Günümüzde dijitalleşmenin gelişmesiyle finansal dolandırıcılık olayları da giderek artmaya başladı. Mağdurlar da bu konuda bankalardan mağduriyetlerinin giderilmesini ve bankaların zararlarını tazmin etmesini istiyor. Herhangi bir finansal dolandırıcılık olayının gerçekleşmesi durumunda birçok bankanın, mağdurların zararını karşılamadığını ve çoğunlukla mağdurları hedef gösterdiğini belirten Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, “Bankalarımız dolandırıcılık olmadan hassas davrandığı, finansal tüketiciyi çeşitli yöntemlerle uyardığı halde, dolandırıcılık olayı gerçekleştiğinde, tüm sorumluluğu ve faiziyle riski tüketiciye yüklemekte, aradan çekilmektedir. Tüketiciden, dolandırıldığı parayı faiziyle tahsil etmektedir” diye konuştu. 

 

‘Tüketici talepleri reddediliyor’ 

Ölmez, bankaların bu tutumu karşısında tüm zararın tüketiciye yüklenmesi noktasında şunları kaydetti: “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun; E. 2012/11-550 K. 2012/820 T. 21.11.2012, Karar Özerinde; ‘Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki hesabından üçüncü kişilerce internet bankacılığı aracılığıyla parasının çekilmesinden davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Bankalar, diğer alanlarda olduğu gibi, internet ortamında yapılacak işlemlerde de sistem güvenliğini sağlama yükümlülüğü altındadırlar. Bankanın, interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması gereklidir. Sistem güvenliğinin sağlanamamasından kaynaklanan zararların sorumluluğu bankaya ait olacaktır. Banka, usulsüz işlemin gerçekleşmesinde mevduat sahibinin müterafık kusurunun bulunduğunu ispat etmesi halinde tazminatta indirim isteyebilir. Davalı banka, davacının müterafik kusurunu ve suç teşkil edebilecek bir eyleminin varlığını da kanıtlayamadığından davacı mudinin kendisine tevdi ettiği mevduatı aynen iade etmekle yükümlüdür’ şeklindedir. Maalesef banklarımız genellikle, dolandırılan finansal tüketicilerin taleplerini reddetmektedir.” 

‘Onların da sorumlulukları var’ 

Yaşanılan dolandırıcılık olaylarında müşterinin ağır kusurunun yanında bankaların da bazı sorumlulukları olduğunu vurgulayan Ölmez, bu sorumluluklardan şöyle bahsetti: “Şüpheli İşlem Bildirimi: Son günlerde yoğunlaşan dolandırıcılık olayları iki ayrı şekilde gerçekleşmektedir. Daha önce ‘Trojan’ denilen virüs atılan cep telefonu ve ya bilgisayarlar gecenin geç saatlerinde ele geçirilerek, kredi kartı ile alışveriş yapmakta, mevduat hesabında para varsa başka hesaplara havale veya EFT/FAST yapmakta, varsa ek hesabı limitinin sonuna kadar kullanmakta ve nihayet tüketici kredisi talebinde bulunarak verilen son limiti kullanıp, EFT/FAST yapmaktadır. Dolandırıcı, kişisel ve banka verilerini elde ettiği finansal tüketiciye bu bilgileri de vererek güven sağlayıp, edinemediği şifre ve diğer bilgileri de edinip dolandırma işleminin gerçekleştirmektedir.” 

 

Şüpheli işlem bildirimleri 

“Bankalara Şüpheli İşlemlerle ilgili olarak Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hakkında Yönetmelik, ‘MADDE 36 – (1) Banka, elektronik bankacılık hizmetleri kapsamında gerçekleşen olağan dışı, sahtekarlık amaçlı veya dolandırıcılık riski bulunan işlemleri tespit etmeye ve bunları önlemeye yönelik işlem takip mekanizmaları kurar. İşlem takip mekanizması kapsamında uygun olan durumlarda asgari olarak aşağıdaki risk unsurları takip edilir. Finansal sonuç doğuran işlemlere yönelik bilinen dolandırıcılık yöntemleri, gerçekleştirilen her bir bankacılık işleminin tutarı ve bu tutarlara göre müşterinin konum bilgisi de kullanılarak normal dışı bir ödeme, fon transferi ya da davranış deseni gösterip göstermediği, kaybolmuş, çalınmış ya da yetkisiz kişilerce ele geçirilmiş kimlik doğrulama unsurlarının listesi, herbir kimlik doğrulama oturumuna yönelik olarak zararlı yazılımların bulaşmış olabileceğini gösteren belirtiler.’ Banka, riskli işlemleri filtreleyerek değerlendirir ve bu filtrelere takılan müşterileri daha yakından takip eder. Riskli işlemlerin gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi halinde banka, telefon ya da kısa mesaj gibi uygun yöntemlerle müşterilerin en kısa sürede uyarılmasını sağlar. Görevi verilmesine karşın, karşılaştığımız dolandırıcılık olaylarında, bu görevi eksik yerine getirdikleri gözlenmiştir.” 

