15 Ekim’in engelliler açısından önemli bir tarih olduğunu belirten Altınokta Körler Derneği Antalya Şube Başkanı Ahmet Oktay, bu tarihte Türkiye genelinde engelli bireylerin karşılaştığı erişilebilirlik sorunlarını dile getireceklerini iletti. Yarın Dernek binasında bir basın açıklaması yapacaklarını belirten Başkan Oktay, “Beyaz baston, bağımsız hareketin ve güvenliğin sembolü olarak, engelli bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukların da bir göstergesidir. Kılavuz çizgilerini kullanamamamız, kaldırımlardaki engeller, otobüslerde sesli sinyalizasyon sistemlerinin eksikliği ve trafik ışıklarında sesli sistemlerin bulunmaması, engelli bireylerin şehir içinde güvenli ve bağımsız bir şekilde hareket etmelerini engellemektedir. Bu sorunlar, engelli bireylerin günlük yaşamlarını zorlaştırmakta ve toplumsal hayata eşit katılımlarını sınırlamaktadır. Altınokta Körler Derneği Antalya Şubesi olarak, bu sorunların bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguluyoruz. Engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması ve şehirlerin herkes için erişilebilir hale getirilmesi için kararlılıkla mücadele edeceğimizi belirtmek isteriz. Erişilebilir bir şehir, ‘herkes için daha yaşanabilir bir dünya’ demektir” diye konuştu.
‘İlk yasal düzenleme ABD’de’
Oktay, ‘Beyaz Baston’un görme engelliler için çok büyük anlam ifade ettiğini şu şekilde açıkladı: “Baston yüzyıllar boyunca körler tarafından kullanılmış olan bir araçtır. Ancak bugünkü bildiğimiz ilk baston, kaza sonucu gözlerini kaybetmiş olan James Biggs adlı bir fotoğrafçı tarafından 1921 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) geliştirilmiştir. James Bidds motorlu taşıtlardan kendini korumak için, sürücülerin görebilmesi için bastonunu beyaza boyamaya karar verdi. Ancak 1931 yılına kadar ‘Beyaz Baston’ topluma mal olan yaygın bir uygulama değildi. Şubat 1931’de Fransa’ da Guilly D’ Herbemont adlı bir kişi ilk defa körlerin katıldığı ulusal beyaz baston hareketi olarak bir mBBC Radyosu, Beyaz Baston’un, ‘Uluslararası düzeyde körleri temsil eden bir sembol’ olarak kabul edilmesini önerdi. Bir kısım Lions kulüp üyeleri 1930 yılında siyah bastonun sürücüler tarafından görülemediği için beyaz renge boyanmasına karar verdiler ve 1931 yılında Uluslararası Lions Kulübü ABD’ de körler arasında beyaz baston kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla ulusal bir program başlattı. Körlerin bastonla güven içinde seyahat hakkını öngören ilk yasal düzenleme ABD’de 1930 yılında gerçekleştirildi.”
‘Bağımsızlık ve güven sembolü’
“Beyaz Baston, görme engelli için bir bağımsızlık ve güvenlik sembolüdür. Her koşulda ona rehberlik eden bir arkadaş gibidir. Baston kullanmadan gezen görme engellilerin düşme, çarpma, yaralanma, sakatlanma gibi kazalarla karşılaşma ihtimali, baston kullananlara göre çok daha yüksektir. Baston kullanmaya küçük yaşlarda başlamanın onu benimseme yönünden çok büyük bir önemi vardır. Kendi başına gezme becerisi kazanan görme engellilerde motor becerileri daha çabuk gelişir. Vücut organları daha sağlıklı olur. Kendine güven duygusu oluşur. Sosyal etkinliklere daha fazla katılır. Bağımsız hareket yeteneği olan görme engelli, her yere sürekli taksiyle gitmek zorunda kalmaz. Bu da onun parasal masraflarının bir miktar da olsa azalmasını sağlar. Görme engelli bir kişinin kendi kendine gezip dolaşabilmesi için bastonunun kendisine uygun olması gerekmektedir. Bastonun olması gereken boyuttan kısa olması ondan beklenen yararın sağlanmamasına yol açar. Beyaz bastonların her 6 ayda bir değiştirilmesi gerekmektedir. Çünkü uygunsuz hava koşulları nedeniyle bastonlar belli bir zamandan sonra tahrip olur ve yenilenmesi gerekir. Günümüzde baston fiyatları oldukça pahalı olduğundan görme engelliler için baston temini büyük bir sorundur.”