Grup adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, "1980 1 Mayıs günü Cumhuriyet Meydanı'nda yapılmak istenen 1 Mayıs kutlamasına polis müdahale etmiş ve eyleme katılanlara ateş açılmıştır. Arif Koparan polisin silahından çıkan kurşunla burada hayatını kaybetti. Aradan geçen bunca zamana rağmen Arif Koparan’ın hayatını kaybetmesine neden olan güvenlik görevlileri yargı önüne dahi çıkartılmamış ve dosya kapatılmıştır" dedi. 1978 Maraş Katliamı sonrasında sınırlı illerde başlayan sıkıyönetim uygulamaları doğrultusunda Antalya'da yasal yürüyüş ve mitingler için izin verilmediğini hatırlatan Sönmez, "Ancak her ne şekilde olursa olsun 1 Mayıs için devrimciler, emekçiler sokağa çıkmıştı. Antalya’da emekçiler 1 Mayıs için bir yürüyüş ve miting kararı alarak kapalı yoldan Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler. Kısa zamanda kortejde binlerce emekçi ve genç kol kola girdi. Kortej bu bölgeden Cumhuriyet Meydanı'na doğru ilerlediği sırada polis ve jandarma kortejin önünü kesti. Kortejin beklediği sırada doğrudan kitlenin üzerine ateş edilmeye başlandı. İşte Arif Koparan bu esnada vurularak yaşamını yitirdi" dedi.
Aynı meydanda
43 yıl sonra aynı meydanda Arif Koparan'ı saygı ile andıklarını söyleyen Sönmez, şunları söyledi: "Nasıl ki 43 yıl önce zorbalıkların, katliamların üstü örtülmüşse bugün de gezi direnişinde yaşadıklarımız gibi, 1 Mayıslarda yaşadıklarımız gibi, maden ocaklarında yaşadıklarımız gibi daha nice katliamlarda hep katledenler, saldıranlar korunmuştur. Bizler 1980 yılında olduğu gibi 43 yıl sonra bu meydanlarda insanca yaşamak isteyen işçilerin, özerk bilimsel demokratik üniversite isteyen öğrencilerin, İstanbul Sözleşmesi için mücadele eden kadınların, demokrasi ve barış isteyen akademisyenlerin, üretici, köylüyü ve tarımı yok etmeye çalışılan politikalara karşı direnen köylülerin, doğayı ve çevreyi HES şirketlerine peşkeş çekmeye karşı direnen çevrecilerin, açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilen emeklilerin talepleri ile alanlardayız."
Yeşim AYDIN
