Antalyaspor’un son dönemde yaşadığı mali sorunlar, Ukraynalı futbolcu Oleksandr Petrusenko ile yaşanan ayrılık süreciyle bir kez daha gündeme geldi. İlk etapta kulüpten yapılan açıklmalar olmasa da kamuoyuna “karşılıklı anlaşmayla yollar ayrıldı” izlenimi verilmeye çalışılmıştı. Ancak kulis bilgileri ve futbolcuya yakın kaynakların aktardıklarına göre durum çok daha farklı. Petrusenko’nun, Eyüpspor maçı öncesinde maaşının ödenmemesi gerekçesiyle kulübe noter kanalıyla ihtarname gönderdiği, belirlenen yasal sürenin dolmasının ardından da tek taraflı fesih hakkını kullandığı öğrenildi. Ancak bu fesih Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) nezdinde henüz resmi olarak onaylanmadı. TFF’nin internet sitesindeki güncel kayıtlarda oyuncunun halen Antalyaspor’un sözleşmeli futbolcusu olduğu ve 30 Haziran 2026 tarihine kadar kulüple kontratının devam ettiği bilgisi yer alıyor. Bu tablo, oyuncunun kulüpten resmen ayrılmadığını gösterdiği gibi, kulüp yönetiminin de bu durumu geri çevirmek için hukuki ve idari temaslarını sürdürdüğünü düşündürüyor.
Karşılanmayan beklentiler
Antalyaspor, Oleksandr Petrusenko’yu 13 Eylül 2024 tarihinde Hırvatistan’ın NK Istra takımından 500 bin Euro bonservis bedeliyle transfer etmişti. Oyuncu, Ukrayna U19 ve U21 milli takımlarında forma giymiş, pas oyununu benimseyen ve savunma katkısıyla öne çıkan bir merkez orta saha olarak kadroya katılmıştı. Ancak sahadaki performans beklentileri karşılayamadı. 2024-2025 sezonu boyunca Süper Lig’de 21, Türkiye Kupası’nda ise 5 maça çıkan Petrusenko, toplamda 1.277 dakika sahada kalmasına rağmen gol veya asist gibi doğrudan skora etki eden katkılar veremedi. Özellikle Emre Belözoğlu’nun göreve gelmesinden sonra formayı unutan oyuncu, sezonun ikinci yarısında sadece 125 dakika süre alabildi. Bu süreçte teknik heyetle arasındaki bağların zayıfladığı ve oyuncunun kulüpteki rolünün giderek küçüldüğü gözlemlendi. Hem performans düşüklüğü hem de maaş ödemelerindeki aksaklıkların birleşmesiyle Petrusenko’nun kulüpten kopma kararı alması kaçınılmaz hâle geldi. Antalyaspor’un ödediği bonservis ve yıllık 300 bin Euro maaş düşünüldüğünde, bu yatırımlardan herhangi bir geri dönüş alınamamış olması kulübün finansal planlamadaki zaaflarını da gözler önüne seriyor.
FIFA yasağı ve yabancı sorunu
Antalyaspor’un içinde bulunduğu mali tablo, yalnızca Petrusenko örneğiyle sınırlı değil. Kulüp, geçmişte kaleci Kenan Piriç ile benzer ödeme krizleri yaşarken, şimdi daha büyük bir engelle karşı karşıya: FIFA tarafından uygulanan transfer yasağı. FIFA’nın, kulübün mali anlaşmazlıklarını çözmemesi gerekçesiyle verdiği bu ceza, Antalyaspor’un üç transfer dönemi boyunca yeni oyuncu transferi yapmasını engelliyor. Bu durum, kulübün kadrosunu mevcut isimlerle korumaya çalışmak zorunda kalması anlamına geliyor. Ancak kadroda yer alan 14 yabancı futbolcunun bir kısmı ya beklentilerin altında kaldı ya da yüksek maaş yükü nedeniyle ayrılmak istiyor. Sam Larsson’un maaş indirimi teklifini reddettiği, Gaich ve Djenepo gibi kiralık oyuncuların bonservislerinin alınmayacağı, Safouri, Townsend, Kaluzinski ve Milosevic gibi isimlerin ise ya performans düşüklüğü ya da ayrılma eğilimleri nedeniyle kulüpten ayrılabileceği belirtiliyor. Yani kulüp, kadrosunu ciddi anlamda kayıplarla yeniden şekillendirmek zorunda. Ancak FIFA yasağı nedeniyle bu boşlukları doldurmak şu an için mümkün değil. Bu kısır döngü, Antalyaspor’un gelecek sezonki sportif performansına doğrudan etki edebilir.
Zorlu yaz dönemi
Tüm bu gelişmeler, Antalyaspor’u sezon öncesinde hayati bir yol ayrımına getirmiş durumda. Bir yanda bonservisle transfer edilen ancak kulüpten bedelsiz ayrılma riski taşıyan oyuncular, diğer yanda uzun süredir devam eden mali problemlerle şekillenen belirsizlik ortamı. Petrusenko’nun tek taraflı fesih süreci bu yapısal krizin en görünür örneği olurken, kulüp cephesinden resmi bir açıklama henüz gelmedi. Ancak kulislerde, bu konuda kısa süre içinde kamuoyuna resmi bir bilgilendirme yapılacağı konuşuluyor. Yönetim ise, FIFA tarafından uygulanan transfer yasağını yaz transfer dönemi başlamadan önce kaldırmayı hedeflediklerini ve gerekli ödemelerin planlandığını duyurmuştu. Bu gelişme, kulübün yeni transferler yapabilmesinin önünü açabileceği gibi, kadroda oluşacak boşlukların da daha sağlıklı şekilde doldurulabileceği anlamına geliyor. Antalyaspor’un bu süreci nasıl yöneteceği, sadece gelecek sezonun sportif başarısını değil, aynı zamanda kulübün kurumsal yapısının geleceğini de belirleyecek.
