BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, görüşme sırasında sundukları dosyanın içeriğine ilişkin detayları paylaşarak, Gelir İdaresi’nde uzun süredir devam eden personel eksikliğinin kurumsal işleyişi olumsuz etkilediğini vurguladı. Mol, “Türkiye genelinde 100 adet Mal Müdürlüğü kapatılmış, 200 Mal Müdürlüğü daha kapanma aşamasına gelmiştir. İstanbul’da Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı kapatılmış ve burada görev yapan personelin hangi kriterlere göre yeniden görevlendirileceği konusunda ciddi belirsizlikler yaşanmaktadır” dedi. Bu süreçte yıllardır aynı şehirde görev yapan çalışanların düzenlerinin bozulduğuna dikkat çeken Mol, “Çalışanlar, yıllardır bulundukları yerlerden kilometrelerce uzağa tayin edilerek, çocuklarının eğitimi, yaşlı yakınlarına bakma gibi zorunluluklarını yerine getirmekte büyük sıkıntılar yaşamaktadır” diye konuştu. Tayin ve yeniden yapılanma sürecinde, “Personelin talebi, ikamet adresi, kariyer geçmişi ve liyakat ilkeleri göz önünde bulundurulmalı; genel mevzuata uygun objektif kriterlerle hareket edilmelidir” ifadelerini kullanan Mol, çalışanların haklarının korunması gerektiğini belirtti.
‘Kayıpların giderilmesi gerekmektedir’
Mülakat sisteminin kurum içindeki en büyük sorunlardan biri olduğunu vurgulayan Mol, bu uygulamanın liyakati zedelediğini belirterek, “Kamusal hizmetlerde işe alım, görevde yükselme ve unvan sınavları kapsamında uygulanan mülakat sistemi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda tanımlanan liyakat ve kariyer ilişkisini zedeleyerek, ehliyetsiz idarecilerin göreve gelmesine ve kul hakkının yenilmesine yol açmaktadır” dedi. Özellikle Gelir Uzmanları ve Defterdarlık Uzmanlarının görev tanımlarındaki belirsizliğin çalışanlar arasında mağduriyet yarattığını belirten Mol, “Son düzenlemelerle Defterdarlık Uzmanı kadrosundan Muhasebe Uzmanı kadrosuna düşen 1., 2. ve 3. derecedeki personelin maaşlarında yaşanan kayıpların giderilmesi gerekmektedir. Gelir Uzmanlığı unvanının görev tanımındaki belirsizliğin kaldırılarak, görev tanımına uygun yetki genişliğinin sağlanması, vergi dairelerinin ön inceleme esasına uygun olarak yapılandırılması ve Gelir Uzmanlarına ön inceleme yetkisinin verilmesi beklenmektedir” diye konuştu. Ayrıca, kurumda bazı unvanların kaldırılması ve görev yerlerinin değiştirilmesi konusundaki belirsizliklerin de iş barışını bozabileceğine dikkat çeken Mol, “Şefliklerin kaldırılması durumunda mevcut şeflerin statüsünün ne olacağı net değildir. Özellikle İstanbul’da bazı şeflerin zorunlu tayin edilmesiyle kurumsal bilgi birikimi göz ardı edilmekte, tecrübeli personelin bilgisi değersizleştirilmektedir” dedi.
Personel eksikliğine dikkat çekti
Kamu çalışanlarının sosyal haklarının korunması gerektiğini belirten Mol, “Çalışma saatleri içinde değerlendirilen ücretsiz öğlen yemeği ve işe geliş-gidiş yol ücretleri, kamu çalışanları için kazanılmış hak niteliğindedir. Bu hakların korunması ve tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde yasal düzenlemelerle güvence altına alınması gerekmektedir” dedi. Çalışan ebeveynlerin yaşadığı sorunlara da değinen Mol, “Özellikle 2010 sonrasında artan personel alımıyla birlikte, çalışan ebeveynlerin işyerlerine yakın konumda kreşlerin açılması ve emzirme odalarının kurulması gerekliliği ön plana çıkmıştır. Bu konuda yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi, çalışanların yaşam maliyetlerini azaltarak insanca yaşama koşullarının sağlanmasında önemli rol oynayacaktır” ifadelerini kullandı. Türkiye’de kamu çalışanlarının istihdam oranının OECD ülkelerine kıyasla düşük olduğuna dikkat çeken Mol, “2021 verilerine göre OECD ortalaması yüzde 18,6 iken Türkiye’de yüzde 13,4 olarak kaydedilmiştir. TÜİK verilerine göre, nüfusun yalnızca yüzde 4,46’sı kadrolu kamu çalışanıdır; sözleşmeli ve işçi kadrosu dahil edildiğinde bu oran yüzde 6 seviyesindedir” diyerek, kamuda personel eksikliğinin ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Özellikle Bankacılık ve Sigortacılık gibi kritik kamu hizmetlerinde çalışan sayısının yetersiz olduğunu belirten Mol, “Kamusal hizmeti yürüten personel sayısının azlığı, hizmet kalitesinin düşmesine neden olmakta ve kurumda ağır mobbing ile aşırı iş yükü yaşanmaktadır. Nitelikli kamu hizmetinin verilebilmesi için bu sorunun çözülmesi elzemdir” diye konuştu.