Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de yapımı tamamlanan tesis ve projelerin toplu açılış törenine katıldı.
Hemşehrilerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 aylık bir aranın ardından tekrar baba ocağında olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. "Taşına, toprağına, havasına, suyuna, en çok da siz değerli, güzel insanlarına kurban olduğum Rize'de bizi tekrar buluşturan Rabbime hamdolsun." ifadelerini kullandı.
Konuşmasının başında, 20-21 Eylül'de meydana gelen sel felaketi nedeniyle vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, afete müdahale çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Metrekareye 355 kilogram yağışın düştüğü afette devletin tüm imkanlarıyla seferber olduğunu belirterek, "1754 personel, 663 aracın yanı sıra 5 helikopterle sel felaketine müdahale ettik. Zarar ve hasar tespit çalışmalarımızı hamdolsun tamamladık." diye konuştu.
Hükümetin yaraları sarmak için gerekeni yaptığını ve yapacağını vurgulayan Erdoğan, "Rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun." temennisinde bulundu.
Millete hizmet yolunda 24 yıldır aynı aşk ve heyecanla çalıştıklarını belirten Erdoğan, "Aşkla koşan yorulmaz.' demiştik. Aşkla çıktığımız bu yolda 24 yıldır aşkla koşmaya devam ediyoruz. Türkiye'ye ve aşkımızdan da memleketimize hizmet aşkımızda ilk gün nasılsak, hamdolsun bugün de öyleyiz. Dünya değişir, zaman değişir, bizim size ve milletimize olan sevdamız, tutkumuz değişmez." diyerek sözlerini sürdürdü." dedi.
Rize'ye 3 milyar liranın üzerinde yatırım
Rize'ye her gelişinde yeni hizmetlerle geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün toplam 38 projemizin toplu açılışını, 2 projemizin de temel atmasını gerçekleştiriyoruz. Toplam yatırım değeri 3 milyar 84 milyon lirayı geçen bu eserleri Rizeli hemşehrilerimizin hizmetine vermenin gururunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Özetin özeti mahiyetinde bunları kısaca saymak istediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti;
Isırlık Tabiat Parkı'nın kara yolu bağlantısı, Isırlık Dağ Başı bağlantı yolunu kullanıma açtık. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Ayder yaylamızın termal tesislerini yeniledik. Hemşin Şelaleleri Tabiat Parkımızın alan düzenlemelerini yaptık. Çat Vadisi ve Palovit Şelalesi'nin kanal betonlama ve kaya bariyer yapım işlemlerini tamamladık. Güneysu, İyidere ve merkez ilçelerimizdeki pek çok mahallenin kanalizasyon, yol ve betonlama çalışmalarını bitirdik. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Derslikleri, laboratuvarları, kütüphanesi, akademik ve idari ofisleriyle Sağlık Bilimleri Fakültemizi üniversitemize kazandırdık. Merkez, Güneysu, Ardeşen ve Derepazarı'nda toplam altı eğitim yuvasının kapılarını yavrularımıza açtık. Dosma'da 500 kişilik, Çayeli'nde ise 372 kişilik iki adet öğrenci yurdumuzu hizmete verdik. Ekrem Orhon Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi uygulama otelini şehrin hizmetine sunduk. Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'ni ve Çayeli Burak Karal Gençlik Merkezi'ni Rizeli kardeşlerimizle buluşturduk. Bunların özellikle gençlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Çayeli ve İkizdere İlçe Emniyet Müdürlüklerimizi yeni hizmet binalarına taşıdık. Kaptanpaşa Karakol Komutanlığımızın inşasını tamamladık. Pazar ilçemizde bölge trafik denetleme amirliğimizin ve sahil güvenlik karakol komutanlığımızın, Hemşin'de Yaltkaya ve Doğanay köyü camilerimizin onarım ve restorasyon çalışmalarını bitirdik. Güneysu'da bir adet camimizi, Ardeşen'de ise Ensar Camii'ni ve 4-6 yaş Kur'an kursumuzu tamamlayarak hizmete aldık. Rize Millet Bahçesi Camii'mizin ve Ardeşen Kur'an kursumuzun temellerini birazdan birlikte atacağız. Bu projelerimiz de şimdiden şehrimize hayırlı, mübarek olsun.
