DEM Partisi Antalya İl Örgütü binasında yapılan basın açıklamasını İl Yöneticisi Evin Akdağ okudu. Akdağ, Türkiye’nin hukuk ve yargı tarihine kara bir leke daha sürüldüğünü ifade ederek hükümeti sert sözlerle eleştirdi. Akdağ, “Türkiye hukuk ve yargı tarihine dün yine kara bir leke daha sürüldü. AK Parti-MHP iktidarı, Hakkari, Esenyurt, Mardin Büyükşehir, Batman, Urfa Halfeti, Dersim ve Ovacık belediyelerinden sonra, 29 Kasım 2024, yani dün akşam saatlerinde, Van Bahçesaray Belediyesi’ni de gasp etti. İktidar, 3 yıl 5 ay ceza vererek belediyemize kayyum atanmasına gerekçe yaptı. Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı, halk iradesine yönelik açık bir darbedir. İktidar, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını ve kayyum darbesini bir rejime dönüştürmüştür. Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına yönelik büyük bir saldırıdır” dedi.
‘Demokrasi dışı uygulamalar’
Akdağ, yerel yönetimlerin baskı altına alınmasının, mevcut rejimin demokratik meşruiyetini kaybettiğinin göstergesi olduğunu belirterek, “Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin sona erdiğinin açık ilanıdır. Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin darbeciye dönüşmesi ibretlik bir durumdur. Bu topraklarda zorbalık ve zulümle hiçbir iktidar abat olmamıştır, olmayacaktır da. Biz, yerel yönetimlerde halk için kurumsal hizmet veren emekçiler olarak, belediyeleri halkın kendi kendini yönettiği demokrasi okulları olarak kabul ediyoruz. Kamu hizmetlerini temel insan hakkı olarak tanımlarken, devletin halka en yakın eli olan yerel yönetimlerin, mali ve yetki açısından günümüz koşullarına uygun olarak güçlendirilmesini bekliyoruz. Buna karşılık, siyasi iktidarın demokrasi dışı uygulamalarla hukuk tanımadığını ilan etmesi, kabul edilemez olduğu gibi, demokrasimizin kırıntıları açısından da ayıptır” diye konuştu.
‘Bu adımı kabul etmiyoruz’
Kayyumların, belediyeleri halktan koparıp yerelleri tekçi otoriter rejimin taşra birimine dönüştürme adımı olduğunu söyleyen Akdağ, “Ülkemizi demokrasi dışı bir karanlığa mahkum etmeyi amaçlayan bu adımı kabul etmiyoruz. Darbeci, kayyımcı ve demokrasi düşmanı bu anlayışı reddediyoruz. Siyasi iktidarı, kentlerimizi ve haklarımızı tekçi bir zihniyetle karanlığa sürükleyecek bu antidemokratik ve hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeye, halkın sandıktan çıkardığı iradeye saygı duymaya çağırıyoruz. Biz çözüm ve barış için el uzatılmasını beklerken, halkın iradesine el uzatılmıştır. Sorunların diyalog ve müzakereyle çözülmesini beklerken, çözüm beklentilerine tuzak kurulmuştur. Asla boyun eğmeyeceğiz, mücadeleden geri durmayacağız. İktidar, bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa yanılıyor. Halkımız, her şart ve koşulda kendi iradesine sahip çıkacaktır” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