 

Türk Devletleri Teşkilatı'ndan Prof. Dr. Aziz Sancar'a 'Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü'
Türk Devletleri Teşkilatı'ndan Prof. Dr. Aziz Sancar'a 'Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü'
İçeriği Görüntüle

‘Kiralık hesaba gelen para suç parası’ 

“Bu işlemlerin ortak özellikleri ise; belirtilen olaylarda genellikle, işlemler çok kısa sürelerde gerçekleşmektedir. Dolandırılan finansal tüketicin o güne kadar finansal hareketlerine uyuşmayan, örnek olarak, 50 bin TL’lik kredi kartı limiti 6 bin TL’yi geçmeyen, hiç kredi kullanmayan kişinin hesabından, Yargıtay Genel Kurulu’nun betimlemesine göre ‘Yaşamın Doğal Akışına Aykırı İşlemler’in yapılması; bankanın takip etmekte zorunlu kanuni zorunluluğu olduğu ‘Şüpheli İşlem’dir. Bankalar için bu işlemi takip etmek ve önlem almak, bilgisayar sistemlerine yükleyecekleri sistemle saniyeliktir. Şüpheli işlem saptaması ve bağlı olarak blokesinin yapılması, dolandırıcının parayı kullanmasını engelleyecektir. Bu işlemlerde genellikle, ‘Sadece Banka Kartı İle Kullanılabilen Kiralık Hesaplar’ dolandırılan paraların aktarıldığı hesaplardır. Kiralık hesaba gelen para net suç parasıdır ve alıcı banka için de ‘Şüpheli İşlem’dir. Ancak ne yazık ki ne dolandırma işleminin yapıldığı banka, ne suç parasının geldiği banka bu şüpheli işlem işlemini yapmamakta, dolandırılan suç parası sadece bankamatikten kartla çekilebilirken, dolandırıcıların günlerce, suç paralarını almaya müsamaha etmektedir.” 

 

Bankaların diğer kusurları 

“Bankadan kişisel verilerin ve banka bilgilerinin kanuna aykırı çıkarılması, sadece tüketicide ve bankada bulunması gereken, banka verilerinin dolandırıcıların eline geçmesi de, bankaların ayrı bir kusurudur. Türk Ceza Kanununun 278 ve 279. maddesi suçu ve suçluyu herkes için bildirme zorunluluğu getirmiştir. Bankaların bu konuda herhangi bir ayrıcalığı olmadığı halde bankalar dolandırıcılık olaylarında, tüketiciyi Cumhuriyet Savcılıklarına yönlendirmekte, kendi avukatları, dolandırılan paraları ödeyemeyen tüketiciyi takip etmektedir. Dolandırıcılık olaylarına karşı, hızlı tavır alan suçluları yargı karşısına en kısa sürede çıkaran Emniyetin raporuna göre Bankalar ve telefon şirketleri, yakalanan şahıslar ve işlemler ile ilgili olarak, zamanında ve sağlıklı bilgi vermediğini belirtmiştir. Aynı raporda yer alan, ‘Tespit edilmiş, dolandırıcılığa karışan 18 bin IBAN olmasına rağmen IBAN sahiplerinin kimlik bilgilerine erişim sağlanamamaktadır’hususu ilgili bankalar için ağır bir hizmet kusurudur. Bu tür somut olaylarla bildiğimiz hususlar dolandırıcılara dolaylı destek olmaktır. Bankaların yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin nedenlerden biri de BDDK’nin tüketici taleplerine karşı genellikle duyarsız kalmasıdır.” 

 

Tüketicinin beklentileri 

Başkan Hüseyin Ölmez, bu ve benzeri dolandırıcılık olaylarına karşı tüketicilerin beklentilerini şu şekilde sıraladı: “Emniyet tarafından düzenlenen rapor dikkate alınarak dolandırıcılar için caydırıcı cezalar düzenlenmeli ve diğer önlemler alınmalı. Şüpheli İşlemlerle ilgili olarak, işlemin boyutları net olarak tarif edilmeli ve Bankalara, cezai karşılığı olan görev verilmeli. Bankalara Şüpheli işlemlerde, ‘makul sürede’ bloke yapma yetkisi verilmeli; makul süre, günümüz teknik olanakları düşünüldüğünde 24 saati geçmemelidir. İşlem suç niteliğini aldıysa, cezai karşılığı olan ihbar mükellefiyeti getirilmelidir.  Bankalara belli süre, mesai saatleri dışında internet üzerinden kredi kullandırmamalıdır. BDDK’nin bankalar tarafından uygulanmayan mevcut yasal zorunlulukları uygulamasını sağlaması için deneti ve bağlı olarak yaptırım uygulaması sağlanmalıdır. Bankalarda, IBAN numarası alınmış, ama kişisel bilgileri olmayan hesaplar derhal işleme kapatılmalıdır. Hesap kiralama işlemlerinde hesap sahibine, kiralayana ve bankalara ayrı bir yaptırım uygulanmalıdır.” 

Kaynak: ARZU YAVUZ