"Rize'miz sağlıkta öncü şehirlerden biri olacak"
Sağlık malum bizim en önemli meselemiz. Rize'ye sağlık alanında 23 yılda 7 milyar 211 milyon liralık yatırım yaptık. 911 yatak kapasiteli toplam 31 adet sağlık tesisi ve hizmet binasını Rizeli kardeşlerimizin hizmetine sunduk. 22 milyar liralık yatırım bedeline sahip 1203 yatak kapasiteli üç sağlık tesisimizin inşaatı devam ediyor. 1053 yataklı Rize Şehir Hastanemizin yüzde 48'i, 100 yataklı Güneysu Devlet Hastanemizin yüzde 92'si, 50 yataklı Çayeli Devlet Hastanemizin de yüzde 40'ı tamamlandı. 2026 sonunda hizmete girecek şehir hastanesiyle Rize'miz sağlıkta öncü şehirlerden biri olacak. Bütün bu yatırımlarda emeği geçen bakanlıklarımıza, belediyelerimize, kurumlarımıza ve hayırseverlerimize canıgönülden teşekkür ediyorum. Projelerde görev alan işçilerimize, mimar ve mühendislerimize, her bir kardeşime yürekten şükranlarımı sunuyorum. Rabbim ömür verdiği müddetçe, Rabbim güç kuvvet verdiği müddetçe Rize için, 81 vilayetimiz için, Türkiye ve insanlık için canla başla çalışacağız.
"Kimseden çekinmeden ezilenlerin sesi olduk"
Bir taraftan ülkemiz içinde yatırımlarımıza hızla devam ederken, yurt dışında da yoğun bir diplomatik atak içindeyiz. Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını ve ağırlığını artırıyoruz. Dünya liderlerinin katıldığı önemli zirvelerde ülkemizi ve milletimizi gururla temsil ediyoruz. Türk milletinin hakkını, hukukunu ve çıkarlarını kararlılıkla savunuyoruz. Medeni denilen ülkelerin sessiz kaldığı, tepkisiz kaldığı trajedileri cesaretle insanlığın gündemine taşıyoruz. Şanghay İşbirliği Teşkilatı zirvesinde bunu yaptık. İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü zirvesinde bunu yaptık. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bunu yaptık. Önceki gün Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında yine bunu yaptık. Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her toplantıda kimseden çekinmeden ezilenlerin sesi olduk. Niçin biliyor musunuz sevgili kardeşlerim? Çünkü biz bu toprakların evladıyız. Nasıl Rize hakkın, hak olanın yanındaysa, nasıl Rize vicdanın, hamiyetin, haysiyetli duruşun yanındaysa biz de mazlumların ve mağdurların her zaman yanındayız. Devlet ve hükümet olarak Rize'den aldığımız güçle, sizden aldığımız ilhamla zalimlerin karşısında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz.
Dün Mısır'dan hepimizi, tüm müslümanları hatta vicdan sahibi tüm insanları sevindiren güzel bir haber aldık. Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki görüşmelerde anlaşma sağlandı. İki yıl sonra ilk kez Gazze'de yüzler güldü. İnsanlar korkuyla değil, sevinçle sokaklara döküldü. Filistinli kardeşlerimizin mutluluğu bizleri de bahtiyar etmiştir. Gazzeli çocukların yüzlerinde açan tebessümler bizim de içimizi ısıtmıştır. Hele hele Gazzeli kardeşlerimizin şükür secdesine kapandığını görmek bizi çok farklı bir duygu dünyasına götürdü. Gazze'nin iki yıllık zulmün ardından yeniden nefes alacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
"Temaslarımızın ana gündemi Gazze'de akan kanı durdurmaktı"
İlk günden itibaren bu sürece en büyük katkıyı veren ülkelerden biriyiz. New York ve Washington'daki temaslarımızın ana gündemi Gazze'de akan kanı durdurmaktı. Orada Amerikan Başkanı Sayın Trump'la çok verimli, çok samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından MİT Başkanımızı Doha'ya, Dışişleri Bakanımızı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne gönderdim. Hamas'la kapsamlı görüşmeler yaptık. Katar ve Mısır başta olmak üzere bölgedeki kardeş ülkelerle görüştük. Yani Gazze'ye huzur, barış ve güvenliğin bir an evvel gelmesi için bize ne düşüyorsa hamdolsun fazlasıyla yaptık.
Tek bir masumun daha ölmemesi için tüm imkanlarımızı, istihbaratımızı, diplomatlarımızı, kurumlarımızı seferber ettik. Sonuçta anlaşma imzalandı ve Gazze'de kalıcı barışa giden yolun kapıları aralandı. Tüm zorluklarına rağmen bunu çok önemli buluyoruz. Çünkü biz artık kan akmasın diyoruz. Biz çocuklar açlıktan ölmesin diyoruz. Biz Filistinli analar yavrularının beyaz kefenlerine sarılmasın diyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzurun hakim kılınmasından başka bir arzumuz yok.
"İnsani yardımları hızla Gazze'ye ulaştıracağız"
Bundan sonra önemli olan anlaşmanın harfiyen uygulanmasıdır. Biz inşallah uygulama sürecinde de elimizi taşın altına koyacağız. Mısır'ın El Ariş limanında bekleyen gemilerimizdeki insani yardımları hızla Gazze'ye ulaştıracağız. Havalar soğumadan Gazze halkına ne kadar çok yardım ulaştırabilirsek o kadar güzel bir iş yapmış olacağız. İsrail'in verdiği sözleri tutmama konusundaki kötü sicilini elbette biliyoruz. Sudan bahanelerle verdikleri sözleri çiğnediler. Attıkları imzalara maalesef ihanet ettiler. Bir kez daha aynı yanlış yola girmemeleri noktasında gerekli tedbirlerin alınması için de çaba gösteriyoruz.
