Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda “Türkiye’nin Yeni Dünya Düzenindeki Yeri” başlıklı bir konferans düzenledi. Açılış konuşmasını yapan TÜGVA Antalya İl Başkanı Mert Topçuoğlu, gençlerin akademik ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamak için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Topçuoğlu, "Gençler, ülkemizin aydınlık yüzü ve geleceğin inşasında en önemli aktörlerdir. Onların gelişimine destek olmak bizim en büyük sorumluluğumuz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, dünyada diplomasi dersi veren bir ülke haline geldi. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasına şahit olduk, Emevi Camii'nin özgürlüğüne kavuştuğunu göreceğiz ve en büyük hedefimiz Mescid-i Aksa’nın özgürlüğünü sağlamaktır. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizin çok daha güçlü bir noktaya ulaşacağına inanıyoruz” dedi.
‘Terör hızla yayılıyor’
Konferansta konuşan Mevlüt Çavuşoğlu, uluslararası sistemde büyük değişimler yaşandığını ve küresel belirsizliklerin arttığını vurguladı. Çavuşoğlu, “Bugün dünyada belirsizliklerin arttığını, uluslararası düzenin temellerinin sarsıldığını ve çözümü dondurulmuş itilafların çoğaldığını görüyoruz. Terör tehdidi sadece çevremizde değil, özellikle Afrika kıtasında hızla yayılıyor. Düzensiz göç meselesi giderek büyüyor ve önümüzdeki yıllarda küresel gündemin en önemli konularından biri olmaya devam edecek. Bunun yanı sıra yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı da ciddi bir şekilde artış gösteriyor. Dünya artık sadece güvenlik sorunlarıyla değil, aynı zamanda iklim değişikliği, siber güvenlik tehditleri ve yenilikçi teknolojiler gibi yeni meydan okumalarla da karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
‘Görüş birliği yok’
Çoklu krizlerin küresel güç dengelerini değiştirdiğini belirten Çavuşoğlu, Batı merkezli sistemin artık sarsıldığını ifade etti. Çavuşoğlu, “Tek kutuplu bir dünyadan çok kutuplu bir dünyaya evriliyoruz. Amerika’nın küresel hakimiyetinin azaldığını, Çin ve diğer yükselen aktörlerin daha fazla söz sahibi olmaya başladığını görüyoruz. Özellikle Afrika’da Çin’in etkinliğini dengelemek için Avrupa ve Amerika yeni stratejiler geliştiriyor. Küresel ekonomi, artan korumacı ve tek taraflı politikalar nedeniyle kırılgan hale geldi. Batı, küresel düzeni korumakta zorlanırken, yeni bir sistemin nasıl kurulacağı konusunda net bir görüş birliği yok. Uluslararası normlar ve kuruluşlar giderek etkisini kaybediyor. BM ve Avrupa Konseyi gibi yapılar, geçmişteki işlevlerini sürdüremiyor. Ayrıca Ukrayna Savaşı ve Gazze’de Batı’nın sergilediği çifte standart, küresel Güney’in tepkisini çekiyor” dedi.
‘Öncelik kendi güvenliğimiz’
Türkiye’nin güvenlik politikalarının da değişen küresel koşullara uyum sağlaması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin önce kendi güvenliğini sağladıktan sonra bölgesel barışa katkı sunmasının önemine dikkat çekti. Çavuşoğlu, “Dünyadaki çatışmaların yüzde 60’ı Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanıyor. Bu durum, ülkemiz için ciddi tehditler barındırsa da büyük fırsatlar da sunuyor. Türkiye, Orta Koridor stratejisiyle küresel lojistik ağında en önemli geçiş noktalarından biri haline geldi. Uluslararası diplomaside ise arabulucu rolümüz giderek güçleniyor. Türkiye, Karadeniz Tahıl Koridoru gibi önemli anlaşmalara ev sahipliği yaptı ve birçok uluslararası itilafın çözümünde kilit bir aktör haline geldi. Bundan sonraki süreçte Türkiye, barış odaklı ve insan merkezli politikalarla bölgesel istikrarın sağlanmasında kritik bir rol oynamaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
ABD-Çin rekabetine değindi
Konuşmasının devamında ABD ile Çin arasındaki rekabetin küresel dengeleri belirleyeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, bu durumun NATO politikalarına da doğrudan yansıyacağını ifade etti. Çavuşoğlu, “Önümüzdeki süreçte ABD ve Çin arasındaki rekabetin giderek kızışacağını göreceğiz. NATO’nun politikaları, ABD’nin Çin’i tehdit olarak görmesiyle şekillenmeye devam edecek. Aynı zamanda Rusya da etki alanını genişletmek için Orta Doğu ülkeleri üzerindeki nüfuzunu artırmaya çalışıyor. Trump’ın yeniden ABD başkanı olması halinde küresel güç dengeleri daha da değişebilir. Trump, ‘Amerikan barışı’ dediğimiz dönemin sona erdiğini ve ABD’nin artık dünyanın polisi olmayacağını açıkça dile getiriyor. Bunun anlamı, küresel rekabetin sadece ekonomi ve güvenlik alanlarında değil, aynı zamanda paramiliter unsurlar üzerinden de sürdürüleceğidir. ABD’nin korumacı politikaları ve küreselleşmeye karşı tutumu, dünya çapında ticaret savaşlarını ve ekonomik krizleri tetikleyebilir” dedi.
‘AB’nin gücü zayıflıyor’
Avrupa’nın küresel rekabette güç kaybettiğini belirten Çavuşoğlu, AB’nin ciddi bir reforma ihtiyaç duyduğunu söyledi. Çavuşoğlu, “Avrupa Birliği’nin küresel rekabet gücü zayıflıyor. AB, gündemi takip eden bir yapıya dönüştü ve güçlü bir liderlik eksikliği bariz şekilde hissediliyor. Üye ülkeler arasında görüş birliği yok ve bu durum, gelecekte AB içerisinde daha büyük çatlaklar oluşturabilir. Avrupa, ekonomik ve siyasi anlamda dönüşüm yaşamak zorunda. Türkiye’yi dışlamak, AB’nin uzun vadeli çıkarlarına zarar veriyor. Asya kıtası, inovasyon ve yapay zeka alanlarında Avrupa’nın önüne geçmiş durumda. Rekabet artık sadece güvenlik ve ekonomiyle sınırlı değil, teknoloji ve bilim alanlarında da kendini gösteriyor. Batı’nın dünyaya tepeden bakan anlayışından vazgeçmesi gerekiyor” diyerek konuşmasını tamamladı.