Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Aralık ayı meclis toplantısı, ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer, Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantının açılışında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, Oda faaliyetlerinin yanı sıra, ekonomi ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başlayan Çetin, “Bu ay güzel bir gelişme yeni Nefes Kredisi paketi oldu. Odalar ve Borsalar Birliğimizin desteğiyle 7.5 milyon liralık ilave bir kredi imkanını daha üyelerimizin hizmetine sunduk. Son kredi paketimiz 25 milyon liraya, son iki yıldaki kredi imkânımız ise toplamda 150 milyon liraya çıkmış oldu. Görüldüğü gibi üyelerimize destek vermeyi sürdürüyoruz. Odalar ve Borsalar Birliğimize ve Hisarcıklıoğlu Başkanımıza katkıları için teşekkür ediyorum” dedi.
Almanya’nın Hannover ve Berlin kentlerine gerçekleştirdikleri ziyaretlerle ilgili bilgi veren Davut Çetin, “Almanya ile ilişkilerin düzelmesi, özel sektör iş birliği görüşmelerine de hemen yansımıştır. Geçen ay bir Alman iş adamı heyeti Türkiye'ye gelmişti. Biz bu programı BAKA desteği alarak gerçekleştirdik. Türk-Alman iş birliği için çalışan Sayın Mustafa Erkan ve Sayın Heino Wiese'nin iş birliğiyle Hannover ve Berlin'de çok faydalı temaslarda bulunduk. Ziyaretimizde ilk durağımız olan Deutsche Messe, alanında dünyadaki en iyi şirketlerden. Hannover Messe, CeBİT, CeMAT, Domotex gibi dev fuarlar düzenliyorlar. Türkiye’de ise İstanbul’da 12, Ankara, İzmir ve Gaziantep’de 1’er fuar ile yer alıyorlar. Kıdemli Başkan Yardımcısı Wolfgang Lenarz ile son derece verimli bir görüşme yaptık. Önümüzdeki yıl kendisini Antalya’da konuk edeceğiz, fuar altyapımızı göstereceğiz. Birlikte hayata geçirebileceğimiz bir organizasyonun Antalya’ya büyük değer katacağını düşünüyorum” dedi.
Ziyaret kapsamında Hannover Şehir Stadyumu’nda toplantıya katıldıklarını hatırlatan Çetin, “Biz Antalya’da henüz statları bir yaşam alanı olarak kullanma kültürünü yaratamadık. 500 bin nüfuslu Hannover’in 49 bin kişilik bir stadı var ve bu stadın da 30 bin kombineli seyircisi var. İnsanlar statları sadece maç günleri değil, sosyalleşme alanı olarak her gün kullanıyorlar. Bu, bir kent kültürü oluşmasına vesile oluyor. Bugün Barcelona, Madrid, Münih dediğiniz zaman aklınıza gelen unsurlardan birisi futbol kulüpleri oluyor. Bizim de Antalyaspor’u, Antalya markasının bir parçası olarak görmemiz, sahiplenmemiz ortak bir kent kültürü oluşturmak adına son derece önemlidir. Berlin'de Almanya'nın önemli bir STK'sı olan ve eski Dışişleri Bakanı Schröder liderliğinde kurulan Yakın ve Orta Doğu Derneği organizasyonuyla yine güzel temaslarımız oldu. NUMOV'un üyeleri ya büyük şirketlerin yöneticileri ya da eski bakanlar, emekli büyükelçiler; dolayısıyla oldukça güçlü bir kuruluş. Şubat ayında bu temasları Antalya'da devam ettirme ve ortak yatırım iş birliğini geliştirme kararı aldık. Antalya'dan ilk 500’deki şirketlerimizin ve Almanya ile ticari ilişkileri olan firmalarımızın katılımı da yararlı oldu” şeklinde konuştu.
