2010 yılında ABB desteği ile başlatılan, koordinatörlüğü Merih Taşkaya sanat yönetmenliği Müfit Kayacan tarafından Kadınlar Tiyatroyla Buluşuyor projesi, Antalya Kadın Sahnesi Destekleme Derneği çatısı altında devam ederken proje katılımcısı kadınlar, senaryosu Sibel Göydağ Çakmak tarafından yazılan tek perdelik tiyatro oyunu Azra ile sahne aldı. İlk gösterimi senarist Sibel Göydağ Çakmak yönetiminde Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yapılan oyun Azra'nın anısına sahnelendi. Katılımın yoğun olduğu oyun seyirciler tarafından çok beğenildi. Oyunun senarist ve yönetmeni Sibel Göydağ Çakmak, projenin hayata geçirilmesinde kişisel deneyimlerinden ve toplumsal acılardan ilham aldığını belirterek, “Azra’nın mirasını unutturmamak istiyoruz” diye konuştu.

‘Kadın cinayetlerini izleyip unutamayız’ 

AKİL Haber Ajansı'na göre Senarist ve Yönetmen Sibel Göydağ Çakmak, oyunu yazarken duygusal zorluklar yaşadığını ifade ederek şöyle konuştu: “Azra hayatta kalsaydı, bir gazeteci olacaktı. Onu hayalleriyle buluşturmak istedim. Kadın cinayetlerini sadece izleyip unutamayız. Azra’nın umut dolu mesajını gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz. Oyunumuzun kadın dayanışmasını artıracağına ve Azra’nın mirasını devam ettireceğine inanıyorum.” Oyunun birçok sahnesinin kendi hayatından izler taşıdığını belirten Çakmak, “Neslihan’ın babasından ayakkabı bekleme sahnesi, çocukluğumdan bir kesit. Kadın olmanın zorluğunu bilerek yazdım. Oyunun girişindeki ağıt şarkısını da kocasının şiddeti nedeniyle yaşamını yitiren bir akrabama ithaf ediyorum” ifadelerini kullandı.  

‘Azra’lar ölmesin’ 

Protokolden ormanlara nefes
Protokolden ormanlara nefes
İçeriği Görüntüle

Oyunda Azra rolünü canlandıran Yasemin Uzun, bu role hazırlanırken yaşadığı yoğun duyguları, “Azra için farkındalık oluşturmayı istedim ve bu rolü seve seve kabul ettim. Çalışırken çok duygulandım. Eğer bir kişiye bile dokunabildiysek ne mutlu bize. Bundan sonra Azra’lar ölmesin. Kadınlar yaşasın istiyoruz” sözleriyle anlattı. Fatma karakterini canlandıran Güler Şimşek Cimcoz ise karaktere hayat verirken taşıdığı yoğun duyguları şöyle anlattı: “Kızımı düşünerek bu rolü oynadım. Daha önce komedi türlerinde rollerim olmuştu ama bu oyun benim için çok farklıydı. Duygusal anlamda beni zorladı fakat Fatma’yı içimde yaşadım.” 

 

‘Mücadeleye ışık tutuyor’ 

Azime Yapan, Neslihan Neslihan karakterine hayat verirken Türkiye’nin kanayan yarası olan kadın cinayetleri gerçeğini dile getirerek, “Daha önce böyle dramatik bir rol üstlenmemiştim. Bu oyun seyirciye duygu yoğunluğu yaşatan ve kadınların mücadelesine ışık tutan bir eser niteliğinde” dedi. Bir transın ruhsal durumunu canlandıran Gülçin Baykal da düşüncelerini şöyle aktardı: “Bu oyunda trans bireylerin toplumda yaşadığı zorluklara dikkat çekmek istedim. Kadın cinayetlerinden duyduğum acıyı, yüreğimin en derinliklerinde hissediyorum. Bu oyunla, trans bireyler dahil herkesin sesi olmak istedim” dedi. 

 

‘Işığımın peşindeyim’ 

Oyunun yönetmeni Sibel Göydağ Çakmak, oyunun sonunda Azra Gülendam’ın kitabına aldığı notunu da okudu. “Işığın peşindeyim. Kendi ışığımın evrene kavuşmasını, evrenin de ışığımı anlamlandırmasını istiyorum. Ona müsaade ediyorum. Işık bir yerlerde hep var, hep de var olmalı” diyen Azra umut dolu sözleriyle hayata dair güçlü bir mesaj veriyor. 

Kaynak: ARZU YAVUZ