Pandemi sebebiyle iki yılı bulan kapanmalardan sonra dünyaya yayılan seyahat hareketleri ‘intikam turizmi’ olarak adlandırılmıştı. ‘Türkiye’de gerçek ‘intikam turizmi’ neydi?’ sorusuna açıklık getiren turizm araştırmacısı, ekonomist ve yazar Erol Karabulut, “Kimin kimden intikam aldığı hala tartışmalı. Türkiye’de 2019 yılında iç turizm harcamaları 48,9 milyar TL (8,6 milyar dolar) seviyesindeydi. 2024 yılına geldiğimizde bu rakam 420 milyar TL’ye (12,8 milyar dolar) ulaştı. TL bazında tam 7,5 kat artış, dolar bazında ise yaklaşık yüzde 50'lik bir artış söz konusu. Bu rakamlar, sadece enflasyon ya da döviz kurundaki yükselişle açıklanamayacak ölçüde bir fiyat şişmesini işaret ediyor. Başka bir deyişle, pandemi sonrasında sadece yurtdışı turları değil, yurtiçinde de otellerden tatil köylerine kadar tüm turizm tesisleri fiyatlarını adeta fırlattı” dedi.  

‘Gezgin sayısı düştü, gelir arttı’ 
Çarpıcı bir başka veriyi paylaşan Karabulut, “Aynı dönemde iç turizmde seyahat eden kişi sayısı 61,4 milyondan 54,4 milyona düştü. Yani yüzde 11,5’lik bir gerileme yaşandı. İç pazardaki geceleme sayısı ise 637 milyondan 484 milyona indi. Bu da yüzde 24’lük bir düşüş anlamına geliyor. Özetle, daha az insan daha az seyahat etti ancak daha fazla para harcadı” diye konuştu. ‘İşte asıl soru burada. Türkiye’de bu süreçte kim kimden intikam aldı?’ diye soran Karabulut, “Pandemi döneminde gelirleri düşen, kapanan oteller ve hizmet sektörü mü müşteriden intikam aldı yoksa ‘her şeye rağmen’ seyahat etmeye çalışan vatandaş mı bir bedel ödedi? Veriler gösteriyor ki asıl intikamı alan, pandemi döneminin kayıplarını fırsata çeviren sektör temsilcileri oldu. Çünkü azalan müşteri sayısına rağmen toplam gelirler rekor seviyeye ulaştı” diye konuştu.  

 

‘Hedef, vatandaşın cebiydi’ 

‘İntikam turizmi’ adı altında yaşanan sürecin Türkiye’de gerçekte vatandaşa yüklenen ek maliyetin adı olduğunu dile getiren Karabulut, “Artan fiyatlar, azalan hizmet kalitesi ve düşen seyahat oranları, pandemi sonrasında tatilin her kesim için lüks haline gelmesine neden oldu. Bu tablonun kazananı ise fırsatçılığı bir stratejiye dönüştüren turizm sektörü temsilcileri oldu. Öyle görünüyor ki, Türkiye’de ‘intikam turizminin’ hedefi ne pandemi ne de kısıtlamalardı. Hedef, doğrudan vatandaşın cebiydi” ifadelerini kullandı.  

Derin karanlık! 
Derin karanlık! 
İçeriği Görüntüle

 

Kaynak: ESRA ALTUNKES