Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu'nun ulusal düzeydeki acil minimum ücret artışı talebini yansıtan sert bir açıklama, Antalya'dan geldi. DİSK Genel-İş Sendikası Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, hükümetin asgari ücret politikalarını eleştirerek, enflasyon ve sendikasızlaştırma politikaları sonucu milyonlarca çalışanın ağır bir yoksullukla mücadele ettiğini belirtti. Başkan Küçük, DİSK-AR verilerine göre 2025 yılının ilk dokuz ayında asgari ücretin tam 5.621 TL eridiğini vurguladı.
‘Açlık sınırının altında kaldı’
Asgari ücretin uzun süredir ülkede ‘ortalama ücret’ haline geldiğini belirten Küçük, bu durumun sendikal hakların ayaklar altına alınmasının doğrudan sonucu olduğunu ifade ederek, "2025 yılı asgari ücreti, daha yılın başında resmi enflasyonun bile yaklaşık on beş (15) puan gerisinde kalmıştı. Bu kayıp yetmezmiş gibi, tüm ısrarlı çağrılarımıza rağmen temmuz ayında Komisyon toplantıya çağrılmadı ve hiçbir artış yapılmadı. Milyonlarca işçi, daha yılın başında resmi enflasyonun dahi altında kalan bu ücretle dokuz aydır çalışıyor ve asgari ücret artık uzun zamandır açlık sınırının dahi altında kalmış durumdadır. Geç de olsa hatadan dönülmelidir. Komisyon derhal toplanmalı ve yılın son üç ayı için yeni asgari ücret belirlenmelidir” diye konuştu.
‘Komisyon yapısı değişmeli’
Başkan Küçük, asgari ücret meselesinin sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda ülkenin geleceğini belirleyen bir siyasi dayatma olduğunu söyledi. Mevcut Asgari Ücret Tespit Komisyonu yapısını da hedef alan Küçük, komisyonun demokratik olmadığını savunarak şöyle devam etti: "Komisyonun mevcut yapısı hükümet-işveren işbirliğine dayalıdır. Bu çarpık düzen değişmelidir. Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun olarak yalnızca işçinin kendisini değil, bakmakla yükümlü olduğu kişileri de dikkate alan gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmelidir. Açlık sınırının altındaki bir ücreti ortalama ücret haline getiren iktidar, ülkeyi uluslararası piyasalarda 'ucuz ve güvencesiz işçi cenneti' olarak sunmaktadır. Bu dayatmayı püskürtmenin tek yolu örgütlü mücadeledir. Tüm işçi kardeşlerimi bu adaletsiz düzene karşı birleşmeye ve sendikalı olmaya davet ediyorum.”
