2024-2025 sezonunun henüz başında Antalyaspor, adını Süper Lig tarihine yazdırmayı başardı. Ligin ikinci haftasında İstanbul’da Beşiktaş karşısına çıkan kırmızı-beyazlılar, sezonun ve kulüp tarihinin en erken golünü atarak futbolseverleri şaşırttı. Braian Samudio’nun 23’üncü saniyede kaydettiği bu gol, karşılaşmanın daha başında tabelayı değiştirdi ve aynı zamanda Antalyaspor’un Beşiktaş’a karşı attığı en hızlı gol olarak da kayıtlara geçti. Sezona moralli ve özgüvenli başlamak isteyen Antalya temsilcisi adına bu gol büyük ses getirdi. Ancak her ne kadar erken gol takımı motive etse de, sezonun geri kalanı o kadar da parlak geçmedi. Bu tarihi başlangıç, ilerleyen haftalarda takımın yaşayacağı krizleri gölgeleyemedi. Özellikle sezonun ilk yarısında alınan istikrarsız sonuçlar ve puan kayıpları, Antalyaspor’un kısa sürede alt sıralara demir atmasına neden oldu.

Kötü gidişat sonu getirdi
Sezona umutla giren ve genç teknik adam Alex de Souza ile geleceğe yatırım yapmayı amaçlayan Antalyaspor’da işler beklendiği gibi gitmedi. Özellikle Kasım ve Aralık aylarında üst üste alınan kötü sonuçlar takımın moralini ve özgüvenini sarstı. Alex yönetimindeki takım, 19 maçlık periyotta yalnızca 6 galibiyet alarak taraftarlarını büyük hayal kırıklığına uğrattı. Saha içerisindeki dağınık oyun yapısı, savunmada yapılan basit hatalar ve hücumdaki üretkenlik sıkıntısı her geçen hafta daha da belirginleşti. Alt sıralara doğru kayan Antalyaspor, düşme hattının çok yakınında bulunarak sezonun ilk yarısını stresli bir şekilde tamamladı. Art arda gelen mağlubiyetler sonrasında taraftarın ve camianın sabrı taştı. Yönetim de kaçınılmaz sona gelindiğini görerek Ocak ayında Alex ile karşılıklı anlaşarak yollarını ayırdı. Bu karar, kulübün sezon içindeki en kritik kırılma noktası oldu ve tüm planların yeniden şekillenmesine yol açtı.

Belözoğlu dokunuşuyla yükseliş
Alex sonrası göreve getirilen Emre Belözoğlu, kısa sürede Antalyaspor’un gidişatını değiştirdi. Genç teknik adam, göreve gelir gelmez takıma disiplini aşıladı ve saha içi organizasyonu yeniden şekillendirdi. Özellikle savunma hattını daha sağlam hale getiren Belözoğlu, takımın kolay gol yemesinin önüne geçti. Ayrıca geçiş oyunlarına ve topa sahip olmaya dayalı bir sistem oturtarak Antalyaspor’u çok daha dengeli ve mücadeleci bir takım haline dönüştürdü. Takım içindeki motivasyon ve birliktelik yükselirken, alınan sonuçlar da bu değişimi destekledi. Mart ve Nisan aylarında üst üste gelen galibiyetlerle kırmızı-beyazlılar, ligin alt sıralarından hızla uzaklaşmayı başardı. Belözoğlu önderliğindeki Antalyaspor, 31’inci hafta itibarıyla 8’inci sıraya kadar tırmandı ve ligin son bölümüne düşme stresi yaşamadan girdi. Bu yükseliş, camiada büyük bir rahatlama ve memnuniyet yarattı.

Trabzonspor - Galatasaray maçının hakemi açıklandı
Trabzonspor - Galatasaray maçının hakemi açıklandı
İçeriği Görüntüle

İç saha ve dış saha arasında uçurum
Sezonun en belirgin istatistiklerinden biri, Antalyaspor’un iç saha ile deplasman performansı arasındaki ciddi fark oldu. Antalya Stadyumu'nu adeta bir kaleye çeviren kırmızı-beyazlılar, özellikle Mart ve Nisan aylarında oynadığı 4 iç saha maçını da kazanarak uzun yıllardır göremediği bir galibiyet serisine imza attı. Bu seri, 2016-2017 sezonundan sonra yakalanan en iyi iç saha performansıydı ve taraftarın takıma olan bağlılığını da artırdı. Ancak deplasman maçlarında işler tamamen tersine döndü. Sezon boyunca dış sahada yalnızca 2 kez galip gelebilen Antalyaspor, gol yollarında da oldukça zorlandı. Toplam 35 golün sadece 12’sini deplasmanda bulabilen takım, son deplasman galibiyetini Ocak ayında Hatayspor karşısında aldı. Üç yılı aşkın süredir üst üste iki deplasman galibiyeti yaşayamayan kırmızı-beyazlılar, dış sahada kaybettiği puanlar nedeniyle çok daha üst sıralara çıkma şansını yitirdi.

Bireysel yıldızların öne çıkışı
Takım oyunundaki dalgalanmalara rağmen Antalyaspor’da bazı futbolcular bireysel performanslarıyla sezonun yıldızları oldu. İsveçli kanat oyuncusu Sam Larsson, attığı 6 gol ve yaptığı 2 asistle takımın en skorer ismi olmayı başardı. Özellikle deplasman maçlarında sahneye çıkan Larsson, kritik anlarda attığı gollerle Antalyaspor’un değerli puanlar almasını sağladı. Öte yandan sezon başında Premier Lig’den kadroya katılan Moussa Djenepo, bireysel becerisiyle dikkat çekti. 43 başarılı çalımla Süper Lig’in en çok adam geçen oyuncusu olan Djenepo, kanatlardaki etkinliği ve hızını oyuna yansıtarak hücumda önemli bir koz oldu. Ancak takım hücumu açısından bazı problemler de gözlemlendi. Antalyaspor sezon boyunca ceza sahası dışından yalnızca 1 gol bulabildi ve bu da takımın üretkenlik anlamında sınırlı bir oyun oynadığını gösterdi. Hücum çeşitliliği eksikliği, özellikle zorlu maçlarda skoru lehine çevirmekte zorlanmasına neden oldu.

Sezonun en büyük darbesi
Antalyaspor’un sezonunun sonunu ise adeta bir kara bulut kapladı. Nisan 2025’te FIFA, geçmiş yıllardan kalan borçlar nedeniyle kırmızı-beyazlı kulübe 3 transfer dönemi boyunca geçerli olacak bir transfer yasağı uyguladığını açıkladı. Bu karar, hem camiada hem de futbol kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle yeni sezon planlaması yapılırken gelen bu yasak, yönetimin ve teknik heyetin tüm stratejilerini alt üst etti. Yönetim hızlıca çözüm arayışına girerek borçların yapılandırılması ve ödemelerin gerçekleştirilmesi için çalışmalar başlattı. Taraftarlar ise kulübün geleceği konusunda ciddi endişeye kapıldı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, sezonun son haftalarında iyi bir performans sergileyen ve ligi orta sıralarda tamamlayan Antalyaspor, en azından sportif anlamda rahat bir nefes aldı. Yönetimin yaz transfer dönemi için transfer yasağını kaldırması bekleniyor.

Muhabir: GÜRKAN BALCI