Basın açıklamasını İmece Ev İşçileri Sendikası üyesi Nazire Terzi okudu. Terzi, 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü ve 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıl dönümü nedeni ile toplandıklarını hatırlatarak, “Biz işçiler haklarımız için direnmeye devam ediyoruz. Hakları için direnen bütün emekçileri ev işçileri olarak selamlıyoruz. 16 Haziran 2011 tarihinde ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tarafından "Ev İşçilerine İnsana Yakışır İş Sözleşmesi" kabul edildi. Ve o günden sonra 16 Haziran'ın "Dünya Ev İşçileri Günü" olarak kutlanmasına karar verildi. Dünyanın birçok yerinde hakları için mücadele eden ev işçisi kadınları selamlıyoruz. Ev işçileri günümüz kutlu olsun. Ev işçileri olarak artık yeter diyoruz. Ev işçilerine güvence istiyoruz” dedi.  ‘TÜİK verilerine göre Türkiye’de ev işçilerinin yüzde 90’ından fazlası kadınlardan oluşuyor‘ diyen Terzi, “Türkiye’de bir milyonun üzerinde ev işçisi var. Ve bir gerçeklik de Türkiye’de ev işçilerinin yüzde 90’ının kayıt dışı çalışıyor olmasıdır. Ev işçileri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hayatı yeniden üretiyorlar. Kapitalist sistemin çarkını ev işçileri kayıt dışı çalışarak döndürüyorlar. Ancak işçi olarak görülmüyorlar. Buradan soruyoruz; ev işçiliğini erkekler yapıyor olsaydı yine güvencesiz mi olacaktı? Biz çok iyi biliyoruz ki ücretli ev işçiliğini yapanların yüzde 90’ı kadın olduğu için bu kadar güvencesiz ve görünmüyor. Ev emeği görünmeyen bir emek olduğu için ev işçilerinin emeği de değersiz. Biz ayrımcılığa itiraz ediyor, emeğimizin karşılığını almak istiyor, güvenceli iş talep ediyoruz” diye konuştu.  

 

'Güvence istiyoruz' 

Türkiye’de çalışan ev işçileri olarak yıllardır hak mücadelesi verdiklerini aktaran Terzi, “Artık görünür olmak istiyoruz. Camdan düşüp ölmek istemiyoruz. Sigortamız, emeklilik hakkımız, güvencemiz olsun istiyoruz. Geçtiğimiz günlerde İzmit’te çalıştığı evin balkon camını sildiği sırada üçüncü kattan düşen ev işçisi arkadaşımız Şerife Soysal artık hayatta değil. Şerife gibi birçok ev işçisi arkadaşımız çalıştıkları yerlerde iş güvenliği alınmadığı için yaşamlarından oluyorlar. İş cinayetinde yaşamını yitiren ev işçisi arkadaşlarımız raporlara girecek bir rakam olarak  görülmemelidir.Her birinin ayrı hayat hikâyesi ve umutları vardı. Ev işçilerini iş yasası kapsamına almayan, iş sağlığı ve güvenliğini sağlamayan, ev işçilerini işçi olarak görmeyenler bu ölümlerin sorumlularıdır. Buradan bir kez daha çalışma bakanlığına, hükümete sesleniyoruz; Ev işçileri işçidir ve hakları vardır. Derhal ev işçileri iş yasası kapsamına alınsın ve insana yakışır iş koşullarına kavuşması için gerekli yasal düzenlemeler yapılsın” şeklinde konuştu.  

 

İş koşulları önemli  

İş yaparken hayatını kaybeden kadınları hatırlatan Terzi, “Camdan düşerek hayatını kaybeden onlarca ev işçisi arkadaşın olduğuna tanık oluyoruz, hayatını sakatlanarak devam ettirmek zorunda olan arkadaşlarımız oldu ve pek çoğumuz menüsküs, bel fıtığı, astım, alerji gibi çok çeşitli meslek hastalıklarıyla yaşamaya devam ediyoruz. Ev işçileri olarak genellikle kayıt-dışı çalıştırıldığımızdan emeklilik, sağlık gibi sosyal güvenlik haklarından ve kriz dönemlerinde işsizlik, kısa çalışma ödeneği gibi geçici çözümlerden yararlanamıyoruz. Gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Güvenceli iş, güvenceli gelecek istiyoruz. Göçmen ev işçileri ağır koşulları altında çalışmakta, kâğıtsız çalışma, pasaportlarına el konması, işverene bağımlı istihdam gibi nedenlerle seslerini yükseltememektedirler. İş cinayeti, cinsel istismar, mobing ve şiddete maruz kaldıklarında korumaya sahip değildirler. Bir milletvekilinin evinde şüpheli şekilde ölen Nadira Kadirova cinayetinde olduğu gibi göçmen ev işçilerine karşı işlenen suçlar örtbas edilmekte, cezasız kalmaktadır.  Göçmen ev işçileri insana yakışır iş koşulları sağlanmalıdır” diye konuştu.  

 

'Yasa kapsamına alınsın' 

Sendikal mücadelenin önemine değinen Terzi, “Sigorta ve emeklilik haklarımız için, ev işçiliğinin mesleki standartlarının oluşması için sendikal çalışmalar içinde örgütleniyoruz ve mücadeleyi her geçen gün büyütmeye çalışıyoruz. Ancak bunun önünde de engeller var. Ev işçilerinin örgütlenmesi önündeki engeller kaldırılsın. Bugün dünyada ev işçileri sokakta taleplerini haykırıyor. Hala birçoğumuz iş güvenliğinden yoksun ve kayıt dışı çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye ILO’nun C 189 nolu ‘ev işçilerine insana yakışır iş sözleşmesi’ni hala imzalamadı. Buradan bir kez daha sesleniyoruz ILO C 189 imzalansın. İmece Ev İşçileri Sendikası olarak; taleplerimiz 'bütün kayıt dışı çalışan işçilerin talebidir' diyoruz ve herkesi bu sese ortak olmaya davet ediyoruz. Ev işçileri iş yasası kapsamına alınsın. ILO C-189 Ev İşçilerine İnsana Yakışır İş Sözleşmesi ivedilikle imzalansın. Ev işçilerine sosyal güvence, emeklilik hakkı istiyoruz. Yaşasın ev işçilerinin örgütlü mücadelesi. Ev işi iş, ev işçisi işçidir” diye konuştu.  

 

 

Kaynak: ESRA ALTUNKES