İki yıldır süren ağır bombardımanın ardından Gazze'de çok büyük bir yıkım ve enkaz var. Bunların kaldırılması ve Gazze'nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz. Şunun altını çizerek burada söylemek isterim. Tekrar soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır.
Bölgemiz özellikle de Gazze artık kana, katliama, gözyaşına doymuştur. Barışa fırsat tanınmalıdır. Sabotajlardan uzak durulmalıdır. Türkiye olarak nasıl mücadele ve müzakere süreçlerinde Gazze halkının her zaman yanında olduysak bundan sonra da tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. İki senedir dişleri ve tırnaklarıyla zulme direnen Gazzeli kardeşlerimi buradan saygıyla selamlıyorum. Gazze direnişinde şehit düşen tüm kardeşlerimize Yüce Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyorum.
"Selam çaktıkları yerlerden umduklarını bulamayınca hemen ağız değiştirdiler"
Ülkemizdeki ana muhalefetin vizyonsuzluğuna üzülerek ifade ediyorum. Bu süreçte bir kez daha şahit olduk. 7 Ekim olayından sonra değerli kardeşlerim, uzun süre Hamas'a terör örgütü dediler. Filistin direnişine çok çirkin ifadelerle çamur attılar. Selam çaktıkları yerlerden umduklarını bulamayınca bu sefer hemen ağız değiştirdiler. Yurt dışına firar etmiş, yabancı istihbarat örgütlerinin piyonu olmuş tiplerin iftiralarıyla hükümetimizi ve şahsımızı hedef aldılar. Biz bunların yalan olduğunu bilgi ve belgeleriyle ortaya koyduk. Ama buna rağmen itibar suikastlerini maalesef devam ettirdiler. Amerika seyahatimiz öncesinde ve sonrasında CHP Genel Başkanı'nın söylediği hezeyanları sizler de işittiniz. Uzanamağı üzüme koruk diyen tilki misali her gün yeni bir mazeret üreterek ziyareti kötülüyor, manipülasyon yapıyor. Günlerce bizim Amerika'da Gazze'yi konuşmadığımızı söylediler. Gazze'ye ve Filistin davasına sahip çıkmadığımızı iddia etti. Peki sonuçta ne oldu? Bize attığı çamurlar döndü, dolaştı yine kendisini vurdu. Dünkü anlaşma hakikatin ne olduğunu çok net biçimde gösterdi. Hamas ve Filistinli kardeşlerimiz dahil herkes Türkiye'nin çabalarını takdir etti, kabul etti, ülkemize teşekkürlerini iletti.
"CHP Genel Başkanı'nın bir özür borcu yok mu?"
Şimdi ben buradan soruyorum. Hadi bizi bir tarafa bıraktım. CHP Genel Başkanı'nın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne bir özür borcu yok mu? Sayın Özel'in ateşkesin sağlanması için haftalardır gece gündüz çalışan devlet görevlilerimize özür borcu yok mu? Uluorta savurduğu mesnetsiz iddialarından ötürü milletimize özür borcu yok mu? Bunun takdirini milletimin ve sizlerin en iyi şekilde yapacağına inanıyorum. Sayın Özel adının hakkını verip müstakil siyaset yapmak yerine belli siyaset odaklarının güdümünden maalesef çıkamıyor. Zincirlerini kıramadığı için de böyle vahim hatalar yapıyor. Türkiye'nin ana muhalefet partisi liderine yakışmayan bir üslup kullanıyor. Bakın açık söylüyorum, biz rakibimiz de olsa kimsenin böyle bir duruma düşmesini istemeyiz. Ama yolunu ve yoldaşlarını değiştirmezse daha çok hata yapar, daha çok mahcup olur, kendini daha çok müşkül duruma düşürür. Sayın Özel'e kulağına her fısıldanana itibar etmemesi gerektiğini Rize'den bir kez daha hatırlatıyorum.
Bizim işimiz sizlerle birlikte 86 milyona hizmet etmek. 23 senedir hep bu hassasiyetle çalıştık, çabaladık ve koşturduk. Sizlerin de desteği ve duasıyla Türkiye'yi çok farklı bir lige çıkardık. Şimdi önümüzde Türkiye Yüzyılı hedefi ve bunun önemli bir parçası olan terörsüz Türkiye süreci var. İnşallah her iki hedefimize de suhuletle ulaşacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Açılışını yaptığımız tüm eser ve yatırımların hayırlı olmasını diliyorum.