Antalya Yapı Malzemeleri Sanayisi ve İş İnsanları Derneği (ANTSİAD), mayıs ayı genişletilmiş üye toplantısını DoubleTree by Hilton Otel’de gerçekleştirdi. Dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik beklentilerin değerlendirildiği toplantının konuk konuşmacısı Prof. Dr. Ali Hakan Kara oldu. Açılış konuşmasını yapan ANTSİAD Başkanı İlhan Kurtar, “Son dönemlerde enflasyonla mücadele ile vaktimizi geçirdik. Kısmen başarılı olduk ama hepsinde başarılı olamadık. Finansal konulara çözüm bulacağımız bir dönemdeyiz. Bu zorluğa katlanmayı kabul ettik. Siyasi gelişmeler bizi ekonomik olarak geriye düşürdü. Türkiye için en kötü duygu belirsizliktir. Bizi neyin beklediğini ne zaman beklediğini ve ne olacağı konusunda öngörüde bulunmak benim için çok zor” diye konuştu.

‘Kesinlikle sınavlar kaldırılmalı’

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman da Antalya’nın Türkiye’nin 6’ncı ekonomisine sahip olduğunu belirterek, “Türkiye’nin lokomotifi, inşaat sektörü. Mobilya alüminyum doğramalar, camlar, asansörler hepsi burada yapı malzemelerinde sizin iştigal alanlarınız içerisinde. Özellikle Altıntaş bölgemizde bir pazarlama yapı sıkıntısı çekiyoruz. Elimizde mal var ancak bunu nakite döndüremiyoruz. Finansal konusunda sıkıntılıyız ve bunu dile getiremiyoruz. Satışlarımız düştükçe karlılığımız azalıyor. Biz, ‘Antalya fuarlar kenti olsun’ diyoruz. Tam 335 şehirden buraya uçan şehir var. Konaklama sayısı 2 bin 700. Şu anda yapı malzemeleri fuarı konusunda biz de ATSO olarak çalışıyoruz. Benim şu anda en önemli isteğim öğrenciler adına olacak. Çok yakında 3 milyon çocuk üniversite sınavına girecek. Bu eğitim sisteminden hızlıca vazgeçmeliyiz. Kesinlikle üniversite sınavları kaldırılmalı, okul sistemi değiştirilmeli” ifadelerine yer verdi. Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Çiğdem Aras ise sektörü daha ileriye taşımak amacıyla büyük bir azimle çalıştıklarını ifade ederek, “Derneklerimiz, arasındaki iş birliğini derinleştirerek, bilgi paylaşımını artırarak ve ortak akılla hareket ederek, sadece kendi bölgelerimize değil; tüm Türkiye’ye örnek olabilecek projelere imza atacağımıza yürekten inanıyorum. Unutmayalım bizim gücümüz birliğimizdir” dedi.

‘Türkiye çok etkilenmeyecek’

Toplantının konuğu Prof. Dr. Ali Hakan Kara da küresel ölçekte ekonomik beklentileri değerlendirerek, Türkiye’nin beklentilerinin neler olabileceğini değerlendirerek şunları kaydetti: “Küresel gelişmeler ve Türkiye ekonomisinde ABD'nin gümrük vergisi politikaları küresel piyasalara damgasını vuruyor. Şu anda tek bildiğimiz belirsizliğin belirli olduğudur. Amerika, Türkiye'nin içinden geçtiği durumu biraz geriden takip ediyor. Şu anda yaşadığımız ne kadar süreceği ve ne zaman biteceği belli olmayan belirsizlik. Türkiye risk anlamında en çok etkilenen ülkelerden bir tanesi. Dünyadaki bu gelişmelerin en önemli etkisi büyüme tahminleri. Son dönemde uluslararası kuruluşlar büyüme tahminlerini aşağı güncelledi. Bütün ülkeler bu durumdan olumsuz etkilenecek. Küresel ticaret savaşlarından en çok ABD ve Çin etkilenecek. Küresel tarafta bir ticaret savaşı yaşıyoruz ama Türkiye bundan çok olumsuz etkilenecek ülkeler grubunda değil. Ticaret savaşının kazananı olmaz, hemen hemen herkes kaybedecek ama bazı ülkeler az kaybedecek. Türkiye bu anlamda iyi pozisyon almış durumda” diye konuştu.

Topraktan gelen miras tescillendi: Margaz Üzümüne coğrafi işaret
Topraktan gelen miras tescillendi: Margaz Üzümüne coğrafi işaret
İçeriği Görüntüle

‘Yıl sonuna doğru enflasyon düşecek’

“Son yıllarda Türkiye enflasyon konusunda dünyadan olumsuz ayrıştı. WEO verilerine göre dünyanın en yüksek 6’ncı enflasyonuna sahibiz. Yakın dönemde siyasi ve küresel gelişmeler faizlerin belirgin yükselmesine neden oldu. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) parasal sıkılaştırması ile yakın dönemde banka mevduat ve kredi faizlerinde artış gözlendi. Şirketlerin maruz kaldığı reel fazi tarihi yüksek seviyelerde. TCMB 18 Mart’tan sonra döviz kurunu kontrol etmek için tarihin en yüklü satışlarını yapmak durumunda kaldı. Döviz kurunda şimdilik kontrol sağlanmış görünüyor. Aylık enflasyon trendi yüzde 2,2 ve yüzde 2,5 arasında seyrediyor. Son yıllardaki iç maliyetlerdeki artış kur artışından yüksek oldu. Türkiye’de fiyatlar dünyaya göre daha pahalı hale geldi. Dış açıktaki düzelme döviz kurunu kontrol etmeyi kolaylaştırıyor. Baz senaryoda enflasyon 2025 sonunda yüzde 30’a, 2026 sonunda yüzde 23’e düşüyor.”

Muhabir: Arzu YAVUZ