Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eğitim sisteminin sürekli değişikliklerle yapboz haline getirildiğini belirterek, bu durumun öğrencilerin bilimsel ve eleştirel düşünme becerilerini olumsuz etkilediğini ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) lise eğitiminin ders yükünü azaltma ve daha esnek bir yapıya kavuşturma planları kapsamında, lise eğitiminin süresinin kısaltılması ve ders sayılarının azaltılması gibi değişiklikler gündeme geldi. Bu düzenlemelerin, öğrencilerin temel akademik ve entelektüel yeterliliklerini edinmesini zorlaştıracağını belirten Öztürk, “Bu tür bir uygulama, öğrencilerin bilimsel düşünce, tarihsel bilinç, felsefi sorgulama ve sanatsal ifade gibi temel alanlardaki gelişimini olumsuz etkileyecek, lise sonrası yükseköğretime ve toplumsal yaşama hazırlıklarını zayıflatacaktır” dedi. Öztürk, MEB’in eğitim sisteminde siyasal-ideolojik bakış açısına göre yaptığı değişikliklerin sosyoekonomik eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve özel okullar ile kurslar üzerinden daha fazla piyasalaşmaya yol açtığını belirterek, “Lise eğitiminin süre olarak kısaltılması veya ders sayılarının azaltılması, öğrencilerin temel akademik ve entelektüel yeterlilikleri edinmesini zorlaştıracaktır” ifadelerini kullandı.
‘Sistemin sürekli değişimi zarar veriyor’
Öztürk, MEB’in eğitim sistemini sürekli değiştirmesinin doğru olmadığını ve bu uygulamaların Türkiye’nin geleceğine zarar verdiğini savunarak, “Eğitimde gerçek bir reform, sürenin kısaltılması ya da derslerin azaltılmasıyla değil; nitelikli, eleştirel düşünceyi destekleyen, eşitlikçi ve özgürlükçü bir müfredatla mümkündür” dedi. Eğitim-Sen olarak MEB’e çağrıda bulunan Öztürk, “Eğitim sistemini yapboz haline getirmekten vazgeçin. Eğitimde ihtiyaç olan nicel hafifletme değil, niteliksel derinliğin esas alınması gerekiyor. Lise eğitiminin süre olarak kısaltılması ya da içerik olarak daraltılması, Türkiye’nin geleceği olan gençleri donanımsız bırakmayı hedefleyen tehlikeli bir adımdır” ifadelerini kullandı. Başkan Öztürk, eğitimde gerçek bir reformun, öğrencilerin sadece sınav başarısı değil, aynı zamanda toplumu ve dünyayı anlama, değiştirme, hak arama ve birlikte yaşama becerileri kazandıracak bir eğitimle mümkün olacağını vurguladı. Öztürk, “Eğitim kamusal bir haktır ve içinde yaşadığımız toplumun ortak geleceğidir. Geleceği inşa edecek nesillere, içi boşaltılmış değil, insanlığın ve bilimin ortak değerleri ve kazanımlarıyla zenginleştirilmiş bir eğitim borcumuz vardır” dedi.