri belgesel projesinin senaryo çalışmalarının başladığını ve hem ulusal hem uluslararası görsel medya kuruluşlarına sunulmak üzere hazırlıkların sürdüğünü belirterek, “Bu büyük proje hem bir kültürel miras hem de çocuklarımıza bırakacağımız kıymetli bir eser olacak” diyerek sözlerini tamamladı.

Muhabir: Esra ALTUNKES