Başkan Çetin, bu ay Odalar ve Borsalar Birliği desteğiyle 7,5 milyon liralık ilave bir kredi imkanını üyelere sunduklarını belirterek, son kredi paketinin 25 milyon liraya, son iki yıldaki kredi imkanının ise toplamda 150 milyon liraya çıktığını vurguladı. Antalya 4.0 çalışmasını son aşamasına getirdiklerini bildiren Çetin, “4 Aralık’ta toplantı yapacağız. Biz akademisyenlerle çalışarak ne yapılması gerektiğini ortaya koyduk. Bunun son hali kapanış toplantısında yeniden ele alınacak. Antalya 4.0’ın merkezinde büyük veri ve yapay zeka merkezi ile dijital dönüşüm programı yer almaktadır. Bu yapının içerisinde dijital turizm, dijital tarım gibi koordinasyon, danışma ve uygulama birimlerinin kurulması gerekiyor. Bunlar Türkiye için bile yeni konulardır ve gerek kamunun gerekse özel sektörün hazırlanmasını gerektirmektedir. Antalya 4.0 artık sadece Odamızın bir projesi olmaktan çıkmıştır. Buna zaten Valimizin desteğiyle başladık. Bundan sonra da Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve bütün STK’ların aktif katılımıyla yürüyecek bir projedir. Büyükşehir Belediyesi zaten akıllı kent çalışmalarını yürütmektedir, o çalışmaları da dikkate alarak daha kapsamlı bir çerçeve inşa etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Çetin, sebze ve meyve fiyatlarındaki artışı toptancı hallerdeki komisyonculara, soğan fiyatında artışı tüccara bağlamanın doğru olmadığını aktararak, piyasanın arz-talebe bağlı olduğunu dile getirerek, "Fiyatlar düştüğü için ürünün toplanmadığı zamanlar da oluyor. Ürünleri depolamak sadece soğanda olan bir iş değildir, elma gibi birçok meyve de depolanmaktadır" şeklinde konuştu. Üreticiye destek olunması gerektiğini vurgulayan Çetin, şu anda Rusya ve Ukrayna’ya sevkiyatta tır kotalarının dolmak üzere olduğunu hatırlattı. Başkan Çetin, “Navlun maliyetleri de çok yükselmiştir. Bu konunun hızla ele alınması ve kota artışı gereklidir. Bildiğiniz gibi İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış anlaşması imzalandı. İngiltere yılda 10 milyar dolar sebze ve meyve ithal eden bir ülke. Domates, portakal gibi ürünlerde İngiltere pazarına dikkat etmeliyiz. Bakanlığımız bu konuda da girişimlerde bulunmalıdır” şeklinde anlattı.
‘Piyasadaki durgunluğa rağmen, ekonomide son günlerde bazı olumlu sinyaller var’ diyen Çetin, “Önce olumlu gelişmeleri söyleyeyim, sonra da olumsuz yönleri veya devam eden sorunları dile getireyim. Tüketici güveni temmuz ayından bu yana düşüşteydi, ilk kez ekimde yeniden yükselme gösterdi. Kasım ayında tüketici güveniyle birlikte reel sektör güven endeksinde de kısmi bir iyileşme oldu. Dünya ekonomisinde riskler azalınca bizim gibi ülkelere kısa vadeli sermaye girişi artıyor, son haftalarda Türkiye tahvillerine yabancı talebinde artış görüyoruz, bu da dövizin düşmesini sağlıyor, döviz düşünce de güven artmaktadır. Dolayısıyla perakende sektöründe beklentilerde bir düzelme olmuştur. Ancak inşaat sektörü beklentilerinde henüz bir iyileşme görülmemektedir. Ekim ayında konut satışları artış tapu devir işlemlerinin hızlandırılmasının sonucudur. Dolayısıyla inşaat sektörüne desteğin devam etmesi ve konut kredisi faizlerinin düşmesi gerekiyor. Çünkü faizler düşmeden, kredi artmadan daha fazla talep artışı olmaz” dedi.
Esra ALTUNKES